Gezi Parkı eylemcileri ile Taksim Meydanı’ndaki eylemciler arasında bir sınır çizilmeye çalışılıyor. Israrla. İddialara göre, Gezi Parkı’nda, parkı ve ağaçları koruma refleksiyle başlattıkları pasif bekleyiş polis tarafından şiddetle bastırılınca “sivil itaatsizlik” eylemine başlayan gençler bulunuyor, Taksim’de ise direnişi politik kanallara akıtmaya çalışan örgütler… Sabah polis telsizlerinden ve İstanbul Valisi’nin twitter hesabından yapılan duyurular da bu […]
Gezi Parkı eylemcileri ile Taksim Meydanı’ndaki eylemciler arasında bir sınır çizilmeye çalışılıyor. Israrla. İddialara göre, Gezi Parkı’nda, parkı ve ağaçları koruma refleksiyle başlattıkları pasif bekleyiş polis tarafından şiddetle bastırılınca “sivil itaatsizlik” eylemine başlayan gençler bulunuyor, Taksim’de ise direnişi politik kanallara akıtmaya çalışan örgütler… Sabah polis telsizlerinden ve İstanbul Valisi’nin twitter hesabından yapılan duyurular da bu yoldaydı. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, polisin “Kesinlikle Gezi Parkı’nda bulunan gençlere yönelik bir müdahale” içinde olmayacağını açıkladı. Müdahale meydandaki “marjinal” gruplara yönelikti. Direniş, parkın içindeki barışçı gençler ve meydandaki “marjinal” –yasadışı- sol gruplar olarak bölünmeye çalışıldı, çalışılıyor.
Gerçek bu değil.
Gezi Parkı içinde yüzlerce çadır, onlarca “mekân” oluşturuldu. Her türlü siyasi görüşten, inançtan insanlar bir aradalar. Kimi siyasi partilerin, siyasi hareketlerin, kadın, öğrenci hareketlerinin, bazı sendikaların flamalarının olduğu, binlerce rengârenk dövizin asılı olduğu bir büyük karnaval vardı parkta dün. Solun bütün renkleri, türbanlı kadınlar, kimi Müslüman gruplar… Çarşı grubu, Fenerbahçe, Galatasaray taraftarları bir aradalardı. İnanılmaz bir zarafet ve dayanışma duygusu, tavrı hâkimdi on binlerce insana. Türkiye’nin görmediği, bilmediği bir büyük hoşgörü, sevgi… Ve inanılmaz bir “siyasi hoşgörü…” Taksim Meydanı, meydana ve parka gelen yollar barikatlarla polise kapatıldıktan sonra direniş alanıyla bütünleşti. İnsanlar bir aradaydılar parkın içinde ve meydanda.
Gezi Direnişi, AKP iktidarının antidemokratik baskı ve uygulamalarına tepki duyan toplumun bütün kesimlerini birleştirdi. Bu ilk kez oluyor, böyle bir birlikte mücadele sürecini ilk kez yaşıyoruz, böyle bir deneyimimiz yok. Toplumsal tepki, yeşil hedeflerin de üstüne çıktı, bir demokrasi talebine dönüştü. Direniş nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, çok derin izleri kalacaktır.
Bu aşamada sorulması gereken soru şudur: Kim bu hareketi bölmek ister?
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.