Emperyalizmin “haydut aydınları” Fransız Liberation gazetesine Esad karşıtı mektup yollarken, Fransız emperyalizmin “haydut uçak gemileri” de Suriye açıklarına demir atıyor Bir ( 1 )… Ferit Orhan Pamuk. 1952 yılı İstanbul doğumlu, 2006 Nobel Edebiyat Ödüllü Türk edebiyatçısı. Kitapları altmış dile çevrildi, yüzü aşkın ülkede yayımlandı ve 11 milyon baskı yaptı. 2006 yılında TIME dergisi tarafından […]
Emperyalizmin “haydut aydınları” Fransız Liberation gazetesine Esad karşıtı mektup yollarken, Fransız emperyalizmin “haydut uçak gemileri” de Suriye açıklarına demir atıyor
Bir ( 1 )… Ferit Orhan Pamuk. 1952 yılı İstanbul doğumlu, 2006 Nobel Edebiyat Ödüllü Türk edebiyatçısı. Kitapları altmış dile çevrildi, yüzü aşkın ülkede yayımlandı ve 11 milyon baskı yaptı. 2006 yılında TIME dergisi tarafından dünyanın en etkili 100 kişisinden biri seçildi.
Artı bir ( + 1 )… Edward Wadie Said. 1935 Kudüs doğumlu. Karşılaştırmalı edebiyat profesörü ve aktivist, teorisyen. Amerika’nın Ortadoğu politikalarının en önde gelen muhaliflerinden.
Yukarıdaki iki fotoğraf arasında belki bir sürü fark görülebilir. Ayrıntı yayınlarından çıkan “Entelektüel” kitabında Edward Said, sermayeye biat eden entelektüllere karşı şu sözleri kullanır: “Bir bütün olarak kitle toplumu değildir entelektüelin meselesi; kamuoyunu biçimlendiren, onu konformistleştiren, iktidardaki bir avuç bilmişe güvenmeye teşvik eden uzmanlar, eş dost grupları profesyoneller de onun hedefidir.”
Biz fotoğrafın diline inanlardanız.
Fotografın ne söylediğine de.
Amerikancı-Siyonist emperyalistlere karşı elinde taş, Filistin direnişinin yanındaki E. Said Gazetelere poz vermemiştir. Poz veren, Cihangir’deki evinde “doldurulmuş martı”sı ile Orhan Pamuk’tur.
Ortadoğu’nun yeniden emperyal şekillendirilmesindeki son engellerden biri olan meşru Suriye Devlet Başkanına, Liberation isimli Fransız gazetesinden kendisi gibi bir grup “çapulcu aydın” aracılığı ile yolladığı mektupta Esad’ı istifaya davet edip yoksa sonunun Saddam ve Kaddafi gibi olacağı tehditlerini savunurken, Fransız uçak gemileri Suriye açıklarına demir atıyordu.
Sosyalist sol, bugün, sistemin, bütün sömürgen gerici ve emperyal politikalarının savunulması, meşrulaştırılması sürecinde kültür-sanat kökenli aydınları bir ajan olarak kullandığını görmelidir. İlginç olan, bu güruhun, artık, sadece kültür-sanat alanlarında değil, siyasal alana ilişkin emperyal bir işlev görüyor olmasıdır.
Emperyalizmin “haydut aydınları” Fransız Liberation gazetesine Esad karşıtı mektup yollarken, Fransız emperyalizmin “haydut uçak gemileri” de Suriye açıklarına demir atıyor.
Orhan Pamuk’a hala “edebiyatçıdır” diyecek yüzünüz var mı?