“Şiddete, mezhepçiliğe ve yabancı müdahalelere hayır” ilkesiyle hareket eden Suriye iç muhalefeti, Mart 2011’den bu yanan devam eden siyasi krizde bir üçüncü yolu temsil etmeyi sürdürüyor. Aşağıdaki yazı, günümüz Suriye gerçeğinin görmezden gelinen ve ezberlere uymayan bu aktörünün siyasi hattını tarif ediyor Demokratik Değişim İçin Ulusal Koordinasyon Birliği isimli iç muhalefet, 17 Eylül 2011’de Suriye’nin […]
“Şiddete, mezhepçiliğe ve yabancı müdahalelere hayır” ilkesiyle hareket eden Suriye iç muhalefeti, Mart 2011’den bu yanan devam eden siyasi krizde bir üçüncü yolu temsil etmeyi sürdürüyor. Aşağıdaki yazı, günümüz Suriye gerçeğinin görmezden gelinen ve ezberlere uymayan bu aktörünün siyasi hattını tarif ediyor
Demokratik Değişim İçin Ulusal Koordinasyon Birliği isimli iç muhalefet, 17 Eylül 2011’de Suriye’nin Şam kentinde kongresini topladı. Tarihsel muhalefetin çok sayıdaki ismi halk ayaklanmasından gelen gençlik temsilcileriyle bir araya geldi. Çürümüş, otoriter rejimin yıkılması için ülke içinden çağrıda bulunan kongre üç şartını vurguladı: “Şiddete, mezhepçiliğe ve yabancı müdahalelere hayır.” Kongrede iki kurucu belge tartışıldı: rejimin yıkılması mücadelesiyle ilgili bir politik program ve yarının Suriyesi için vizyon belirleyen anayasal ilkeler. Bu ilkeler ülkenin geleceği üzerine bir ulusal uzlaşma temeli ve muhalefet güçlerinin birliği için bir platform oluşturmaktadır.
Suriye’deki ayaklanma /devrim Suriye toplumu ve Suriye devletinin tarihinde bir dönüm noktasıdır. “Arap Baharı”nın bütün devrimleri gibi, Suriye devrimi de, Suriye halkının özlemlerinin ortak paydası ve feda edilen şehitlerin hatırası adına niteliksel bir sıçramayı, insani bir mesajı ve evrensel bir değerler kümesini taşımaktadır.
Peygamber tarafından Medine’ye geldiği zaman kaleme alınan “Sahife” hadislerinden, modern çağın İnsan Hakları bildirgelerine kadar, şartlar, anlaşmalar ve sözleşmeler, bir ülkedeki yurttaşların kendi hayatlarını birlikte yönetme kurallarını oluşturur. Bu belgelerin içerikleri, özellikle de değişim, geçiş ve kuruluş dönemlerinde, zorunlu ve yaşamsal köşe taşlarını oluşturur. Kendisini oluşturan tüm bileşenleriyle birlikte, toplum, bu kuralları referans noktaları olarak kullanır. Bunlar aynı zamanda bir devletin temel özgürlüklerini korumaya ve egemenliğini garanti altına almaya yönelik temelleri de meydana getirirler. Bu kurallar, seçmene, politik veya toplumsal çoğunluğa bakılmaksızın, değiştirilemez kurallardır. Bunlar vazgeçilemez ve devredilemez kurallardır.
İster sivil, ister siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel isterse çevreyle ilgili olsun, bu haklar, özgürlükler ve kurallar, Suriyelilerin cumhuriyeti yeniden inşa etme çabalarında amaçladıkları özgürlüğü ve özsel insan onurunu temsil eder. Bizler, aşağıda imzası olan birey veya topluluklar, barışçıl gençlik devrimimizin hedefi olarak kabul ettiğimiz aşağıdaki ilkeler temelinde, yeni bir cumhuriyet rejiminin yaratılması için çalışma görevini üstleniyoruz:
• Suriye halkı, tek bir bölünmez politik birliğin parçası olan ülkesi ve devleti üzerinde özgür ve egemendir. Golan Tepeleri de dahil olmak üzere Suriye topraklarının tek bir santimi bile teslim edilemez. Suriye halkı işgal edilmiş topraklar için mümkün olan her türlü araçla savaşma ve bu toprakları geri alma hakkına sahiptir.
• Halk, kurumlara ve hukuk devletine dayalı demokratik, sivil ve çoğulcu bir cumhuriyetçi rejimle icra edilen her türlü meşruiyetin ve egemenliğin kaynağıdır. Hangi biçimde olursa olsun hiçbir iktidar tekeli veya veraseti mevcut değildir.
• Suriye Devleti yurttaşları arasında ve yurttaşlarının hakları ve yükümlülükleri arasında tam eşitlik ilkesine dayanır. Daha özel olarak, erkeklerle kadınlar arasında, ırk, renk, toplumsal cinsiyet, dil, etnik köken, politik düşünce, din veya dinsel inanca dayalı hiçbir ayrımcılık olmadan, tam bir eşitlik mevcuttur. Bu eşitliğin ilham kaynağı ilk cumhuriyetin kurucu özdeyişi olan “Din Allah için, Anavatan herkes içindir” özdeyişidir.
• Suriye Devleti tüm Suriye halkının sosyal çeşitliliğine, inançlarına, menfaatlerine ve özgünlüklerine saygıyı garanti eder. Tüm öğelerinin kalkınma ve korunma özlemleriyle ilgili kültürel ve politik haklarını tanır. Bunların hepsini Suriye halkının birliğinin bütünsel ve temel parçaları olarak kabul eder.
• Suriye Devleti, bilgi alma özgürlüğü ve iletişim özgürlüğü, sivil örgütlenmeler, sendikalar ve politik partiler kurma özgürlüğü, vicdan ve din özgürlüğü ve barışçıl gösteri ve grev yapma özgürlüğü de dahil olmak üzere sivil özgürlüklere saygı gösterilmesini garanti eder. Devlet bu özgürlükleri finansal veya politik iktidarın hegemonyasına karşı koruyacak kurallar oluşturur.
• Devlet insan haklarıyla ve sosyal ve ekonomik haklarla ilgili uluslararası sözleşmelere saygı gösterme ve her yurttaşın ve/veya ülkede yaşayan herkesin haklarını kullanabilmesini garanti altına alma yükümlülüğünü üstlenir.
• Suriye, Arap Dünyasının bütünsel bir parçasıdır. Ülke diğer Arap ülkeleriyle tüm işbirliği biçimlerini derinleştirmeyi amaçlar. Ancak, Suriye Devleti, Suriye halkını oluşturan diğer tüm ulusal kimliklerin, Kürtlerin, Asurilerin, Ermenilerin, Çerkezlerin, Türkmenlerin vb. kültürel ve sosyal özlemlerine saygı gösterir.
• Suriye halkı Filistin halkını ve onun, başkenti Kudüs olan, özgür, egemen ve bağımsız bir Devlet oluşturma hakkını desteklemeyi taahhüt eder. Suriye halkı aynı zamanda tüm diğer Arap halklarının özgürlük ve otoriterizmi alt etme özlemlerini desteklemeyi de taahhüt eder.
• Suriye halkı diğer Müslüman halklara ortak tarihsel kökler ve ilahi dinlerin ortaya koyduğu insani değerlerle bağlıdır. Ayrıca Suriye Devleti önemli bir role sahip olacak bölgesel bir ittifak oluşturmak üzere Türkiye ve İran ile yakın işbirliği kurma isteğindedir.
• Suriye Devleti yürütme, yasama ve yargı erkleri arasındaki katı bir ayrıma ve gizli oyla yapılan serbest seçimler yoluyla iktidar rotasyonu ilkesine dayanır.
• Suriye ordusu ulusal egemenliğin, onurun ve sivil özgürlüklerin garantörüdür. Devletin temel direklerinden biri ve ulusal birliğin potasıdır. Ulusal güvenliği ve anayasal ilkeleri garanti altına alır ancak ülkenin politik yönlerine müdahale edemez.
• Yeni bir anayasa çoğulcu bir demokrasinin ve bir seçim sisteminin temellerini oluşturmalıdır. Bu sistemler Suriye halkının ülkenin bütün bölgelerindeki tüm kategorilerinin yasama erkinde temsil edilme hakkını garanti altına almalıdır. Bunlar ayrıca bütün politik görüş ve düşüncelerin, özel olarak birinin hegemonyası olmadan, parlamenter rejimin istikrarını ve çoğunluğun sandık yoluyla rotasyonunu garanti altına alan kurallar paralelinde, var olma hakkını garanti altına alır. Bu sistemler ayrıca politik partilerin kaynaklarını ve finansal harcamalarını doğru biçimde düzenler.
• Cumhurbaşkanı anayasanın, ulusal güvenliğin ve güçler ayrılığının garantörüdür. Cumhurbaşkanı en fazla iki kez dörder yıllık görev süreleri için doğrudan oylama ile seçilir.
• Başbakan parlamenter çoğunluk tarafından tayin edilir. Başbakan yürütme erkinden sorumludur ve parlamento tarafından temsil edilen halka hesap verir. Bakanların her birinin bakanlığını onaylanması için parlamentoya sunulmuş olan bakanlık bildirgesi çerçevesi içinde yönetmek konusunda tam bir özgürlüğü vardır.
• Yerel yönetim seçilmiş kurumlara ve yurttaşların işlerini ve iller veya bölgelerdeki kalkınma işlerini yöneten yürütme erki kurumlarına dayanır. Yerel yönetim yürütmesi seçilmiş yerel memurlara hesap verir. Yerel vali sadece Devlet Başkanının temsilcisi olarak hareket eder.
• Devlet, sadece kamu çıkarı ve adil tazminat için el konulabilecek özel mülkiyeti korur. Mülkiyete özel çıkarlar için el konulamaz.
• Devlet, halk yararına kamu fonlarını ve mallarını garanti eder. Bu konudaki politikalar, sosyal adalete, adil ve sürdürülebilir kalkınmaya ve vergi sistemi aracılığıyla gelirin ve servetin farklı sosyal kategoriler ve iller ve bölgeler arasında bölüşülmesine dayanır. Devlet ayrıca tekel ve spekülasyon karşıtı kurallar uyarınca, yatırım ve piyasa özgürlüğünü garanti eder. Devlet işçi ve tüketici haklarının garantörüdür.
• Devlet tam istihdam ve insan onuruna yakışır çalışma koşullarına ulaşma hedefiyle, yoksulluğun ve işsizliğin tüm biçimlerine karşı savaşmayı taahhüt eder. Ayrıca tüm yurttaşların, gelir düzeyine uygun fiyat ve koşullarda, barınma ve ulusal arazi kullanımı planlaması; içme suyu ve atık su yönetimi; elektrik, telefon ve internet; karayolu ve kamusal ulaşım; nitelikli eğitim ve öğrenim; genel sağlık bakımı; emeklilik ve işsizlik yardımları gibi temel kamu hizmetlerine ulaşımını garanti altın almayı taahhüt eder.
17 Eylül 2011, Şam
[syrianncb.org adresindeki İngilizcesinden Filistin İçin İsrail’e Karşı Boykot Girişimi tarafından çevrilmiştir]
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.