Kanun No : 6536 Kanun Kabul Tarihi : 18/10/2012 Resmi Gazete Tarihi: ? Resmi Gazete Sayısı: ? AMAÇ VE KAPSAM : Türkiye de bu kanun çıktıktan sonra işçilerin toplu sözleşme yapmasını önleyip özellikle mücadeleci işçi sendikaları ile konfederasyonlarını ortadan kaldırmak ve ancak sarı sendikalara, müsaade edildiği ölçüde ‘MAKBUL’ sendikacılık yapma hakkı tanımak. Siyasetin arka bahçesi […]
Kanun No : 6536
Kanun Kabul Tarihi : 18/10/2012
Resmi Gazete Tarihi: ?
Resmi Gazete Sayısı: ?
AMAÇ VE KAPSAM :
Türkiye de bu kanun çıktıktan sonra işçilerin toplu sözleşme yapmasını önleyip özellikle mücadeleci işçi sendikaları ile konfederasyonlarını ortadan kaldırmak ve ancak sarı sendikalara, müsaade edildiği ölçüde ‘MAKBUL’ sendikacılık yapma hakkı tanımak. Siyasetin arka bahçesi olmuş sendikaları muhafaza edip gerçek anlamda ki işçi sendikalarını barajlar vasıtasıyla boğmak.
*****
Mecliste bir yıldan beridir bekleyen sendikalar kanunu bir çok sendika ve sivil toplum örgütünün şerhi ve mücadelesine rağmen 18 Ekim’de kabul edilerek yasalaştı. Darbeci generallerin yaptığı sendikalar kanunundan daha geri bir düzenlemeyle adeta sendika ve konfederasyonları ortadan kaldırmak için yeni bir düzenleme yapılmış oldu. Özellikle sermaye kuruluşları ile onların yardakçıları olmuş Türk-İş ile HAK-İŞ’in yoğun baskısıyla tamamen onların isteği doğrultusunda bir düzenleme yapıldı. Sözüm ona işçi konfederasyonları kılığındaki bu ihanet şebekeleri kendi sendikalarını bile ortadan kaldıracak bu düzenlemeye sırf koltuklarını muhafaza etmek için olur verip işçi sınıfına ihanet ettiler.
Üçlü danışma kurulunda olmayan, yani sosyal taraf olmayan TOBB adeta yasaya ambargo koyarak işçilerin sendikalı olma haklarının ellerinden alınmasına sebep oldu. Tam bir skandal olan bu girişim İRADESİZ ve ACİZ bakanların sermayeye teslim olduklarını bir kez daha kanıtlamış oldu. Artık iş güvencesi olmayan 30 ve daha az işçilerin çalıştığı işyerlerinde işçilerin hem sendika kurma hakkı olmayacak, hem de sendikalaşma nedeniyle işten atılmalarda dava açılamayacak.
Referandum sürecinde defalarca yazılarımda hükümetin işçileri kandırdığını, sözüm ona iki sendikaya üye olma hakkı getireceğiz derken aslında bir sendikaya bile üye olma hakkını ortadan kaldıracağını ısrarla vurgulamıştım. Zaman ve tarih beni yine haklı çıkardı. Şu anda yapılan bu düzenleme generallerin yaptığı yasal düzenlemelerden daha kötü bir düzenlemedir. Çünkü iş kolu ve işyeri barajları hala daha zorlaştırılarak devam etmektedir. İş kolu dayatması ise ortadan kalkmış değildir. Eskiden herkesin şikayet ettiği noter şartı şimdilerdeki E-Devlet şifresiyle üyelik şartıyla artık işverenler açısından kontrol mekanizmasını tamamen kendi ellerine alma hakkını ortaya çıkarmış durumdadır. Düşünün ki işverenler işyerlerinde işçilerin E-Devlet şifrelerini kontrol altına aldığında istediği zaman işçiyi istediği sendikaya üye yapabilecek ya da üyelikten kendi isteği doğrultusunda çekebilecek . Bari eskiden noter şartı vardı ve bu zorunluluk bir çok şikayete rağmen bir denetimi de aslında beraberinde getiriyordu. Yeni düzenleme o kadar kötü ve kontrolsüz oldu ki işçiler ile sendikaları noter şartını arar hale gelecektir.
İşyeri sendika temsilcilerinin güvencesi ve korunması yeni kanunla tanımlanmadı. İşverenlerin istediği zaman sendika temsilcilerini işten çıkarma hakkı yine yeni kanunla sürdürülmüş oluyor. Sendikaların seçim süreçleri olan delege ve kongreleri yine kanuni düzenlemenin dışında sendika tüzüklerine bırakıldı. Özellikle sarı sendikalarda işçi düşmanı yöneticilerin uzun sürecek saltanatı da yine güvence altına alınmış oldu. Ülkemizde sendikalaşmada en büyük sorunlardan olan sendikaların toplu sözleşme süreçleri aynen devam etmekte ve hukuksal uzun süren prosedürler bu kanunla da sürdürülmektedir. İşçiler bu kanunla aynı eskisi gibi yıllarca sürecek itirazlı mahkeme süreçlerini yaşamaya devam edecekler.
Kısacası yeni kanun sendikalar kanununu ortadan kaldırıp çıkara dayalı bir yeni düzenleme yapmıştır. Yeni düzenlemede işçilerin dışında ki herkesin çıkarı düşünülmüş ancak işçilerin çıkarı düşünülmemiştir. Anayasa’da sendikalı olma veya olmama hakkı olmasına rağmen yeni kanun bunu güvence altına alıp işçilerin özgürce bu hakkını kullanmasını garantilememiş ve işverenlerin olanaklarını daha da genişleterek adeta işverenlere dikensiz bir gül bahçesi bahşetmiştir.
Sermayenin çıkarları doğrultusunda ve işçilerin sendikalaşmasını önlemek için çıkartılan bu kanun iş ilişkileri kanunu değil olsa olsa ÇIKAR İLİŞKİLERİ KANUNU olur.