Mersin’de 54 kişinin yargılandığı Gezi Davası’na ilişkin Baro Odası kayıtları, olan biten hukuksuzlukların yalnızca duruşma salonuna polisin biber gazlı saldırısından ibaret olmadığını gösteriyor. Öte yandan son birkaç gündür Mersin’de Gezi direnişine katılanlar hakkında yeni bir soruşturma daha açıldı. Soruşturmaya sebep fiiller arasında, topluluğa dans ettirmek bile var Son birkaç gündür Mersin’de Gezi direnişine katılanlar hakkında […]
Mersin’de 54 kişinin yargılandığı Gezi Davası’na ilişkin Baro Odası kayıtları, olan biten hukuksuzlukların yalnızca duruşma salonuna polisin biber gazlı saldırısından ibaret olmadığını gösteriyor. Öte yandan son birkaç gündür Mersin’de Gezi direnişine katılanlar hakkında yeni bir soruşturma daha açıldı. Soruşturmaya sebep fiiller arasında, topluluğa dans ettirmek bile var
Son birkaç gündür Mersin’de Gezi direnişine katılanlar hakkında yeni bir soruşturma daha açıldı. Soruşturma açılanların sayısı henüz tam olarak bilinmese de ifade vermek için çağrılan 10’un üzerinde kişiye yürüyüş esnasında pankartın önünde yürüdüğü için “eylemi yönlendirmek”ten, yürüyüş yaparken araç trafiğini kapatma, “Sanata dokunma, tiyatro, opera, bale halkındır, satılamaz” yazılı pankart taşıma, gruba hitaben konuşma yapma, topluluğa dans ettirmek fiilerinden soruşturma açıldığı bildirildi.
Mesin’de ilk duruşması hakimin duruşma salonuna polisi sokması ve polisin gazla saldırısı sonrasında iptal edilen 2. Gezi Davası’na ilişkin detaylar da yargılamalarla ilgili güvensizliği artıracak biçimde.
20 ve 30 Haziran Akdeniz Oyunları’nın açılış ve kapanış törenleri esnasında Başbakan Erdoğan protesto eden direnişçilerin yargılandığı dava duruşmasında, polisin biber gazı kullanması üzerine duruşma salonu durulmaz hale gelmiş, duruşma iptal edilmişti.
Sayın Hakim, savunma yapmak, yargılamayı engellemek değildir
Hukuken mahkemenin tuttuğu tutanakta yazması gerekenler, avukatların itirazlarına rağmen yazmayınca Baro Odası’nda bir tutanak yazıldı. Mersin Adliyesi Baro Odası’nda tutulan tutanak duruşmaya dair pek çok bilgiyi daha ortaya çıkardı. Duruşma salonunda, yargılanan herkesin ve sanık avukatlarının sığabileceği kadar sandalye bulunmaması nedeniyle sorunlu başlayan duruşmada, hakim avukatların sesli ve görüntülü kayıt talebini görüşmeye bile gerek görmedi. Üstelik avukatların hak olmasına rağmen bu kayıtlar için gerekli donanımı sağlamayanlar hakkında suç duyurusunda bulundukları yazılı kayıt altına alınmadı.
Hakim, söz almak isteyen Avukat Kemal Alhaslıoğlu’nu “Yargılamayı engellemek istiyorsunuz” diye bağırarak karşıladı. Alhaslıoğlu, “Savunma yapmak, yargılamayı engellemek değildir” dedi.
Duruşma devam ederken hakim kızgınlıkla, duruşmaya ara verdi.
Avukatı salondan çıkardı
Duruşma yeniden başladığında sanıklardan birinin mevzuata göre sıkıntılı olmaması rağmen müdafi avukatların yanında oturmasını engellemek isteyen hakime avukatlar itiraz etti. Süren gerginlikte hakim Avukat Ömer Kavili’nin salondan çıkmasını istedi. Kavili “Yasalar değişmiştir. Sizin beni dışarı çıkartma hakkınız bulunmamaktadır. Hangi kanun maddesine göre beni dışarı çıkardığınızı açıklar ve tutanağa yazdırır mısınız?” dedi.
Biber gazıyla boşaltılmış salonda ‘Gereği düşünüldü’
Hakim İsa Ak, bunun üzerine polislere Av Kavili’nin dışarı çıkarılması talimatı verdi. Kavili, “Sizin artık objektif karar verebileceğinize inanmıyoruz. Reddinizi istiyoruz” dedi. Hakim red talebini tutanağa geçirmedi. Salonun tamamı polisin gazlı saldırısı ile boşaltıldı.
Hakim İsa Ak, kanuna aykırı olarak boşaltılmış salonda, ayrıca yine kanuna aykırı olarak reddi istendiği halde “Gereği düşünüldü” dedi. Hakim, reddi talep edilmesine rağmen savcılıktan mütalaa istedi.
‘Ben böyle yapıyorum’
Tüm bu hukuksuzlukların itirazlarına Hakim Ak, “Ben bu şekilde yapıyorum. İsterseniz ilgili yerlere başvurabilirsiniz” diye yanıt verdi.
Sendika.Org