Raul Romero’nun 17 Kasım’da kuruluşunun 30. yılını kutlayan EZLN tarihini ele alan yazı dizisinin ilk bölümünü Sendika.Org çevirisi ile yayımlıyoruz
İnsanlık halinin … kötü davranışa dönük inatçı bir eğilimi vardır.
En beklenmediği anda, isyan patlak verir ve haysiyet ortaya çıkar.
Chiapas dağlarında, mesela.
Uzun zamandır yerli Maya sessizdi.
Maya kültürü bir sabır kültürüdür, beklemeyi bilir.
Bugün kaç insan bu dilleri konuşuyor ki?
Zapatistalar Chiapas’ta, aslında her yerdeler.
Pek az kişiler fakat pek çok gönüllü elçileri var.
Bu elçileri kimse atamadığı için, görevden de kimse alamaz.
Bu elçilere kimse maaş vermediği için, kimse onları kafalayamaz ya da satın alamaz.
*El desafío, Eduardo Galeano [1]
17 Kasım 2013, Zapatista Ulusal Kurtuluş Ordusu’nun (EZLN) kuruluşunun 30. yıldönümü ve 1 Ocak 2014’te ise Zapatistalar halkın huzuruna çıkmalarının 20. yılını kutlayacak. “Yeter! (Ya Basta!)” çığlığının dünya çapında yankılayan erkekler ve kadınlara bir katkı yapmak amacıyla, EZLN’yi yaratmak üzere bir araya gelen faillerin tarihine göz atmayı deneyen bir yazı dizisi hazırladık. Yazı dizisinde pek çok kaynak kullanılmakla birlikte, esas olarak Zapatistaların kendi ellerinden çıkan yazılar, röportajlar ve mesajlardan yararlanıldı. Yazı dizisi üç bölümden oluşacak: 1: Gerilla Çekirdek, 2: Bin Yıllık Direniş ve 3: Yoksulların Tercihi.
Açıkça söylemeli ki Zapatistalar adına konuşmak bizim harcımız değil, onlar zaten kendi hikayelerini anlattılar ve anlatmaya da devam ediyorlar. Tek hedefimiz, Zapatistaların dünyadaki kesinlikle en gelişkin alternatifi temsil eden deneyimlerinin yaygınlaşmasına katkıda bulunmak. Bu satırlar umarız ki halihazırda inşa edilmekte olan bir başka mümkün dünyanın hikayesini geliştirmek adına yararlı olacaktır.
1: Gerilla Çekirdek [2]
1968 yılıydı; Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ile ABD örtülü bir savaşta dünya hegemonyası için çekişiyorlardı: “Soğuk Savaş”. Çekoslovakya’da “Prag Baharı” “fiilen var olan sosyalizm”in otoriterliğini ve bürokrasisini dünyaya teşhir etmişti. Protestocular “insan yüzlü” fakat her şeyin ötesinde demokratik bir sosyalizm için dövüşüyorlardı. SSCB ve müttefiklerinin yanıtı ülkenin işgal edilmesi oldu. Fransa’da ise “Fransız Mayısı” –diğer şeylerin yanı sıra– tüketim toplumunun yaygın biçimde reddedilmesinin bir kanıtını sunacaktı.
1968 yılıydı ve Amerika kıtası da hareketliydi. Latin Amerika’da Küba Devrimi’nin zaferi halen umut aşılıyordu ve binlerce genç insan devrimci partilerin ve hareketlerin saflarına katılıyordu. ABD’de –yurttaş hakları hareketi lideri– Martin Luther King suikasta uğramıştı ve Vietnam’ın işgaline karşı yapılan gösteriler Kuzey Amerika toplumunu iyiden iyiye kutuplaştırmıştı.
1968 yılıydı; Meksika Olimpiyat Oyunları’na evsahipliği yapacaktı ve temmuz ayında ülke tarihinin en önemli öğrenci hareketlerinden birisi zuhur etti. Ülkenin siyasi ve toplumsal koşulları ufak gibi görünen bir çatışmaya hızla ulusal boyutlar kazandırdı. Meksika –1910 Devrimi süresince olduğu gibi– yine dünyayı kat eden toplumsal huzursuzlukla birlikte yürüyordu. Gustavo Díaz Ordaz ile Luis Echeverría Álvarez –Meksika İçişleri Bakanı ile Başkatibi– öğrenci gösterilerinin bastırılması emrini verdi. 2 Ekim’de ordu ve paramiliter gruplar Tres Culturas, Tlatelolco ve Mexico City meydanlarındaki protestoculara saldırarak yüzlerce öğrencinin ölmesine, kaybedilmesine ve yaralanmasına sebep oldu.
1969 yılıydı ve dünya, Hobsbawn’ın adlandırmasıyla 1968’in “Kültür Devrimi”nden sonra artık aynı değildi [3]. 1969 yılıydı ve Meksika hala yaralıydı: Pek çok aile 2 Ekim’den beri evlerine dönmemiş olan çocuklarını arıyordu. Bu sırada Meksika hükümeti ise, ilk saldırının öğrencilerden geldiğini, ülkeyi istikrarsızlaştırmak isteyen yabancıların işe karıştığını ve protestoların arkasında komünizm hayaletinin olduğunu ileri sürerek katliamı meşrulaştırmaya çalışıyordu.
Öğrenci gösterilerine katılan yüzlerce genç insan, Meksika’yı kurumsal yoldan dönüştürmeyi başaramayacakları sonucuna ulaşacaktı. Pek çoğu açısından barışçıl yol tükenmişti ve artık bir sonraki aşamaya geçme zamanıydı: Silahlı mücadeleye.
6 Ağustos 1969’da, Nuevo León, Ulusal Kurtuluş Güçleri (FLN) kuruldu. Gruba iki kardeş, Cesar Germán ve Fernando Muñoz Yáñez, Alfredo Zárate ile Raúl Pérez Vázquez önderlik ediyordu. Grup, kuvvetlerini sessizce inşa etme ve devlet güçleriyle karşı karşıya gelmeme stratejisi izliyordu. 1972’de Cesar Germán Yáñez, Chiapas’ta “Emiliano Zapata Gerilla Çekirdeği”nin (NGEZ) faaliyet yürüteceği “El Diamante” adlı kampı kurdu. FLN, kuruluşundan beş yıl sonra, Tabasco, Puebla, Mexico eyaleti, Chiapas, Veracruz ve Nuevo León’da ağlara sahip hale gelmişti [4].
FLN, Marksist-Leninist ideolojiye sahip olmakla birlikte, dogmatizme düşmekten çok uzaktı. Kuruluşundan itibaren, FLN, genel hedef olarak bir ordu kurmayı seçti ve slogan olarak da bağımsızlık savaşçısı Vicente Guerrero’nun şu sözünü seçti: “Vatan için yaşa ya da özgürlük için öl!”
14 Şubat 1974’te FLN Mexico eyaletinin San Miguel Nepantla bölgesinde bulunan güvenli mekanlarından biri olan “Büyük Ev”de polis ve ordu kuvvetlerinin saldırısına uğradı. Operasyona, Meksika’nın kirli savaşının önde gelen faillerinden olan ve sonrasında defalarca suç örgütleriyle bağlantılı olmakla itham edilen Mario Arturo Acosta Chaparro da katılacaktı.
“Büyük Ev”de beş gerilla katledildi ve 16’sı da tutuklandı. FLN’ye dönük soruşturma Chiapas, Ocosingo’ya doğru genişledi; “El Diamante” kampına saldırıldı ve NGEZ’in pek çok üyesi katledildi; Cesar Germán Yáñez dahil bazı gerillalar ise kaçmak zorunda kaldı. “Laura Castellanos’un yazdığına göre, gazete haberleri, 1974 yılı Nisan ayı ortasında Cesar Germán’ın başını çektiği hayatta kalan grubun ordu tarafından ormanda imha edildiğini yazacaktı. Cesar’ın kardeşi Fernando ise peşinde onu arayan bir tabur askerle ve başarı kazanamamış grubuyla Chiapas’a geçti.” [5]
1974’ten 1983’e kadar FLN’nin tarihi, o döneme ilişkin ortada çok az kayıt bulunması nedeniyle oldukça bulanıktır. Bu dönem süresince FLN Lacandon Ormanları’nda sık sık baskınlar düzenlemiş ve ordusunu kurmaya yeniden başlamıştır. Zaman, otonom Metropolitan Üniversitesi ve otonom Chapingo Üniversitesi örneklerinde görüldüğü üzere Marksizm’in çok güçlü olduğu üniversitelerden pek çok öğrencinin silahlı mücadeleye devşirildiği bir zamandır. Bu dönem dâhilinde (1974-1983) FLN’nin faaliyetlerinin büyük kısmı Chiapas eyaletindedir. Örneğin FLN, 1977’de Huitiupán’da bir kamp ve bir yıl sonra da San Cristóbal de las Casas’ta bir güvenli mekân kurmuştur.
Chiapas’ta yürüttüğü çalışma, FLN’nin, bölgedeki yerlilerle birlikte çalışma yürüten yerel örgütlenmelerle dayanışma ağları inşa etmesine olanak tanıyacaktı: Maocu gruplar, kooperatif kurmakla meşgul olanlar ve Katolik Kilisesi, başta da Papaz Samuel Ruíz tarafından topluluk çalışmasını geliştirmeye teşvik edilen yerli halklar.
Orta Amerika’daki, El Salvador’daki Farabundo Marti Ulusal Kurtuluş Cephesi, Nikaragua’daki Sandinist Ulusal Kurtuluş Cephesi ya da Guatemala’daki otuz yıldan fazla süren iç savaş gibi silahlı cephe deneyimleri, FLN’nin bir odu –bir gerilla grubu değil, düzenli bir ordu– kurma niyetini canlandırdı ve 1980’li yıllar boyunca Chiapas’ta yürütülen başarılı çalışma, gerilla belgelerinde FLN-EZLN kısaltmasının yer almaya başlamasıyla sonuçlandı.
Böylece, çokça örgütsel deneyime sahip grubun –sonradan Binbaşı Mario ya da Binbaşı Yolanda gibi komutanlar ortaya çıkartacak olan– politize bir yerli grubun yardımcı olması ve üniversitelerden yeni militanların kazanılmasıyla, 17 Kasım 1983’te Zapatista Ulusal Kurtuluş Ordusu’nun ilk kampı olan “Kene” [6] kurulacaktı.
Yvon Le Bot ile Maurice Najman’ın röportaj yaptığı Subkomandante isyancı Marcos, EZLN’nin üç asli bileşeninin “bir siyasi-askeri grup, politize ve oldukça deneyimli bir grup yerli ve Orman’dan gelen bir yerli hareketi” olarak açıklıyordu. [7] Marcos’un atıfta bulunduğu üçüncü grup, EZLN’nin “kuvvetlerinin sessiz sedasız inşa ettiği” ikinci aşamanın başında, yani 1983 yılından sonra örgütün kritik bir parçası haline gelecekti; ancak bu sefer örgüt, öncelikle daha önce siyasi militanlık deneyimi olmayan bölge yerlileri arasında savaşçı arayışına girecekti. Bu görev için politize yerliler bir köprü görevi görecekti ancak –dilin büyük bir sıkıntı olduğu– kültürel engelin yanı sıra, yerlilerin yüzyılların baskı ve aşağılanmadan kaynaklanan ketumluğu ve güvensizliği, melezlerin yerli topluluklarına ulaşabilmesini zorlaştırıyordu.
EZLN’nin Lacandon ormanına sızan ilk üyeleri kısa sürede oldukça farklı ve ideolojik bağlılıklarının görmelerine izin verdiğine oldukça yabancı bir gerçekliği tecrübe etmeye başladılar. İlk yıllarda yerlilerle bir güven ilişkisi kurmak bir yana, bunun tam tersi yaşanıyordu: “Yerliler zaman zaman bize eziyet de ettiler çünkü bizim hayvan hırsızı, cadı ya da haydut olduğumuzu düşünüyorlardı. Şimdi yoldaşımız ve hatta Komite’de komutan olan pek çok yerli o zamanlarda bizi kovalıyordu çünkü bizim kötü insanlar olduğumuzu düşünüyorlardı.” [8]
Yerli topluluklarla kurulan temas, ilk grupta bir tür dönüşüme yol açacaktı. Marcos bu süreci şu sözlerle anlatıyordu:
Yeniden eğitim, kendimizi yeniden şekillendirme sürecinde gerçekten cefa çektik. Silahlarımızı elimizden almışlar gibiydi. Bizi, harcımızda bulunan –Marksizm, Leninizm, sosyalizm, kent kültürü, şiir, edebiyat–, bizden bir parça olan ve bizim bile sahip olduğumuzu bilmediğimiz şeylerden soymuşlar gibiydi. Bizi silahsızlandırdılar ve sonra, ama farklı bir yolla tekrar silahlandırdılar. Hayatta kalmanın yegane yolu da buydu. [9]
Yukarıda da belirttiğimiz üzere, FLN’nin gerilla çekirdeğinin Chiapas’ta geliştirdiği çalışma, ancak farklı yerli gruplarının dünya görüşü ve direniş gelenekleri vasıtasıyla olgunlaşabilir ve EZLN’ye dönüşebilirdi; bu meseleyi yazının ikinci bölümünde ayrıntısıyla ele alacağız.
(Birinci Bölümün Sonu) Notlar: [1] Galeano, E. (1995) “El desafío. Mensaje enviado al Segundo Diálogo de la Sociedad Civil”. En Clajadep, Red de divulgación e intercambios sobre autonomía y poder popular ("The Defiance. Message sent to the Second Dialogue with Civil Society"). [2] An earlier version of this section was published in 2012 in the digital newspaper Rebelión. The version published here contains new items. [3] Hobsbawm, E. (1995) The age of extremes: The short twentieth century, 1914-1991. London: Abacus. [4] Castellanos, L. (2008) México armado 1943-1981. México: Ediciones Era, p. 244. [5] Castellanos, L. (2008), op cit., p. 247. [6] Cf. Morquecho, G. (2011) “La Garrapata en el Chuncerro, cuna del EZLN” ("The Tick in el Chuncerro, cradle of the EZLN"). [Online; Spanish only]. In: Latin American Information Agency, 15 November. Available at: http://alainet.org/active/50889&lang=es[Accessed 13 November 2012]. [7] Le Bot, Y. (1997) Subcomandante Marcos. El sueño zapatista. Entrevistas con el Subcomandante Marcos, el mayor Moisés y el comandante Tacho, del Ejercito Zapatista de Liberación Nacional (Subcomandante Marcos. The Zapatista dream: Interviews with Subcomandante Marcos, Major Moisés and Comandante Tacho, from the Zapatista Army of National Liberation). México: Plaza & Janés, p. 123. [8] Ibid, p. 137-138. [9] Ibid, p. 151. [Upsidedownworld’deki İngilizce orjinalinden Sendika.org tarafından çevrilmiştir]
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.