Ben bir lise öğrencisiyim, sınıfımın bir önemi olmasa gerek. Diğer bir anlamı ile son model ‘’yapboz eğitim sisteminin’’ bir parçasıyım. Hepinizin bildiği üzere bu yıl eğitim sistemi yine değişti; 4+4+4. Alışageldiğimiz değişikliklerden biri değildi bu sefer ki. Tayyip Erdoğan’ın eğitim alanında sürekli dillendirdiği, arzu ettiği gençlik(dindar-kindar-itaatkar) modelinin yaratılması üzerine kurmayları iyi çalışmış ve yapbozun önemli […]
Ben bir lise öğrencisiyim, sınıfımın bir önemi olmasa gerek. Diğer bir anlamı ile son model ‘’yapboz eğitim sisteminin’’ bir parçasıyım. Hepinizin bildiği üzere bu yıl eğitim sistemi yine değişti; 4+4+4. Alışageldiğimiz değişikliklerden biri değildi bu sefer ki. Tayyip Erdoğan’ın eğitim alanında sürekli dillendirdiği, arzu ettiği gençlik(dindar-kindar-itaatkar) modelinin yaratılması üzerine kurmayları iyi çalışmış ve yapbozun önemli bir bölümünü bitirmişlerdi.
Kuşkusuz devamı gelecekti, nitekim bu uzun da sürmedi. Bir çırpıda çıkardılar ‘’özgürlük’’ adı altında kılık kıyafet serbestliğini! Tabi ki kılık kıyafet serbestliği demokratik lise mücadelesinin yıllarca süregelen talepleri arasında hep ilk sıralarda yer almıştı, insan sevinmiyor değildi. ‘’Kılık kıyafet serbest olacakmış ne güzel’’ hali eminim bir çok liseli arkadaşımda oluşmuştu. Ama olay bu kadar basit değildi, olamazdı da. Şimdi birileri sırf AKP çıkardı diye karşısınız diye düşünecek ve bende içten içe güleceğim, evet ondan diye. Ama ardından birkaç soru soracağım. Hiç yönetmeliği alıp eline bakındın mı diye, inceledin mi? Memlekette ki liselerin halinden haberin var mı? Malum AKP’nin(cemaatin de tabi) en iyi yaptığı şey Anadolu Bölgesi başta olmak üzere okullarda sıkı bir kadroya sahip olması. Serbestliğin hemen ardından öğrencilere ücretsiz türban dağıtılmaya başlandı bile, haberin var mı? Hani şu Ramazan ayında oruç tutmadıkları için linç edilmek istenen Alevi aile vardı ya Malatya’da Süngü İlçesi’nde, işte o ilçede bir çok programlı bir lisede başlandı.
Bizim toplumumuzda birey olmak resmi kağıt üzerinde 18 yaşı doldurmaya tekabül etse de çok iyi biliyoruz ki özellikle muhafazakar aile yapılarında pek de öyle olmuyor.Hep bir bağlılık-bağımlılık olmakta, özgürleşme sorunu yaşanmaktadır. Bence AKP’nin en iyi yaptığı şey ürettiği bir çok politikada, çıkardığı bir çok yasa da kullandığı dil, ikna yetenekleri. Özellikle Tayyip Erdoğan’ın bu konuda kimse eline su dökemez. İleri demokrasi, özgürlük, adalet…
Bilmiyorum bu sözcükleri her kullandıklarında şahsen bende kesin bir iş var, yine garip şeyler olacak psikolojisi oluşmuyor değil. Bunun nedeni sanırım bugüne kadar yaşadıklarımız olsa gerek. O kadar ileri demokrasimiz var ki dünyada kötü olan ne varsa en birinci biziz. Kadına şiddet, siyasi tutukluluklar, gazeteciler, okunmamış kitaplara ‘’özel yetkililerce’’ muamele…
9-10 yaşında ki bir insanın başını örtmesi onun kararı olmayacak, olamazda. Serbestlik kavramsal olarak rahat olmak-özgür olmaktır herhalde. Ben sanmıyorum ki ilk öğretimde ki arkadaşlarımız özgürlük-serbestlik gibi soyut konularda düşünebiliyor, anlamlandırabiliyor olsun… Lise de sıra arkadaşımın belki de takmak istemediği türbana seçme hakkı olsun, özgür olsun!
Ama başımızdaki padişah ne özgürlük ve demokrasi kelimelerini ağzından düşürüyor ne de toplumu, biz liselileri baskı altına almaktan geri duruyor. Toparlamam gerekirse; her fırsatta birilerinin ‘’geleceğimiz’’ dediği biz liselilerin (memleketin) geleceği hiç de iyi görünmüyor. Başta değinmeye çalıştığım yeni eğitim sistemi ardından gelen kılık kıyafet yönetmeliğini iyi okumak-anlamak gerekiyor. Yani karanlık bir gelecek…Çocuk işçiler, çocuk gelinler… Bunları aslında o kadar çok söyledik ki. Beni bu yazıya iten şey de dönemin sonu gelirken söylenen sözlerin gerçekleşmeye başlaması.
İki gün önce bir çok yazılı-görsel basında çıkan haberi okumayan yoktur herhalde 136 bin 115 öğrenci 4+4+4 yasasının verdiği fırsat ile okulu bırakmış lise eğitimine açıktan devam edecekmiş. Bir çok okulda yeni eğitim sistemi ile birlikte artan para istekleri, ders müfredatlarının içeriğinde ki değişiklikler, biyoloji dersinde evrim teorisini öğrenmek isteyen öğrencinin karşılaştığı sorunlar( öğretmenler de genelde bu konuyu anlatmıyor, anlatmak istemiyor) yada anlatmak isteyen öğretmenlere yönetimlerin çocuklara dinsizliğimi öğretiyorsun suçlaması ve soruşturmalar ile karşılaması.
Son olarak; evet memleketin gündemi yoğun, evet yine ‘’yukarda’’ birileri çok önemli meseleleri masaya yatırıyor, karar alıyor, uyguluyor. Eğitim alanında yine onlarca değişiklik olacak. Ama bu ülkede biz liseliler var ve yabana atılacak cinsten değiliz. Hani 2011 yılında YGS’de yaşanan skandala karşı şifre eylemlerinde sokaklara dökülen, Tayyip Erdoğan’ın çok kızdığı hatta tehdit ettiği on binler vardı ya; işte onlar bizlerdik ve yine dökülebiliriz. Bizim sesimiz çıkmıyor sanmayın.
Üç şey ile bitireceğim;
Birincisi; bu ülkede demokratik lise mücadelesi veren liseliler azımsanmayacak derece çok gerektiğinde şifre skandallarının ardından ÖSYM binasına pankart asma cesaretini gösterdiler, gerektiğinde Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkıp geleceğimizi çalamazsınız dediler ve güçleri yettikçe hala bu olanlara sessiz kalmıyor, tartışmalar ile etkinlikler ile eylemler ile sesini çıkartmaya devam ediyorlar.
İkincisi; bu metni okuyan arkadaşım, öğretmenim, velim, abim, ablam eminim elinden geldiğince bir şeyler yapıyorsun ama ricam daha fazlası, olanlara muhalefet olma devri çoktan geçti, artık isyan şart!
Üçüncüsü; değerli ana akım medya, liseliler ile ilgili alınan her kararın ardından söyleyecek sözümüz- değiştirecek gücümüz var bizi yok saysanız da biz hep buradayız!
Son söz; Unutmayın gücümüz, inancımız isyanımızda saklıdır. Bu ülkenin umutları inandıkları gerçeğin, özgürlüğün peşinden gitmeye devam edecekler!
*Özkan Korkmaz Liseli Genç Umut Üyesi
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.