Bu fotoğrafa bakıp da Fatma Şahin’in düşürüldüğü duruma içerlemek yerine “ahlaksızlık “aramak ancak erkek egemen – dinci gericilikle açıklanabilir. İki gündür süren tartışmalardan çıkan sonuç: İstersen AKP’nin en ‘çalışkan’ bakanlarından biri ol, kadın olduğun sürece itibarının başbakanı kızlı-erkekli el ele gösteren bir kesit kadar kıymeti yoktur. Bu fotoğraf AKP içerisinde kadınların özneleşmesinin sınırını da göstermektedir.

AKP-Cemaat savaşında dershaneler virajı şimdilik dönülmüş olsa da taraflar arasındaki gerilimin her fırsatta tutuşacak kadar sıcak bir ateş olduğu açık. Bu savaşın dün yeni ve biraz da zorlama bir perdesi cemaat medyası ile Başbakan’ın siyasi danışmanı Yalçın Akdoğan arasında yaşandı. Erdoğan’ın bazı kentlerin belediye başkanlarını açıkladığı toplantıda adaylarla el ele gerçekleştirdiği selamlama Bugün gazetesinde kırpılarak verilmişti. Gazete diğer adayları keserek bir dekupe ile Erdoğan ve Fatma Şahin’in el ele olduğu bir kesiti kullanmayı ‘seçmişti’.

Bugün gazetesinde yayımlanan bir fotoğrafın AKP-Cemaat arasındaki tartışmayı tetiklediğini sosyal medyada görünce her okur gibi ben de söz konusu haberi aradım. Fotoğrafı görünce AKP’nin en ‘gözde’ ve ‘çalışkan’ bakanlarından birisi olarak her fırsatta yıldızını parlattığı Fatma Şahin’e yapılan ayıba tepki gösterildiğini düşündüm. Öyle ya partide kadın üyelerle yürüttüğü çalışmalarla iyi bir ‘teşkilatçı’ olarak tanıtılmış, AKP’nin devletten kadının adını silip, icat ettiği Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın başına getirilmişti. İktidarın kadına yönelik şiddet vakalarındaki ‘patlama’ nedeniyle bu alanda bozulan imajını düzeltmek için canhıraş çalışan bir bakandı Fatma Şahin. Ve eni konu kabinenin tek kadın üyesiydi. Başbakan’ın yanında onun omuzlarına bile ulaşmayacak kadar küçük/çocuksu bir duruş, yüzünde hayran-müteşşekir ifade ile pek de karizmatik görünmüyordu. Karizmatiği geçtim, fotoğrafta açıkça küçük düşürülmüştü.

Ama gelin görün ki itirazlar buna değildi. Başbakanın siyasi danışmanı ve AKP’nin vekili Yalçın Akdoğan’a göre Bugün gazetesinin yaptığı “ahlaksızlık”tı. Akdoğan’ın yorumu tam olarak şöyleydi: “Bugün gazetesinin dershane konusundaki tavrı ve mücadelesi biliniyor. Aynı ahlaki sapma orada da kendisini gösteriyor. Gazete, 30 Kasım’daki birinci sayfasında Başbakan Erdoğan’la Fatma Şahin’in el ele tutuşuyorlarmış gibi bir resmini bastı. Aynı fotoğraf bütün gazetelerde vardı ve Başbakan bir grubun elini havaya kaldırıyordu. Bugün gazetesi ise resimdeki diğer kişileri kesip Başbakan elele tutuşuyor gibi bir görüntü oluşturuyordu. Bunun adı açıkça belden aşağıya vurmaktır, seviyesizliktir .”

Bu açıklamayı okuyunca konuyu anladım. AKP’nin gerici-erkek egemen siyaseti içinde kadının yeri, itibarı, konumu işte buydu. Başbakan’ı bir kadınla el ele gösteren bir resmin yarattığı “etki”nin yanında Fatma Şahin’in itibarı mevzu bahis olacak kadar bile kıymete değer görülmemişti.

Fatma Şahin’i başarılı bulan bir kadın değilim. Hele yürüttüğü çalışmaların kadınlar açısından olumlu olduğunu asla düşünmüyorum. Bilakis AKP gibi kadın düşmanı bir partinin sözcüsü olduğu, kadınları eşitsizliğe, güvencesizliğe, yoksulluğa mahkum eden, erkek şiddetine kol kanat geren AKP’nin bu imajını maskeleyen bir vizyonu temsil ettiği için onu bağışlanmaz buluyorum. Ama ona olan mesafem kadınların mevkisi, konumu ne olursa olsun erkek siyasetinin kavga gürültüsünde rahatlıkla harcanabilir olmasına duyduğum öfkeyi azaltmıyor.

Her imada, her olayda, her imgede hatta bazen bilinçaltında (subliminal mesaj teranelerini hatırlayın) cinsel çağrışımlar olduğunu öne sürmek ancak gerici-erkek egemen siyasetin ikiyüzlülüğü ile anlaşılabilir. Kadın katillerine kol kanat geren, tacizcileri tecavüzcüleri serbest bırakan, erkek şiddetine göstermelik çözümler üretenlerin, el ele kadın erkek imasından bile rahatsızlık duyacak kadar “ahlakçı” olması bu ikiyüzlülüğün kanıtıdır.

AKP’ye karşı olan binlerce, yüz binlerce kadın muhtemel ki benim gibi düşünüyordur. Buradan çağrım onlara değil Fatma Şahin’e kadın düşmanı denildiğinde ona sahip çıkan kadınlara. Bence Şahin için asıl ses çıkarma zamanı tam da şimdidir. Etrafınızı saran riyakâr erkek siyasetiyle ya şimdi hesaplaşın ya da hemcinsleriniz onların maskesini düşürdüğünde bu kadın düşmanlarını savunmak yerine bir köşede sessizce izleyin.