Haber: “Afyon Belediyesi, çarşamba ve cumartesi günleri kurulan pazar yerine parasız otobüs tahsis etti”. Basında geniş yer bulan bu haber ilk başta olumlu izlenimler edindiriyor. Ancak haberin çarpıcı kısmı devamını okudukça geliyor: “Parasız otobüsler sadece kadınlara tahsis edildi”. Bu kısımda bir “afallama” yaşanıyor, muhtemel “nasıl yani” sorusuna cevap AKP’li Afyon Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’dan geliyor. […]
Haber: “Afyon Belediyesi, çarşamba ve cumartesi günleri kurulan pazar yerine parasız otobüs tahsis etti”. Basında geniş yer bulan bu haber ilk başta olumlu izlenimler edindiriyor. Ancak haberin çarpıcı kısmı devamını okudukça geliyor: “Parasız otobüsler sadece kadınlara tahsis edildi”. Bu kısımda bir “afallama” yaşanıyor, muhtemel “nasıl yani” sorusuna cevap AKP’li Afyon Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’dan geliyor.
Çoban, açıklamasında otobüslerin kalabalık olması nedeniyle araçlarda sık sık taciz ve hırsızlık vakaları yaşandığını bu nedenle “önlem amacıyla” belediyenin 2010’da böyle bir karar aldığını söylüyor.
Haberi okuyanlar, “dejavu” hissine kapılmış olabilir. Türkiye’de bunun benzeri bir “gericilik hikayesi” daha yaşanmıştı. İstanbul’un toplu ulaşımını sağlayan ve yoğun olarak kullanılan araçlardan metrobüslerden bazılarının pembe metrobüs olması istenmişti. Saadet Partisi, metrobüslerde yaşanan taciz olaylarının kadınları rahatsız ettiğini söyleyerek kadına özel pembe metrobüs istemiş, imza kampanyası düzenlemiş ancak bu talep reddedilmişti. İstanbul’daki talebi karşılanmayan gericilerin “pembe metrobüs” rüyasını Afyon Belediyesi, uygulamaya koydu.
Çoban’ın açıklamasının devamına bakalım: “Taciz ile hırsızlık olayları emniyet ve zabıta ekipleri tarafından tespit edildi.” Devletin güvenlik kurumları “boş durmamış”, tacizcileri birer birer tespit etmiş. Ancak tacizcilerin “güzide mesleklerinin” icraatına herhangi bir yaptırım getirilmemiş. Belediye Meclisi’nde yapılan” akıl fikir” tartışmalarının ardından çözüm olarak kadınları tecrit etmek bulunmuş.
Kadına özel otobüsün, diğer toplu ulaşım araçlarından kadını mahrum etmenin başlangıcını oluşturacağı uzak bir ihtimal değil. Bu uygulama devam ettiği sürece kadınların kendilerine özel pazar otobüsü dışında bineceği her otobüsten dışlanmasının önü açılacak. Yani bir kadın “karma” otobüse bindiğinde “kötü kadın” olma yolunda adım atmış olacak.
Kadına özel otobüsle pozitif ayrımcılık tanınmıyor, aksine kadın toplumsal yaşamdan koparılıyor. Kentin tüm alanına ulaşımı sağlayan otobüsler kadına parasız olur ve otobüslerde kadın-erkek ayrımı yapılmazsa bu uygulamanın adı o zaman “pozitif ayrımcılık” olur.
Haberin basında yer almasıyla kamuoyundan gelen tepkiler üzerine bir açıklama daha yapmak zorunda kalan AKP’li Burhanettin Çoban uygulamayı aklama telaşına düştü. Çoban, otobüslerin toplu taşıma hizmeti vermediğini sadece pazar yerine kadar hizmet verdiğini söyleyerek uygulamanın gericiliğini katmerleştirdi. Kadına özel otobüs uygulamasının bir diğer gerici yüzü de açığa çıkmış oldu.
Çoban’ın son açıklamasına göre toplumsal cinsiyet ilişkileriyle biçimlenen “bölünmüş kentte” Afyon Belediyesi, kadınları sadece ait oldukları mekanlara götürmeyi garantiliyor. Belediye, Afyon’da “Kadının yeri pazar-ev arasıdır” fikrine uygun bir icraat gerçekleştiriyor. Kadın, “yeniden üretim alanlarının” kapsama alanı dışına çıkamıyor. Belediye, otobüs uygulamasıyla kadının sadece pazara erişim “hakkını” böylece de ailenin gereksinimlerini güvence altına alıyor. Kadına, “Kentte yaşam sana haram” diyor.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.