Sakarya’da 14 yaşındaki Ö.C’ye taciz ve tecavüz ettikleri iddiasıyla ikisi polis müdürü, 34 kişinin yargılandığı davada tutuklu yargılanan 16 sanık tahliye edildi. Puşiyi,den, posteri konser biletini delil sayan mahkemeler 14 yaşında bir çocuğun tecevüze uğradığını söylemesini delil saymadı.

Dün olacakları yazmıştım. Ama bu kadarını ben de beklemiyordum. Demek ki yine de bir umudum varmış. Oysa bu memlekette adalet böyle işlemiyor.

Şimdi bu ülkede adaletin nasıl işlediğine bakalım. Soğumadan, unutmadan…

Erzurum 2 No’lu Ağır Ceza Mahkemesi suç delili olarak Sanatçı Kıraç’ın CD’lerini, gitar kursuna gitmeyi, nişan davetiyesini, ÖSS sonuç belgelerini göstererek 61 öğrenciye 10 ay ile 15 yıl arası hapis cezası verdi ( Ağustos 2009)

Cizre’de bir gösteriye katıldığı iddiasıyla gözaltına alınan Doğan Ekici’nin cebinden çıkan yarım limon parçası “suç” delili sayıldı. Yargılama sonucunda Ekici’ye 10 yıl hapis cezası verildi. (Temmuz 2010)

Bilim ve Gelecek Dergisi Editörü Baha Okar, Devrimci Karargah adı altında yürütülen operasyonlarda gözaltına alındı ve tutuklandı. Okar’ın tutuklanmasına gerekçe gösterilen delilerden biri ‘Nabura’ gitmesiydi. (Eylül 2010)

Cihan Kırmızıgül puşi taktığı için ‘şüpheli’ görülerek gözaltına alındı ve iki yıl cezaevinde kaldı.

Savunmasında “Günde iki paket sigara içerim” diyen Arif Pelit’e, “evinde bulunan 19 çakmak hayatın olağan akışına uygun düşmüyor” gerekçesiyle “örgüt üyeliğinden” 7,5 yıl hapis cezası verildi.(Aralık 2011)

İstanbul’da 23 öğrenciden 17’si “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı. Mahkeme delil olarak öğrencilerden birinin evinde bulunan Bejan Matur’a ait, “Dağın Ardına Bakmak” adlı kitabı gösterdi.(Mayıs 2011)

KCK adı altında yürütülen operasyonlarda 36 gazeteci sağlık, taciz haberleri, “Devletin imajını bozacak haberler” yaptıkları için tutuklandı. Şüpheli sayıldıkları için hala cezaevindeler. (Aralık 2011)

Çorum’da 1 Mayıs kutladıkları, evlerinde Deniz Gezmiş ile Mahir Çayan posteri ve orak çekiç amblemli rozet bulundurdukları için 16 kişi hakkında 15-80 arası hapis cezası istendi. (Temmuz 2012).

Bu delil ve tutuklanma gerekçeleri benim Emek Dünyası Net’te hemen arayıp bulduklarım. Hatırladıklarım arasında Grup Yorum konserine gitmek, Grup Yorum biletini almak, parasız eğitim istemek de var.

Evet şimdi gelelim tecavüz davalarına:

Yargıtay, Mardin’de 13 yaşında 26 erkeğin tecavüzünde uğrayan N.Ç.nin 26 erkeğin kendisine defalarca tecavüzüne rıza gösterdiğine kanaat getirdi.(Ekim 2011)

Samsun’da 28 yaşındaki Güner K. boşandığı eşini önce dövdüğü sonrada tecavüz ettiği iddiasıyla gözaltına alınan Güner K., nöbetçi mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.(Mayıs 2012)

Sedat Selim Ay işkence ve gözaltında tecavüzden hükümlü olduğu halde Terörle Mücadele Emniyet Müdürü Yardımcılığı’na atandı.(Temmuz 2012)

Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 18 yaşından küçük kız çocuğuna tecavüz girişiminde bulunan sanıkları, “çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs” suçundan mahkum eden yerel mahkemenin kararını, sanıkların ‘tecavüzden gönüllü’ vazgeçtikleri kararını vererek bozdu. (Ağustos 2012)

Daha fazla uzatmadan bugüne gelelim.

Pozantı tecavüz mağduru 2 çocuğa 34 yıl hapis cezası verildi.

Sakarya’da 34 kişinin taciz ve tecavüzüne uğrayan Ö.C davasında mahkeme heyeti tutuklu yargılanan 16 sanığın tahliyesine karar verdi.

Bir puşiden, bir cd’den, çakmaktan, posterden, kitaptan, konser biletinden şüphelenen yüce Türk Adaleti 14 yaşında bir kız çocuğuna 16 kişinin gerçekten tecavüz etmiş olabileceğinden şüphelenmedi. Demek ki bu ülkede tecavüz suç değilmiş.

Parasız eğitim istemek, anmaya katılmak, konsere gitmek, demokratik kitle gösterisine katılmak, haber yapmak suçtur. Hatta tecavüze uğramak bile suçtur. Ama tecavüz etmek suç değildir!

Dün Fatmagül değil,Ö.C. Dizi değil hayat demiştim. Eklemeyi unutmuşum. Ceza değil mükafat… Dizide tecavüzcülere ceza veriliyordu. Mahkemeler de ise mükafat veriliyor.