Kasım sonuna kadar açıklanması planlanan “Kadın İstihdam Paketi” ile ilgili olarak, hükümet konunun muhatapları olan kadınlarla, sendikalarla, kadın örgütleri ile durumu görüşmek yerine işveren tarafıyla istişare ederek çalışmalarına devam ediyor. Bu yöntemle bile aslında AKP’nin derdinin kadını korumak, istihdamı arttırmak yerine, kamusal alanda varlığını sınırlamak, emeğini daha da değersizleştirmek, kadın emeği üzerinden emek piyasasında sermayenin […]
Kasım sonuna kadar açıklanması planlanan “Kadın İstihdam Paketi” ile ilgili olarak, hükümet konunun muhatapları olan kadınlarla, sendikalarla, kadın örgütleri ile durumu görüşmek yerine işveren tarafıyla istişare ederek çalışmalarına devam ediyor.
Bu yöntemle bile aslında AKP’nin derdinin kadını korumak, istihdamı arttırmak yerine, kamusal alanda varlığını sınırlamak, emeğini daha da değersizleştirmek, kadın emeği üzerinden emek piyasasında sermayenin talebi olan değişiklikleri yapmak olduğunu anlıyoruz.
Ortalıkta lafı çokça edilen bu paketin hazırlığında dikkati çeken şey ise paketin içeriğine yönelik bilgilerin yandaş medya aracılığıyla kamuoyuna sızdırılıyor olması. Böylece, AKP sızdırılan bilgiler aracılığı ile tepkileri izleme fırsatı elde ediyor. Hal böyle olunca, paketin hazırlığından söz edilmeye başlandığı günden bugüne, ortaya atılan pek çok bilgi, değişikliğe uğradı ve uğramaya devam ediyor. İstişareler işveren kesimi ile yapılınca, bu değişikliklerin hepsi sermaye lehine gerçekleşiyor. Örneğin; ilk haliyle 24 ayla başlayan doğum izinleri 18 aya kadar indirildi. Paketin içeriğinin tartışılmasında sendikalar da kadın örgütleri de muhatap kabul edilmiyor. Halbuki, söyleyecek ne çok sözümüz, var!
Kadınlar forumda buluştu!
Paketle ilgili ortaya sızanlardan AKP’nin niyetini okuyan kadınlar bir araya geldi, içerisinde DİSK, KESK, Sendikal Güç Birliği Platformu Kadın Koordinasyonu’nun da olduğu kırk kadar örgütten gelen kadınlar, feministler hızla organize olarak “Kadın Emeği Platformu” adı adlında örgütlendiler. Kısa sürede örgütlenen kadınlar, 2 Kasım’da “AKP’nin Kadın İstihdam Paketi: Kime Müjde! adında bir forum yaptılar. Foruma her kesimden kadının ilgisi oldukça yüksekti. Temposu oldukça yüksek olan forumda kadınlar, kendi hayatlarını temelden değiştirecek, AKP’nin aileyi güçlendiren, kadını yok sayan, yoksullaştıracak, geleceğini çalan ve erkeğe bağımlı hale getirecek olan pakete ve AKP politikalarına tepkiler dile getirildi. Kadınlar öfkeliydi. AKP’nin kürtajı ve sezaryeni yasaklamaya çalışan uygulamaların ardından bu paket kadına yönelik ikinci büyük saldırıydı. Bunun ardının gelmeye devem edeceği açıktı.
Kadınlar AKP’nin paketini iade etmeye hazırlanıyor!
Paket, bilebildiğimiz kadarıyla kamuda 4 saatlik çalışma hakkı, anneye maaş, kreşlere teşvik, doğum yapan kadına nakdi yardım, doğum izninden dönen kadını işe alma zorunluluğu ve özel istihdam büroları ana başlıklarından oluşuyor. Bu başlıkların her biri, kadınlar için kara haber olmasına rağmen yandaş medya tarafından müjde olarak sunuluyor. Forum boyunca, tartışılan bu başlıkların kadınlara neler getireceği ve hayatlarında nasıl köklü değişikliklere yol açacağı tartışıldı. Bir dizi eylem kararı alındı. Önümüzdeki günler hareketli geçecek. Ben şimdilik bu kadarını söyleyeyim, sonuç bildirgesi ve eylem planı önümüzdeki günlerde, Kadın Emeği Platformu tarafından açıklanacak.
Forumda, AKP’nin paketinden sızan son bilgileri sıcağı sıcağına duymak mümkün oldu. Pek çok bilgi öncesinde basında tartışılmış, konuşulmuştu. Son taze bir bilgi de, Sendikal Güç Birliği Kadın Koordinasyonu tarafından gündeme getirildi.
Doğum teşviği yalanı!
AKP’nin zekâmızla dalga geçer gibi bir son haber, 30 Ekim 2013 tarihinde yandaş Star gazetesi yazarlarından Ercan Baysal tarafından gündeme getirilmiş. “Üç çocuğa nakit yerine kreş ve esnek çalışmayla destek” başlığı altındaki haberle doğumu teşvik etmek amacıyla her çocuk için nakdi yardımdan “paketin maliyeti yükseldiği” gerekçesiyle vazgeçildiğini, bu yardım yerine, 3 çocuklu asgari ücretlinin gelir vergisi yükünü sıfıra indirerek yapmayı planlıyormuş.
Forumda, Sendikal Güç Birliği Platformu Kadın Koordinasyonu, gelir vergisi yükünün sıfıra indirilmesi şeklinde gerçekleşecek olan teşviğin ne anlama geldiğini rakamları ile ortaya koydu.
“Burada, 1 Ocak 2008 yılından bu yana uygulanmakta olan Asgari Geçim İndirimini (AGİ) hatırlamakta yarar var. Buna göre üç çocuklu asgari ücretlinin 130 TL olan gelir vergisi yükümlülüğünün 117 TL – 102 TL arasındaki miktarı zaten ücrete ekleniyor. 130’dan asgari geçim indirimi sonucunda ücrete eklenen rakamı çıkardığımızda, çalışanın durumuna göre 12 TL ile 27 TL gibi bir rakam çıkar ortaya. İşte size üç çocuklu asgari ücretlinin gelir vergisi 0’a indirildiğinde elde edeceği kazanç. En az 12 TL, en çok 27 TL, AKP hükümetinin çocuk teşvik paketinin özü bu”
Bu kadar çok teşviği gören kadınlar üçer üçer mi doğurur, yoksa paketi alır başınızda mı paralar artık gerisini siz düşünün derim.
Kadınlar ne istiyor?
AKP’nin sözde, kadın istihdamını arttırmak için “keşfettiği yol” kadınlar tarafından kabul görmüyor. En başta, paketle anneliği koruma iddiasında olan AKP hükümetinin, İLO’nun Annelik Koruma Sözleşmesi olan 183. maddesini imzalamamışken, kadınlar için getireceği hiçbir “yenilik” inandırıcı değil. O nedenle biz kadınlar bu pakete toptan karşıyız.
Biz kadınlar, istihdam büroları tarafından oradan oraya sürülen kiralık işçi olarak çalıştırılmak istemiyoruz. Birden fazla işyerinde çalışıp aç kalmayı kabul etmiyoruz. Düzenli, güvenceli, sendikalı ve insan onuruna yaraşır işlerde çalışmak istiyoruz. Emekli olmak istiyoruz. Anne ve babanın ortak kullanacağı ve devredilemeyecek bir hak olarak kullanılacak olan ebeveyn izin istiyoruz.
Sadece anne ve eş algısıyla, kadını eve çocuk doğurmaya gönderen, tüm bakım işlerine üzerine yıkacak olan paketi şiddetle reddediyoruz. Bakım hizmetlerinin kamu görevi olduğunu, sosyal devletin görevlerinden birinin de bunu sağlamak olduğunu, hiçbir alt yapısı yapılmadan, bütçede bir kalemi dahi olmayan, denetimi olmayan kreşlerden söz etmenin, toplumun aldatılmasından başka bir şey olmadığının farkındayız.
En önemlisi, biz kadınlar AKP’nin kadın düşmanı yüzünü görüyoruz.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.