1 Eylül Dünya Barış günü tüm Türkiye’de gerçekleştirilen eylemlerle kutlandı. İstanbul, Antakya, Diyarbakır, Trabzon, Eskişehir, İzmir, Kars, Dersim, Van ve Ankara’da gerçekleştirilen kitlesel eylemlerde halklar “barış” dedi. AKP’nin ırkçılığı ve mezhepçiliği tırmandırdığının ifade edildiği mitinglerde “Kürt sorununda çözüm”, “Suriye’ye emperyalist müdahaleye hayır” denildi 1 Eylül Dünya Barış Günü, Türkiye’nin birçok kentinde gerçekleştirilen eylemlerle kutlandı. İstanbul, […]
1 Eylül Dünya Barış günü tüm Türkiye’de gerçekleştirilen eylemlerle kutlandı. İstanbul, Antakya, Diyarbakır, Trabzon, Eskişehir, İzmir, Kars, Dersim, Van ve Ankara’da gerçekleştirilen kitlesel eylemlerde halklar “barış” dedi. AKP’nin ırkçılığı ve mezhepçiliği tırmandırdığının ifade edildiği mitinglerde “Kürt sorununda çözüm”, “Suriye’ye emperyalist müdahaleye hayır” denildi
1 Eylül Dünya Barış Günü, Türkiye’nin birçok kentinde gerçekleştirilen eylemlerle kutlandı. İstanbul, Antakya, Ankara, Van ve Diyarbakır’da kitlesel eylemler gerçekleştirildi.
İstanbul
1 Eylül Dünya Barış Günü İstanbul Kadıköy Meydanı’nda binler “barış” dedi. Tepe Natilius ve Haydarpaşa Numune Hastanesi önünde buluşan eylemciler alkış ve sloganlarla Kadıköy İskele Meydanı’na yürüdü. Numune Hastanesi önünde HDK bileşenleri bir araya gelirken, Tepe Natilius önünde emek örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler buluştu.
İstanbul’daki mitinge DİSK, KESK, TTB, TMMOB, TÜMTİS, Direnişteki DHL işçileri, Hava-İş, Direnişteki THY işçileri, Direnişteki HEY Tekstil işçileri, HDK, Halkevleri, Öğrenci Kolektifleri, İHD, UİD-Der, BDP, ÖDP, EMEP, ESP, TKP 1920, SDP, Mücadele Birliği, Partizan, Çağrı, Kaldıraç, Alıntreri, Devrimci Proletarya, Köz, ÖSP, BDSP, İMD katıldı.
En kitlesel korteji BDP’liler oluştururken KESK, EMEP, ÖDP, Halkevleri, TMMOB, ESP de kitlesellikleriyle kortejde yerlerini aldı.
Yürüyüş sırasında AKP’nin Kürt sorununda izlediği politikalara tepki gösterilirken “Ölüm değil çözüm istiyoruz” vurgusu ön plandaydı. Suriye’de emperyalist müdahaleye karşı pankartlar ve dövizler azınlıktaydı.
Yürüyüşe direnişlerini sürdüren DHL ve HEY Tekstil işçileri de kendi pankartlarıyla katıldı. HDK kortejinde yer alan Aleviler de “Barış” taleplerini taşıdıkları pankartla dile getirdiler.
Kortejlerin Kadıköy İskele Meydanı’na girmesiyle miting başladı. Miting, barış mücadelesinde hayatını kaybedenlerin anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Mitingde ilk sözü 1 Eylül mitingi Tertip Komitesi Başkanı Atilla Gündoğan aldı ve eyleme katılanları selamladı.
Gündoğan’ın ardından sanatçı Hilmi Yarayıcı söz aldı ve Hatay’daki izlenimlerini aktardı. Yarayıcı, Hatay’da mezhep çatışmasının körüklendiğini ve “mülteci” adı altında Hatay’a eli silahlı katillerin getirildiğini ifade etti. Yarayıcı, sözlerini Barışa Çığlık bildirgesini okuyarak sonlandırdı.
Aydınlar, akademisyenler, öğrenciler, siyasetçiler hapisten çıktığı gün barış olur’
Yarayıcı’nın ardından İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu söz aldı. TTB, DİSK, KESK ve TMMOB adına konuşan Çerkezoğlu’nun “Kastamonu’daki, Edirne’deki, Diyarbakır’daki kardeşimin kanı, savaşta ısrar eden Erdoğan’ın boynundadır” açıklaması “Katil Erdoğan” sloganlarıyla kesildi. Çerkezoğlu; anadilde ve parasız sağlık ve eğitim hizmeti gerçekleştiğinde, 13’ü tıp öğrencisi binlerce öğrencinin, seçilmiş belediye başkanlarının siyasetçilerin, aydınların, akademisyenlerin hapisten çıktığı gün barış olacağını söyledi. Çerkezoğlu 4+4+4 eğitim sistemine karşı Eğitim-Sen öncülüğünde yürütülen kampanyanın duyurusunu yaparak herkesi 15 Eylül’de Ankara’da gerçekleştirilecek eyleme çağırdı.
Çerkezoğlu’nun ardından İHD İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe söz aldı. Ümit Efe, kanın durması için verdikleri mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti. Efe’nin ardından ÖDP İstanbul İl Başkanı Avni Gündoğdu söz aldı. Gündoğdu da barışı halkların inşa edeceğini söyledi.
Konuşmalar sırasında İdris Naim Şahin’in adı her geçişinde yuhalandı; Recep Tayyip Erdoğan adı her geçtiğindeyse “Katil Erdoğan” sloganları atıldı.
‘Ülkede ve Ortadoğu’da barış istiyoruz’
Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, ekonomi, dış siyaset ve Kürt sorunu alanında sıkışan AKP’nin ırkçılığa, mezhepçiliğe, kadın düşmanlığına, bilim düşmanlığına, emek düşmanlığına ve emperyalizm işbirlikçiliğine sarıldığını belirtti. Barış için atılması gereken adımların belli olduğunu ifade eden Ersoy şunları söyledi: “Ortadoğu’ya dönük iç savaş kışkırtıcılığına, emperyalist müdahalelere ve taşeronluğa son verilmelidir. Bu ülke toprakları Suriye’de iç savaşı kışkırtan bir operasyon üssü olmaktan çıkartılmalıdır. Alevi-Kürt düşmanı politikalara son verilmelidir. Bunların tezahürü olan eğitimde gericileştirme başta olmak üzere tüm gerici, faşist, ırkçı, asimilasyoncu, mezhepçi, halk düşmanı politikalardan vazgeçilmelidir. Acilen atılması gereken adımlar bellidir. KCK ve diğer operasyonlarla hapsedilen Kürt Halkının meşru temsilcileri serbest bırakılmalı, bir genel af ilan edilmelidir. Kürt Sorunun çözümü için demokratik kanallar sonuna kadar açılmalıdır.
Ersoy’un ardından söz alan TKP 1920 İstanbul İl Başkanı Yusuf Öztürk de barış için mücadele edeceklerini söyledi.
‘Savaş ölüm, barış hayattır’
Sahneye HDK İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in çıkmasıyla miting alanı bir anda hareketlendi ve Önder uzun süre “Kürdistan seninle gurur duyuyor” sloganları eşliğinde alkışlandı. Önder, “Barışın önündeki engellerden biri de uzun konuşmalardır” diyerek başladığı konuşmasını kısa tuttu. Savaş ve barış arasında iki önemli fark olduğuna dikkat çeken Önder şunları söyledi: “Savaş ölüm, barış hayattır. Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz.” Önder daha sonra AKP’nin, Kürtlerin silahlı mücadelesini gösterip “Barış yapacağız ama bu yüzden olmuyor” şeklinde bahaneler ürettiğini belirterek “Alevilerin silahlı hiçbir eylemi olmadı ama Kürt açılımından önce başlatılan Alevi açılımında nereye gelindiği ortada. Alevilere hakaret ediliyor” dedi. Ana muhalefet liderini de “Ben Aleviyim” diyemediği için eleştiren Önder, AKP’nin de CHP’nin de aynı yerden beslendiğine işaret etti.
‘Bana “yalancı” diyene bak’
Önder’in ardından BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş söz aldı. Demirtaş, barışın anayasa, tüzük, kanun işi değil yürek, etik, ahlak işi olduğunu belirterek konuşmasına başladı. “Bal bal diyerek nasıl insanın ağzı tatlanmıyorsa, barış barış diyerek barış gelmiyor. Barış için mücadele etmek direnmek gerekiyor” dedi. Barış ile çözümün aynı anlamı taşıdığını söyleyen Demirtaş,
bunun için de müzakerenin gerekli olduğunu sözlerine ekledi. Demirtaş, Şemdinli’de 45 gündür savaşın sürdüğünü ancak AKP’lilerin kendisine “Yalancı” dediğini aktardı. “İnşallah ben haksızımdır, siz haklısınızdır savaş sürmüyordur” diyen Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın 2 sene önce yaptığı “Suriye ile Türkiye arasında düşmanlık bitti, hiçbir sorun kalmadı” şeklinde ifadelerin olduğu miting konuşmasını dinletti. Dinletinin ardından “Bu adam bana yalancı diyor, bu başbakan BDP’lileri samimi olmamakla suçluyor. İnanabiliyor musunuz?” dedi.
Demirtaş, Roboski Katliamı sonrasında Başbakan Erdoğan’ın Genelkurmay Başkanı’na teşekkür ettiğini hatırlattı ve binlerce kişi hep bir ağızdan “Katil Erdoğan” sloganlarını attı.
Meclis şirket sen patron musun?
Şemdinli kucaklaşması sonrasında BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının gündeme geldiğini belirten Demirtaş, Başbakan Erdoğan’a seslendi: “Sen bu meclisi şirketin kendini de patron olarak mı görüyorsun. Biz buraya KPSS’yle gelmedik, sen kendini bizim müdürümüz mü sanıyorsun. Bizi halk seçti. 550 milletvekili var. Hodri meydan! Tüm dokunulmazlıklar kaldırılsın” dedi. BDP’li milletvekillerinin fiilen dokunulmazlıklarının olmadığını ifade eden Demirtaş, AKP’li milletvekillerinin korumasız dolaşmadığına da dikkat çekti. BDP’li milletvekillerinin koruması olmadığını söyleyen Demirtaş, “Bizi halk koruyor” dedi. Demirtaş, konuşmasını barış için mücadele edeceklerini belirterek sonlandırdı.
Demirtaş’ın konuşmasının ardından Grup Emeğe Ezgi ve Agire Jiyan şarkılarıyla sahne aldı. Şarkıların ardından miting sona erdi.
Antakya
Antakya’daki Barış Günü mitingine katılan on bin kişi, “Suriye’ye emperyalist müdahaleye hayır” dedi.
‘Suriye’de emperyalist müdahaleye hayır’
Suriye’ye Emperyalist Müdahaleye Hayır Platformunun çağrısıyla Eğitim-Sen önünde bir araya gelen binlerce kişi büyük bir coşkuyla yürüyüşe geçti. Savaş karşıtlarının önü polis barikatıyla kesildi ancak polis barikatı kısa sürede geri çekildi ve yürüyüş devam etti.
Eylemciler, Asi Nehri kenarındaki Saray Caddesi’ni miting alanına dönüştürdü. Saray Caddesi’ndeki mitingdeki basın açıklamasını Suriye’de Emperyalist Müdahaleye Hayır Platformu” adına Hatay Tabip Odası Başkanı Selim Matkap okudu.
Matkap, AKP’nin Suriye’ye yönelik emperyalist müdahaleye taşeronluk yaptığını belirtti. Hatay kentinin el Kaide ve benzer dinci örgütlerin yuvası haline getirilmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Matkap, ABD emperyalizmine ve onun taşeronu AKP iktidarına karşı herkesi sokağa ve mücadele etmeye çağırdı.
Platform adına yapılan açıklamanın ardından, DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, TTB Başkanı Özdemir Aktan, Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut, ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ birer konuşma yaptı.
Konuşmacılar emperyalist savaş karşıtı Hatay halkının yanında olduklarını dile getirdi ve barış mücadelesinin ülke geneline daha kitlesel bir şekilde yayılması gerektiğine vurgu yaptı.
Antakya halkının büyük destek verdiği eylem, “Suriye halkı yalnız değildir”, “Katil ABD, işbirlikçi AKP” sloganlarıyla son buldu.
Ankara
1 Eylül Dünya Barış Günü Ankara’da emek ve demokrasi güçleri tarafından gerçekleştirilen barış mitingiyle kutlandı. ‘İçeride dışarıda savaşa hayır’ sloganı ile başlayan mitingde Suriye’deki emperyalist müdahalelere ‘dur’ denildi.
Toros Sokak’ta buluşan binlerce kişi, ‘İçeride dışarıda savaşa hayır’ pankartını ve 4+4+4’e karşı çıktıkları için tutuklanan KESK’lilerin fotoğraflarının bulunduğu dövizlerini taşıyarak Kolej Meydanı’na yürüdü. Yürüyüşe DİSK, KESK, TMMOB, TTB, Halkevleri, HDK ve siyasi partilerin yanı sıra demokratik kitle örgütleri katıldı.
Yürüyüşün ardından Kolej Meydanı’nda gelindiğinde ortak basın açıklamasını, Ankara Tabip Odası Sekreteri Selçuk Atalay Okudu. Atalay, emperyalizmin hegemonya savaşının bir parçası olarak gelişen saldırıların Irak, Libya ve Afganistan’dan sonra bugün de Suriye üzerinden devam ettiğini belirtti. Otuz yılı aşkın süredir devam eden Kürt sorununa da değinen Atalay, “Yıllardır devam eden baskı bugün AKP’nin sivil otoritesi eşliğinde Kürt halkının özgürlük alanının gittikçe daralmasına neden olmaktadır. Bugün Kürtlere karşı dayatılan baskı ve sindirme politikaları ile barışın önüne kurulan engeller, halkların arasındaki barış ve kardeşliğe kurulmuş barikatlardır” dedi.
İki taraf da barış istedi
Ortak basın metninin okunmasından sonra birbirlerine sarılarak kürsüye çıkan bir gerilla annesi ve asker akrabası birlikte konuşma yaparak barış isteklerini dile getirdi. Gerilla annesi, Kürtçe oğlunun gerilla olduğunu ve savaşta hayatını kaybettiğini söyleyerek artık bu kanın durması gerektiğini ve barış istediğini dile getirdi. Asker yakını olan Selvinaz Göçmen ise bir yeğeninin Hakkari’de öldüğünü belirterek, “Çatışmadan 8 şehit var dediler Ankara’ya 20 cenaze geldi. Çıkan haberlerde PKK’ye karşı olduğumuz söylendi ama biz PKK’ye karşı değildik çünkü daha ne olduğunu bilmiyorduk. Biz savaşı yeğenim öldükten sonra öğrendik. Türk ve Kürt halklarına sesleniyorum, gelin bu savaşı bitirelim” dedi.
Miting konuşmaların ardından sahne alan Bandista grubunun şarkıları eşliğinde sona erdi.
Eskişehir
1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Eskişehir halkı ‘Savaşa hayır’ demek için alanlardaydı. Eskişehir emek ve demokrasi güçlerinin çağrısı ile saat 14.00’da bir araya gelen Eskişehirliler, Adalar Migros önünden Hamamyolu saat kulesine kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş boyunca yüzlerce kişi”Savaşa hayır, barış hemen şimdi”, “Katil ABD işbirlikçi AKP”, “Katil ABD Suriye’den defol” sloganları attı.
Yaklaşık 400 kişinin katıldığı eylemde emek ve demokrasi güçleri adına basın açıklam
asını BES Şube Başkanı Ayhan Gürler okudu. Gürler “Dünyada ve ülkemizde yıllardır süren savaşlar emekçi ve yoksul halklara gözyaşı yoksulluk ve acıdan başka bir şey getirmedi, bugün de Ortadoğu’da süren savaşa bizleri sürükleyen AKP Kürt, Türk ve Alevi-Sünni çatışmasını provokasyonlarla körükleyerek kardeşle bir arada yaşamı yok etmek istemektedir” diye konuştu. Barış içinde bir dünya ve Türkiye’nin mümkün olduğunu söyleyen Gürler, ülkede, bölgede ve dünyada barış, kardeşlik ve özgürce bir arada yaşamak için şimdi her zamankinden daha fazla mücadele etme zamanı olduğunu vurguladı.
Trabzon
1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle Trabzon’da KESK, Halkevleri, ÖDP ve CHP’nin katılımıyla bir basın açıklaması gerçekleştirildi. PTT önünden Meydan Park Atatürk Alanın’a sloganlar eşliğinde yapılan yürüyüş basın açıklamasıyla sona erdi.
Basın açıklamasını okuyan KESK Trabzon Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Muhammet İkinci , şiddetin ve çatışmanın olduğu bir dönemde barışı savunmanın bir zorunluluk haline geldiğini söyledi. Herkesi barışa sahip çıkmaya davet eden İkinci, “Ülkemizin Kürt sorunu
özelinde sürüklediği çözümsüzlük ve şiddet sarmalı, sorumlu olmadıkları bir kirli savaşta sivil asker ayrımı göstermeksizin çocuklarımızın, gençlerimizin, insanlarımızın yaşamlarını yitirmesine neden oluyor. Toplumun bir arada yaşam iradesine darbe üstüne darbe indiriliyor. Kaynağı her ne olursa olsun halkı hedef alan saldırıları, yükseltilen çatışma ve şiddet ortamını nefretle kınıyor ve lanetliyoruz. Biz eşit, özgür, kardeşçe, barış içinde bir arada yaşamanın tek yol olduğunu düşünüyor ve savunuyoruz” dedi.
“Sınır illerimizde yaşananlar bölge halkını her geçen gün daha fazla huzursuz etmektedir” diyen İkinci “Kim oldukları bilinmeyen beli silahlı insanlar yurttaşlarımızın kimliklerini ‘Sünni misin, Alevi misin?’ şeklinde sorgulama cüretini gösterebilmekte, sıranın kendilerine de geleceği şeklinde halkımızı tehdit edebilmektedir. AKP iktidarı bu cüretin kaynağını açıklamalıdır.” Diye konuştu.
İkinci, AKP’nin Kürt sorununda demokratik, barışcıl çözüm taleplerine kulak tıkadığını, ‘siyaset’ kurumu sorunun çözümünde sorumluluk alsın’ çağrılarını görmezlikten geldiğini ifade etti. İkinci AKP’yi etnik ve mezhepsel farklılıklar üzerinden toplumda gerginlikler doğurduğunu çatışma zeminlerinin oluşmasına neden olduğunu söyleyerek eleştiren İkinci, “AKP barış dilini unutmuş, savaş politikalarına sarılı, Amerikan aklıyla düşünüyor” dedi.
İzmir
1 Eylül Dünya Barış Günü İzmir’de saat: 15.30’da Cumhuriyet Meydanı’ndan yürüyüşle başladı. HDK’nın çağrısıyla düzenlenen mitinge KESK İzmir Şubeler Platformu, Halkevleri, BDP, TÜMTİS, Alevi Bektaşi Federasyonu, EMEP, TKP 1920,ÖSP, KÖZ, Partizan, ESP, EDP katıldı.
Gündoğdu Meydanı’nda gerçekleştirilen 1 Eylül Dünya Barış Mitingi’nin açılış konuşmasını HDK adına Hacay Çağran yaptı. Çağran konuşmasında; AKP’nin yanlış politikalarının içerde ve dışarda ülkeyi çatışma ve savaşa sürüklediğini, Kürt sorununda demokratik çözümlü barış yolu için ağzını açanların susturulduğunu; avukatların, milletvekillerinin , gazetecilerin, öğrencilerin hala tutuklu olduğunu ve AKP’nin halka nefret söylemleriyle seslendiğini belirtti.
Çağran, “AKP ve yandaşları Suriye’deki çekişmeleri proveke ederek iç savaşı körüklüyor. Sağlığa, eğitime, kamuya harcaması gereken bütçeyi tanka, silaha, savaşa harcıyor. Bu savaşın acısını işçiden, yoksuldan, emekçiden çıkartıyor” dedi.
Mitinge katılan BDP Milletvekili Sırrı Sakık da bir konuşma yaptı. “Kürt sorunu terör, mücadele sorunu değil müzakere sorunudur.Bu halkı hapse atarak , öldürerek yok edemezsiniz.Bu halk eşit yaşamak ve demokratik özerklik istiyor. Barışa katkısı olan herkesi barışa davet edin, müzakere edin,barışı ve kardeşliği birlikte kuralım” diyen Sakık konuşmasını; halkları birbirine vurdurtmayı istediklerini, BDP için Roboski ve Gaziantep’teki saldırının aynı olduğunu belirtti.
Mitingte ayrıca KESK Şubeler Platformu ve Alevi Bektaşi Federasyonu adına da birer konuşma yapıldı.
Miting Ferhat Tunç konseriyle sona erdi.
Adana
Adana’da da 1 Eylül mitingi, Adana Tabip Odası, DİSK, KESK, TMMOB, HDK, Halkevleri, ÇHD, İHD, TİHV, Tümtis, Alevi Kültür Dernekleri, PSAKD, Tuncelililer Derneği, ASDA, Bulamlılar Derneği, Anadolu Derneği, Yüreğir Cemevi, Şakirpaşa Cemevi, CHP, ÖDP’nin katılımıyla gerçekleşti. Kurumlar adına ortak basın açıklamasını Güven Boğa okudu.
Suriye ve Kürt coğrafyasındaki savaş politikalarına tepki gösteren Boğa, denenmeyen tek yolun barış olduğunun, işçilerin, emekçilerin, gençlerin, kadınların barış yolunda birleşmeleri gerektiğini söyledi. Boğa, daha büyük bir felakete sürükleyecek öfke ve şiddeti dindirmenin, ötekileştirme-düşmanlaştırma duygularını ortadan kaldırmanın tam zamanı olduğunu belirtti ve herkesi barış çığlığını yükseltmeye çağırdı.
Bursa
1 Eylül, Bursa’da da kitlesel bir katılımla gerçekleşti. KESK, DİSK ve TMMOB’un çağrısıyla bir araya gelen kurumlar, savaşı lanetledi. Sloganlar eşliğinde Kent Müzesi’ne yapılan yürüyüş sonrasında bir basın açıklaması yapıldı. Etkinlik, Grup Berfin’in konseriyle son buldu.
Antalya
Antalya’da Emek ve Demokrasi Güçleri, “Türkiye’de barış, Ortadoğu’da barış” istedi. Saat 18.30’da Kapalıyol Halk Bankası önünde toplanan siyasi parti, demokratik kitle örgütü, sendika ve meslek odası üyeleri Attalos Heykeli’ne kadar yürüdü. Yapılan basın açıklamasının ardından barış talepleri Kürtçe ve Arapça da dillendirildi.
Kocaeli
Kocaeli’de AKP’nin savaş çığırtkanlıklarına, emperyalizmin taşeronluğuna karşı barış, eşitlik ve özgürlük talepleri için yaklaşık 200 kişi Merkez Bankası önünde toplanarak İnsan Hakları Parkı’na yürüdü. Halkın alkışlarla destek olduğu yürüyüş sonrasında basın açı
klamasını Doğan Kerim okudu.
AKP’nin Suriye’de savaş bezirganlığına soyunduğunu söyleyen Kerim, ülkenin başta Hatay olmak üzere sınırları kontralarla dolu ve kriz içerisinde savaşa girdiğini kaydetti. Basın açıklamasının ardından eylem sona erdi.
Diyarbakır
Diyarbakır’da 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde “Demokratik Çözüm ve Müzakere” mitingi gerçekleştirildi. On binlerce kişinin katıldığı mitinge TMMOB, DİSK, Barış Anneleri İnisiyatifi, İHD, 78’liler Girişimi, Kurdi-Der, Meya-Der, EMEP, ESP, HDK Diyarbakır temsilcileri, BDP milletvekilleri Emine Ayna, Mülkiye Birtane, Hüsamettin Zenderlioğlu ve Nursel Aydoğan, BDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir katıldı.
Açılış konuşmalarının ardından konuşma yapan BDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt, AKP’nin açılım adı altında Kürt halkına savaş ilan ettiğini söyledi. Zümrüt’ün konuşmasının ardından MKM sanatçısı Rojbin sahne alarak şarkılarını seslendirdi.
Barış Annesi Nevriye Kaçar, Başbakan Erdoğan’ın barışın sesini duymadığını belirterek, buradan Erdoğan’ı kınadıklarını söyledi.
Mitingde söz alan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir şunları söyledi: “Ankara bilsin ki, Tahran bilsin ki, Şam bilsin ki barış için zaman daralıyor. 21. yüzyılda hiçbir halk statüsüz kalmayacaktır. Kürt halkı da mutlaka ama mutlaka statü sahibi olacaktır. Güney Kürdistan’da olduğu gibi burada da Kürt halkı statüsüne kavuşacaktır. Asker ölümü, gerilla ölümü, tecrit çözüm değildir. Çözüm müzakeredir, diyalogdur, Kürt halkının statüsünü tanımaktır. Kürt anneleri her zaman barışı haykırıyor. Askerler için bizim de evladımız diyor. Asker ailelerine ricam şudur. Sizde gerilla bizim evladımız derseniz barışın kapısı açılmış olacaktır.”
BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Başbakan Erdoğan’ın BDP’lilere “safınızı belirleyin” sözlerini hatırlatarak, “Bizim safımız o gün değil, çoktan bellidir. Safımız bugün İstasyon Meydanı’dır, ezilenlerin yanıdır, Kürt halkının yanıdır, Kürt özgürlük mücadelesinin yanıdır, Roboskili ailelerin yanıdır” dedi.
Miting, Servet Kocakaya ve Seyda Perinçek’in seslendirdiği şarkılarla son buldu.
Van’da polis saldırısı
Van’da on bin kişinin katıldığı miting sonrasında polis halka saldırdı. Polisin zırhlı araçlarla gaz bombası ve tazyikli suyla gerçekleştirdiği saldırıya halk taşlarla karşılık verdi. Hakkari‘deki 1 Eylül Dünya Barış Günü kutlamaları Hakkari Demokrasi Platformu üyeleri öncülüğünde yapıldı. Hakkari Şehir Stadyumu’nda bir araya gelen halk davul zurna eşliğinde halay çekerek kutlama yaptı. Dersim‘de 1 Eylül Halkların Demokratik Kongresi (HDK) öncülüğünde Seyit Rıza Parkı’nda mitingle karşılandı. Mitingde konuşan DTK Koordinasyon Kurulu Üyesi Ayla Akat, Hükümete “barışacaksanız önce Kürdistan dağlarıyla barışın” şeklinde seslendi. Kars merkez ile Kars’ın Kağızman İlçesi’ndeki 1 Eylül Dünya Barış Günü kutlamalarında, AKP’nin askeri ve siyasi operasyonlarla çatışmayı körüklediği belirtilerek, “barış hemen şimdi” denildi.
Sendika.Org / İstanbul, Ankara, Antakya, İzmir, Diyarbakır, Eskişehir, Trabzon