Çoğu kimse Suudi Arabistan’ın Suriye, Irak ve Lübnan’ı imha etme misyonunda ileri gideceğini öngörüyordu ancak bunlardan çok azı bunun, ölüm timlerini Beyrut’taki İran elçiliğinin kapısına konuşlandırıp, çatışmayı yeni bir düzeye taşıyarak bu kadar hızlı olacağını tahmin edebilirdi. Karanlık krallığın efendileri, 19 Kasım Salı günü düzinelerce kişiyi öldüren ve yüzden fazla kişiyi sakat bırakan çifte intihar […]
Çoğu kimse Suudi Arabistan’ın Suriye, Irak ve Lübnan’ı imha etme misyonunda ileri gideceğini öngörüyordu ancak bunlardan çok azı bunun, ölüm timlerini Beyrut’taki İran elçiliğinin kapısına konuşlandırıp, çatışmayı yeni bir düzeye taşıyarak bu kadar hızlı olacağını tahmin edebilirdi.
Karanlık krallığın efendileri, 19 Kasım Salı günü düzinelerce kişiyi öldüren ve yüzden fazla kişiyi sakat bırakan çifte intihar bombalamasını henüz kınamış değiller. Hatta bugünlerde Suudi yetkililerle arada sırada görüşen biri, muhtemelen işlenen suçlara dair sayısız meşrulaştırma sözü duyacaktır.
Biz ise yalnızca, Suudi hanedanlığının İran ölçeğinde bir güce karşı intihar bombası gibi çirkin taktikleri uygulamaya karar vererek siyasi cinayet işlemeyi tercih ettiğini varsayabiliriz. Meseleye dair bütün tarihi kat etmek gerekiyor ancak sıralayacağımız açıklamalar da gerekli:
İlk olarak: Bu türden bir saldırı Suriye zeminindeki durumu değiştirmek açısından hiçbir işe yaramaz. İran ve Hizbullah Suriye’deki mücadeleye bağlılıklarını değiştirecek gibi görünmüyor. Bu saldırı Suriye muhalefetinin Şam, Halep ve Kalamun dâhil olmak üzere bütün büyük cephelerde fiilen bir dizi darbe yemesini tersine çeviremeyecektir.
İkincisi: Irak’tan Lübnan’a, ilaveten Yemen’den Bahreyn’e uzanacak bir kargaşa ve kaos hattı için yanıp tutuşan Suudi tahriki, kaçınılmaz biçimde karşı tarafın misillemesine yol açacaktır ki pek çok kişi buna krallığın karşı koyamayacağına inanıyor.
Üçüncüsü: Bu türden saldırıları hafif bulan ve mazeret üreten Lübnanlılar ise suç ortağından başka bir şey olamazlar. Bu yaklaşım ancak tekfirci [diğer tarafları kafirlikle suçlayan – ç.n.] unsurların kendilerini ılımlılar olarak adlandıranlar aleyhine güçlenmesinin önünü açacaktır.
Dördüncüsü: Hizbullah ve Lübnanlı güvenlik güçleri tarafından alınan tedbirler şimdiye kadar bir dizi saldırının yapılmasının önüne geçmekte başarılı olmuştur. Ancak intihar saldırısının hayata geçirilmesi, hedeflenen tarafları ölmeye meraklı meczuplara karşı koymanın tek yolu olarak önleyici operasyonlar eliyle caydırıcılık yapmaya zorlamaktadır.
Suudilerin son zamanlarda sergilediği şüpheli davranışlardan, Suriye’deki acı yenilgilerinin, bize, Beyrut’ta geçtiğimiz Salı günü şahit olduğumuza benzer daha fazla anlamsız kan dökme eylemi olarak geri döneceği anlaşılmaktadır.
[Al-Akhbar’daki İngilizcesinden Sendika.org tarafından çevrilmiştir.]
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.