İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Nurten ve Erol Özkoray’ın “Bireyselleşme ve Demokrasi: Gezi Fenomeni” adlı kitabı hakkında “kamu görevlilerine hakaret” iddiasıyla soruşturma açtı. Yazar Erol Özkoray, “Görüldüğü gibi düşünceye saldırıda ‘yeşil faşizm’ sınır tanımıyor” dedi

Ağustos ayında İdea Politika Yayınları’ndan çıkan, Nurten ve Erol Özkoray tarafından kaleme alınan ve Gezi Direnişi ile ilgili siyasi ve sosyolojik analizler içeren “Bireyselleşme ve Demokrasi: Gezi Fenomeni” kitabına soruşturma açıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan soruşturmada kitapta “kamu görevlilerine hakaret” edildiği iddia edildi.

Kitabı hakkında soruşturma açılan yazar Erol Özkoray bir açıklama yaparak soruşturmaya tepki gösterdi. İslamcı iktidarın kitaba ve fikre karşı saldırısını beklediğini söyleyen Özkoray, “Görüldüğü üzere içinde yaşadığımız 21. yüzyılda bile, düşünceye saldırıda ‘Yeşil Faşizm’ sınır tanımıyor. Bir yayıncı, entelektüel ve yazar olarak ifade hürriyeti ile ilgili, hem de içinde yaşadığımız yüzyılda hiçbir kısıtlama tanımıyorum” dedi.

Anayasa’nın ifade hürriyetini garanti altına alan 26. maddesini ve uluslararası antlaşmaların Ceza Kanunu’nun 301. maddesi gibi ulusal kanunlar üzerindeki üstünlüğünü sağlayan 90. maddesini hatırlatan Özkoray şöyle konuştu:

Soruşturmanın temeli demokrasi düşmanlığıdır. Bu saldırı 11 yılda kurulan İslamcı iktidarın ulaştığı tehlikeli boyutu göstermesi açısından önemli. Eğer Gezi ruhuyla buna karşı, yani ifade hürriyetini korumak için mücadele edilmezse ülke İslam totalitarizmine teslim olacak. Ama bu saldırı, özellikle Gezi’den sonra hedefledikleri İslam diktatörlüğünün can çekişmesi olarak da görülebilir.

Soruşturmanın aynı zamanda İslamcıların bilim düşmanlığı olduğu yorumu da yapan yazar, Siyasal İslam’a karşı demokratik mücadeleyi sürekli kılmak için Gezi Fenomeni’nin mücadele araçlarından biri olduğunu ifade etti.

Sendika.Org