Gençsiniz. Güçlüsünüz. Düşleriniz var. İşsizsiniz. Sen hem gençleri işsiz bırak hem de onlara karşı şiddet kullan. Kapitalizmin en gelişmiş ülkelerinde, Avrupa Birliği’nde 25 yaş altı 5.6 milyon işsiz. Yunanistan’da gençlerin %60’ı, İspanya’da %56’sı, Portekiz’de %42’si, İsveç’te %25’i işsiz. Türkiye %29. Asya, Avustralya, Afrika, Amerikalar… milyonlarca genç işssiz. Ekonomik, çevresel, siyasal kriz ve skandalların norma dönüştüğü […]
Gençsiniz.
Güçlüsünüz.
Düşleriniz var.
İşsizsiniz.
Sen hem gençleri işsiz bırak hem de onlara karşı şiddet kullan.
Kapitalizmin en gelişmiş ülkelerinde, Avrupa Birliği’nde 25 yaş altı 5.6 milyon işsiz.
Yunanistan’da gençlerin %60’ı, İspanya’da %56’sı, Portekiz’de %42’si, İsveç’te %25’i işsiz. Türkiye %29.
Asya, Avustralya, Afrika, Amerikalar… milyonlarca genç işssiz.
Ekonomik, çevresel, siyasal kriz ve skandalların norma dönüştüğü egemen düzende, ILO istatistiklerine göre 2013 yılında dünyada işsiz genç sayısı 73.4 milyon. Anket üstüne anket gençlerin gelecekleri için kötümser olduklarını ifade ediyor.
Ne olacak?
Türkiye’de de iktidarlar, umut peşinde gençleri aldatarak, müteahhitlerle kol kola, kütüphanesiz, laboratuvarsız, kalifiye olmayan kadrolarla üniversite adında birçok tesis açtı. İşsizliği erteledi. İş bulabilenler geçmiş yüzyılın sınıfta kalmış taşeron mesleklerine mahkûmlar.
İyi bir üniversite eğitimi bile eskisi gibi işe yaramıyor.
ABD’de 20-24 yaş arası üniversite mezunlarında işsizlik oranı %12.
Özellikle ekonomik krizlerde savaşlar egemenlere çözüm olmuş.
Milliyetçi duygularla dinlerin takdisiyle devletlerin kamçıladığı gençler kendilerini cephede bulmuş. Birbirinden değişken devlet ideolojilerine edilgenlikte taraflaştırılmış.
Ölmüş. Öldürmüş.
21. yüzyılda siber savaşlara yönelen profesyonel ordularda, ne büyük sayılarda gençlere yer var ne de onları eskisi gibi bayrakla kışkırtmak mümkün. Askerler bile sokaklarda üniforma giymekten kaçınırken devletler gençlere güvenmez oldu. Askerlik işsizliğe geçici çözüm olmaktan çıktı.
Dünya kabuk değiştiriyor.
Düzen gençlerden kopuyor.
Demokrasi aldatmacalı plütokrasilerle, toplumların karşıt olduğu savaşlarla meşruiyetini yitiriyor.
Zengin yoksul arasındaki makas görülmedik ölçüde açılıyor.
Türümüzün tarihinde ilk kez yeni teknolojileri yaşlılar gençlerden öğreniyor.
%99 Biziz Occupy Wall Street hareketinde, geçen yıl Paris’te, Londra’da, Madrid’de, Stockholm’da, Sao Paolo’da, Atina’da, Türkiye’de, gençlerin gidişata dur demek istemesini, kurtuluş yolları arama çabalarını, çaresizlikle çırpınan devletler şiddetle bastırmak istiyor.
Günümüz gençliğini ‘68’e benzetmek isteyenler yanılıyor.
‘68 bir ret hareketiydi.
Savaşa ret. Kapitalizmin, ruhu öğütücü çarkında yer almaya ret. Sovyet egemenliğinde totaliter sistemlere ret. Kravatlı, kuaförlü kabız bir düzenin günlük yaşam tarzına, çifte standartlı ahlak anlayışına ret.
Günümüz gençliği, benden sonra tufan düzenine dur demekten öte, devletlerin sorumsuzluğu karşısında sorumluluk arayışında.
Devletlerin vatandaşlarına rağmen savaşlara gitmelerine, küresel ısınma karşısında ahlaksızlığına karşı ahlak davetinde.
Türkiye’de de devlet temsilcileri, Gezi’ye karşı tavırlarını, zırhlı araçlarıyla kimyasal silahlarıyla sokak savaşlarıyla sürdürüyor. Şimdiye kadar 10.000’e yakın genci yaraladı, 11’ini kör etti, en az altısını öldürdü.
Gençler, her şeye rağmen ideolojilerle, din ve bayrak aitlikleriyle parçalanıp bölünmeyip, provokasyonlara rağmen, somut sorunlara somut çözümler getirmeye odaklanma gayretindeler. Dünya vatandaşlığına doğru küresel bir demokrasinin tohumlarını ekmekteler.
Tarihte şiddetin ahlaka üstün geldiği nerede görülmüş?
Nereye kadar?