Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ODTÜ’deki protestoların ardından üniversiteyi topyekun karşısına almasının nedeni ODTÜ’ye daha önceden kafayı takmış olması. Erdoğan’ın ODTÜ baskınından üç hafta önce, AKP’nin çok önem verdiği yeni YÖK yasa tasarısına ODTÜ senatosu kökten karşı çıkmış, maddelerinin tartışılmasını dahi anlamsız bulduğunu açıklamıştı

ODTÜ’deki direnişin ardından Başbakan Tayyip Erdoğan hedefine sadece öğrencileri değil üniversite yönetimini de aldı. Bu tutum ODTÜ rektörünün polisin tutumunu eleştiren değerlendirmelerine bağlanırken ODTÜ senatosunun yeni YÖK yasasına dair değerlendirmeleri gözlerden kaçtı.

“Maddelerin tartışılması anlamsız”
YÖK’ün bir yıllık çalışmasının ardından 5 Kasım 2012’de üniversitelere gönderdiği “Yeni YÖK Yasa Taslağı Önerisi” hakkında ODTÜ senatosu oldukça eleştirel bir değerlendirme yapmıştı. İktidarın oldukça önem verdiği, üniversitelerde sermayenin ve AKP’nin tahakkümünü pekiştirecek bu yasa taslağıyla ilgili ODTÜ senatosu 27 Kasım’da görüşlerini yazılı bir şekilde YÖK’e göndermişti. Senato “taslağa yansıyan temel ruh ve yaklaşım değişmeden maddelerin tartışılması bir anlam taşımayacaktır” diyerek, yeni YÖK modeline kökten bir eleştiride bulunmuştu.

Kar amaçlı üniversiteye ve dış müdahaleye karşı
Senato’nun hazırladığı metinde “kar amaçlı özel üniversite modeli”ne karşı çıkılırken yeni yasanın getirmek istediği üniversite konseyleri “zaten sınırlı olan özerklik alanını kontrole yönelik bir dış müdahale” olarak değerlendirilmiş, üniversite bileşenlerinin görüş ve önerilerini yansıtan bir konsey oluşturulması gerektiği ifade edilmişti.

TYK: Üniversite Bakanlığı
Senato YÖK yerine kurulması planlanan Türkiye Yükseköğretim Kurumu’nu (TYK) da iktidara bağımlılığı sebebiyle “üniversite bakanlığı” olarak tanımlamıştı. TYK’nın, YÖK’ten “daha merkeziyetçi ve baskın” bir konumda olduğuna dikkat çeken ODTÜ Senatosu, 12 Eylül ürünü olan 2457 sayılı Yükseköğretim kanununun “baskıcı felsefesinden kaynaklanan” olumsuzlukların devam ettiğinin altını çizmişti.

Sendika.Org