Hatay’da mülteci kontenjanından kente gelenlerin artması ile birlikte kentteki huzursuzluk artıyor. ‘Biz Türk hükümetinden izinliyiz’ diyerek yasak olmasına karşın ev kiralıyorlar, lokantalarda hesap ödemiyorlar, otobüslere parasız biniyorlar, Alevileri “Sıra size de gelecek” diyerek tehdit ediyorlar AFAD verilerine göre Suriye’deki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan 78 bin 409 Suriyeli mülteci için toplam 8 çadır kent, konteynır […]
Hatay’da mülteci kontenjanından kente gelenlerin artması ile birlikte kentteki huzursuzluk artıyor. ‘Biz Türk hükümetinden izinliyiz’ diyerek yasak olmasına karşın ev kiralıyorlar, lokantalarda hesap ödemiyorlar, otobüslere parasız biniyorlar, Alevileri “Sıra size de gelecek” diyerek tehdit ediyorlar
AFAD verilerine göre Suriye’deki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan 78 bin 409 Suriyeli mülteci için toplam 8 çadır kent, konteynır kent ve kabul merkezi kuruldu. Kamplara yerleştirilen mültecilerin başka yerlerde yaşamaları güvenlik gerekçesiyle yasak. Ancak mülteci kontenjanından kente gelen bu kişilerin, özellikle Hatay’daki yaşam tarzları kent halkında büyük rahatsızlık uyandırdı.
Daha önce Sendika.Org yazarı Hamide Yiğit’in Suriye’de yaşananlara ve mezhep gerilimine Hatay’dan bakmak başlıklı yazısında aktardığı izlenimlerin benzerleri, Vatan ve Cumhuriyet gazetelerinin haberlerinde de yer aldı. Hataylıların aktarımlarına göre, mülteciler yasak olmasına karşın kendileri için kurulan kamplarda değil, kiraladıkları evlerde yaşıyor, Alevi-Sünni gerginlikleri yaratarak olay çıkarıyor, lokantalarda hesap ödemiyor ve hatta otobüslere bile parasız biniyor. Bölge halkı bu kişilerin arasında El Kaide militanı olduğunu da söylüyor.
“‘Biz Türk hükümetinden izinliyiz’ diyorlar”
Vatan gazetesinden Kenan Butakın, Hataylıların iddialarını kentte inceledi. İlk olarak Suriyelilerin en fazla ev kiraladığı Akasya ve Aksaray’a giden Butakın, Akasya Mahallesi Muhtarı Mustafa Yücedal ile görüştü. Yücedal, mahallede ikamet eden yaklaşık 200 Suriyelinin kaçak yollardan Hatay’a girdiğini ve tanıdıkları aracılığı ile ev kiraladıklarını söyledi. Bir evde 20 kişinin kaldığını belirten Yücedal şöyle konuştu:
“Bazılarının kim olduğu belli değil. Geceleri sokaklarda dolaşan garip tipler var. Mahalleli tedirgin, geceleri sokağa çıkmaya korkuyoruz. Gündüz vakti ise kimse çocuğunu dışarı çıkarmıyor. Özellikle bu kişilerin Suriye’deki cezaevlerinden çıkan mahkumlar olduğunu düşünüyoruz. Son derece kabalar. Kurallara uymuyorlar. Otobüse bindiklerinde ‘Biz Türk hükümetinden izinliyiz, para vermeyiz’ diyorlar”.
“Sokağa çıkamıyoruz, huzurumuz kalmadı”
Butakın’ın ikinci durağı Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı bir başka mahalle olan Aksaray Mahallesi Muhtarlığı. Muhtar Burhan Çetin de mahallede 300’e yakın Suriyelinin yaşadığını ve sayılarının her geçen gün arttığını ifade etti. Suriyelilerin, bütün gün uyuyup gece dışarı çıktıklarını ve sabaha kadar sokaklarda kaldıklarını dile getiren Çetin de benzer aktarımlar yaptı:
“Bazılarından korkuyoruz, çünkü kim olduklarını bilmiyoruz. Uzun sakalları var ve kaba tipler. Bu kişilerin Hatay içine girmesine neden verdiler? Bizim huzurumuz kalmadı. Bir tampon bölde oluşturulup bu insanlar orada tutulmalıydı. Şimdi Hatay’ın içine girdiler. Güvenlik ve huzur sorunu yaşıyoruz”.
“Ya ‘devlet ödesin, biz ödemiyoruz’ diyorlar ya hır çıkarıyorlar”
Kenan Butakın, Hataylıların “Girdikleri lokantalarda hesap ödemeden çıkıyorlar” iddiasını da lokantaları gezerek araştırdı. Hacı Baba Restoran’ın sahibi Mehmet Gülen, lokantasına çok farklı tipte insanların geldiğini söyleyerek başından geçenleri anlattı:
“Gelip masayı donatıyorlar, her şeyi istiyorlar. Yemek yedikten sonra ise hesabı ödemeden çıkmaya çalışıyorlar. Hesabı istediğimizde ise ‘Devlet ödesin, biz misafiriz’ diyorlar. Geldiklerinde siparişlerini vermediğimizde ise hır çıkartıyorlar. Bu sebeplerden dolayı lokantamda iki defa kavga çıktı. Karanlık tipler ve kalabalık oldukları için tedirgin oluyoruz. Kavga çıkmasın diye hesap almadan gitmelerine izin veriyoruz”.
“Sen ajan mısın” sorusu
Halkın bir başka şikayeti de kentin en işle yerlerinden olan Antakya Belediye Parkı’nın Suriyeliler tarafından neredeyse işgal edilmesi. Hataylıların, sakallı garip tiplerin gün içinde parka gelerek kendilerini rahatsız ettiğini anlatması üzerine Butakın parka gitti. Parkta oturan sakallı bir grubun yanına giden gazeteciye ilk sorulan soru ise “Sen ajan mısın?” oldu. Mülteciler, daha sonra “CIA mi Mossad mı? Nereden geliyorsun?” soruları geldi.
Butakın’ın gazeteci olduğunu söylemesi üzerine iki kişi demeç vermeyi kabul etti. Özgür Suriye Ordusu üyesi olduklarını söyleyen, ancak güvenlik gerekçesiyle adını vermeyen iki kişi, bölgeyi çok sevdiklerini ve bölgeye çok alıştıklarını ifade etti.
“Geldik, dinlendik, yeniden çatışmaya gideceğiz”
Hatay İlçe Garajı’na da giden gazeteci Kenan Butakın, her sabah garaja yaralı askerin getirildiği iddiasını inceledi. Garajda Özgür Suriye Ordusu mensubu 3 kişi ile karşılaşan Butakın, dinlenmek için 3 gün önce Hatay’a geldiklerini, dinlendiklerini ve çatışmalara katılmak üzere yeniden Suriye’ye gideceklerini söyledi. İmad El Said, Haydar Alvi ve Muhammed Bousaj adlı mülteciler, dinlenmelerin dönüşümlü olduğunu da sözlerine ekledi.
Gazeteciye dayak tehdidi
Garajdan ayrıldıktan sonra kent sokaklarında dolaşan Butakın, Aksaray Mahallesi’nde taksiye binen üç yaralı askeri gördü. İçinde bulunduğu taksi şoförünün “Bunlar da yaralı asker, Hatay’da çok görülüyor bunlardan” dediğini belirten Butakın, araçtan inerek Suriyelilerin fotoğraflarını çekmek istedi. Yanlarındaki yaralıyı bırakarak Butakın’ın üzerine yürüyen Suriyeliler, “Çekme, ne yapıyorsun? Seni çok fena döverim” sözleriyle gazeteciyi tehdit etti.
“Sıra size de gelecek, sonunuz Suriye’deki Aleviler gibi olacak”
Hatay’da izlenimlerde bulunan bir diğer gazeteci de Cumhuriyet gazetesinden Mehmet Ali Solak. Solak’ın izlenimlerine göre Kavakçılar Çarşısı’nda pompalı tüfek satışı yapan bir esnaf, son aylarda av tüfeği satışında yüzde 10’luk bir artış olduğunu belirtti. Adlarının açıklanmasını istemeyen diğer esnaflar ise mülteci sayısının artmasıyla birlikte kentte huzurun kalmadığını ifade etti.
Bir esnaf, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Geçenlerde sakallı bir Suriyeli, çocuğuna gofret alırken esnafa ‘Sen Alevi misin?’ diye sordu. Esnafın ‘Evet Aleviyim, bir sorun mu var?’ demesi üzerine ‘Sorun ortada. Sonunuz Suriye’deki Aleviler gibi olacak. Sıra size de gelecek’ dedi. Mülteciye, esnaf ve çevredeki yurttaşlar tepki gösterdi. İster istemez yumruklar konuştu. Hatay’da asla yaşamadığımız şeyler bunlar. Güvenlik güçlerinin anında müdahalesi ile olayın büyümesi engellendi. Hastanelerde de her gün benzer sıkıntılar yaşanıyor”.
Sendika.Org