Sizlere haksızlık etmek istemem mücadelenizden ötürü ama üzülerek dile getiriyorum ki son zamanlarda tutarlı değilsiniz ne yazık ki… 16 Kasım 2013, kimilerine göre tarihi bir gün. Toprakları kana ve cesetlere doymuş Amed’e, çıkarma yapılıyor ve bir fotoğraf karesi her şeyi özetliyor; Bir tarafta 11 yıldır özgürlük ve demokrasi aşığı(!) hökümetimiz ve karşısında kendilerini Kürt Halkının özgürlük ve […]
Sizlere haksızlık etmek istemem mücadelenizden ötürü ama üzülerek dile getiriyorum ki son zamanlarda tutarlı değilsiniz ne yazık ki…
16 Kasım 2013, kimilerine göre tarihi bir gün.
Toprakları kana ve cesetlere doymuş Amed’e, çıkarma yapılıyor ve bir fotoğraf karesi her şeyi özetliyor;
Bir tarafta 11 yıldır özgürlük ve demokrasi aşığı(!) hökümetimiz ve karşısında kendilerini Kürt Halkının özgürlük ve varoluş mücadelesine adayan saygıdeğer milletvekillerimiz ve belediye başkanımız…
Öte yandan türküleriyle bu harekete önderlik eden sanatçı Şivan Perwer…
Aslında söylenecek o kadar söz var ki; ama ben lafı çok uzatmayacağım;
Bizler bu ülkenin ötekileştirilmiş, kimi zaman şairin de dediği gibi doğduğu yer yüzünden doğuştan suçlu sayılan, bombaların ve savaşın gölgesinde büyüyen bir halkız… Barışa, huzura ve kardeşliğe açız… Kana gözyaşına ve ölümlere ise yeterince doymuşuz…
Ama bir şey var ki, ne yazık ki ona doymak bilmiyoruz… Sahnede sergilenen AKP yapımı oyunlara: part1, açılım: part2, barış süreci… Hep aynı yerden, yani zayıf noktamızdan vuruyorlar bizi; umutlarımızdan, özlemimizden… Barışa olan hasretimizden…
Hadi o fotoğraftaki bir tarafı tanıyoruz; Gezi Parkı ve ODTÜ protestolarında hayatlarını, gözlerini ve evlatlarını kaybeden insanlarımızdan, 1 Mayıs’larda, bayramlarda,
Ya diğer taraf, ben de dahil halkın desteğini ve sempatisini kazanan siyasetçiler…
Sizlere haksızlık etmek istemem mücadelenizden ötürü ama üzülerek dile getiriyorum ki son zamanlarda tutarlı değilsiniz ne yazık ki…
Rojava’da bu ülkenin topraklarını üs olarak kullanarak ve her fırsatta hükümete şükranlarını dile getirerek Kürt halkını katledenler varken,
Seçilen belediye başkanlarınız, arkadaşlarınız, yoldaşlarınız hapisteyken,
Van’da insanlar soğukta kötü koşullarda karakışı nasıl geçireceğini kara kara düşünürken,
Gençleriniz gece yarısı evlerine yapılan baskınlarla toplatılırken,
Ben bir genç olarak soruyorum nasıl o elleri tutabiliyor, yüzlerine gülebiliyorsunuz? Bunu nasıl görmezden gelebiliyorsunuz…
Kimileri buna siyaset, yani ‘olması gereken’ diyor…
Ben ise bütün bu olup bitenler karşısında, 13 sene önce bugün kaybettiğimiz Ahmet Kaya’yı saygıyla anıp, onun da dediği gibi soruyorum, BU NE YAMAN ÇELİŞKİ!
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.