Adana Valimiz Sayın Hüseyin Avni Coş bizim nasihatimize uyup da mı Adana’dan çıktı, yoksa bu çıkış Coş’un başbakanın valisi olarak kamudaki hızlı yükselişinden mi kaynaklanıyor? Nedeni bilinmez ama Coş Ankara’ya vali oldu. Eski bir Ankaralı olarak sayın valimize birkaç öğüt de Ankara için vereyim dedim. Eminim bu hızlı yükselişine bir katkımız olur.

Öncelikle Ankarada iki ‘ciddi’ çalışma arkadaşınız olacak. Namı başbakanımız gibi ülke dışına taşmış belediye başkanı Melih Gökçek ve Ankara’da ev sahibi pozisyonunda olan Halkevleri.

Melih Bey’le ortak çok özelliğiniz var. Her ikiniz de kentsel dönüşüme hayatınızı adamışsınız, yoksulların evlerini başına yıkma hususunda yarış halindesiniz. Hoş, Melih Bey kentsel dönüşüm uygulamalarında sizden daha tecrübeli ama aradaki açığı kapatmak için var gücünüzle çalışacağınızdan eminim.

Kente yönelik saldırının bir ayağı olarak niteliksiz ve pahalı ulaşımda güçleriniz sanki denk gibi ama benim size güvenim sonsuz. Kaç yıldır Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıyor Melih Bey ama hala bu sorunu tam anlamıyla çözebilmiş değil. Siz bu alanda Melih Bey’i ciddi olarak zorlarsınız.

İkiniz de futbolla ilgilisiniz. Sakın yanlış anlaşılmasın bir sporcu olarak değil tabii ki, konumlarınıza yakışır şekilde bir yönetici olarak. Siz Adana Demirspor’un onursal başkanısınız ama Melih Bey de Ankaraspor’un onursal başkanı. Kentin gerçek takımı olan Ankaragücü ise bir çatışma alanı olarak ortada duruyor. Melih Bey’in üstün yöneticilik vasıflarıyla batırdığı klüp bugün Demirspor’la birlikte TFF 1. Lig’de mücadele edecek. Siz eminim ki ‘ortak akıl’** projesiyle Ankaragücü’ne de müdahale edersiniz ama karşınıza “dayan imalat-ı harbiye” diyen Ankaragücü taraftarları çıkar, dikkatli olun!

Melih Beyle en iyi anlaşacağınız konuların başında sol düşmanlığı geliyor. Melih Bey trafikteki sol şeritten bile rahatsız. Siz de hakkını arayan herkese kabahatler kanunundan ceza kesmekle meşhursunuz. (Adana da toplumsal muhalefet, yürüyüş anında çok az polis müdahalesiyle karşılaşır. Coş Bey’in talimatıyla trafik polisi edasıyla, güvenlik şube polisleri arkanızdan para cezası keserek evinize yollar. Neo-liberal kent yaşamından güzel bir örnek. Eylem yapacaksan da cebine paranı koy kardeşim!)

Ulaşım hakkı mücadelesine tekrar dönelim. Ulaşım hakkı ile ilgili olarak Halkevleri’ni Adana’dan tanıyorsunuz. Nasıl inatçı olduğumuzu bilirsiniz ama emin olun bu daha hiçbir şey. Bir de Ankara’da Halkevlerini görseniz. Adana Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı hukuksuzluğun üstüne gittikçe, kazanımlar arttıkça, siz hemen devreye girip idari soruşturmadan belediyeyi akladınız. Sonra da Ankara’ya doğru yola çıktınız ama bu bir kurtuluş değil sizin için. “Ankara başkent, başbakanımın himayesi, altındayım bana bir şey olmaz” demeyin. Ankara’da Halkevciler sana kenti dar ederler. Başta söylemiştim, Melih Bey 20 yıldır bizle baş edemedi. Melih Beyin bizim hakkımızda söylediklerine pek itibar etmeyin. O da başbakanından öğrendiği üç kelimeyle bizimle uğraşıyor: Münferit, ideolojik, marjinal.

Size özel bir bilgi vereyim: Geçtiğimiz günlerde Ankara’da ulaşım hakkı mücadelemiz yargılanıyordu. Biz mahkemeye Halkevci olduğumuzu, yaptığımız eylemlerin arkasında olduğumuzu ve yargılanması gereken biri varsa onun da Melih Bey olduğunu söyledik. Melih Bey’in avukatı cümlemiz biter bitmez: “Gördünüz değil mi? Bunlar Halkevci” diye mahkeme başkanına seslendi. Mahkeme başkanının, “Halkevci olmak suç mu? Kendileri ne yaptıklarını zaten anlatıyorlar” demesi üzerine “Hakim bey siz bunları bilmezsiniz, her durakta her istasyonda Halkevciler var, işimizi yapamıyoruz” diye feryat figan haykırdı. Siz siz olun kendinizi bu pozisyonlara düşürmeyin.

Sol ve kadın düşmanı Melih Bey’in, Ankara’nın merkezinde Kolektifçi kadınlardan yediği yumurta üzerine bir mağazaya saklanıp çıkamamasını, o kadar koruma ve özel güvenlik birimine rağmen Melih Bey’in sokağa yarım saat adım atamamasını yüzüne vurmayın.

Adana’da nasıl fiyakalı gezdiğinizi ise hiç anlatmayın. Yoksa birileri size Galatasaray-Fenerbahçe play off maçında Adana merkez parktaki görünümüzü anlatır. Kısaca bahsedeyim hatırlatayım isterseniz: Maç var diye Adana sokakları bomboştu. Bir arkadaşımla eve gitmek için Halkevi’nden çıkıp yolumuzu biraz uzatıp merkez park üstünden eve gidelim dedik. Parkta hiç kimse yoktu. Ta ki takım elbiseli, güneş gözlüklü korumalar koşuşturana kadar. Kendi aramızda konuştuk; “Çok acayip bir olayın içine giriyoruz herhalde” dedik. Köşeyi dönünce sizi gördük. Nehir boyu yürüyüş yapıyordunuz. Koca parkta sizin ve bizim dışımızda hiç kimse yoktu. Ama korumalarınızın ciddi bir iş yapıyorlar gibi telsiz konuşmalarını duyduk. Sizin bu halinize gülmekten eve geç kaldık valla…

Size biraz da kentsel dönüşüm uygulamalarından bahsedeyim. Melih Bey, Halkevcilerle uğraşmaktan ağız tadıyla bir kentsel dönüşüm yapamadı. Tayyip’ten özel kanun çıkartmasına rağmen ne Dikmen Vadisi’nde ne Mamak’ta ne de Altındağ’da kayda değer bir dönüşüm yapamadı. Barınma Hakkı Büroları, Ankara toplumsal muhalefeti ve Halkevciler bu yağma politikalarına geçit vermedi, vermeyecekler.

“Bu Halkevcilerin hakkından ben gelirim, uygulamaya da valiliğin de olduğu Altındağ’dan başlarım” diye bir hırs içine girersen, Altındağ sokaklarında dolaşırken senden yanan sigaraya ateş isterlerse sakın durma, arkana bakmadan kaç Ankara’yı terk et! Bizden söylemesi.

* Yanan sigaraya ateş istemek: Altındağ’da özellikle de Çin Çin bağlarında gençlerin mahalleye dışarıdan gelenlere yaptıkları çok eski bir mizansendir. “Sigara yanıyor niye ateş vereyim” deseniz de, yanan sigaraya korkudan ateş çıkartsanız da sonuç değişmez. İyi bir dayak sizi beklemektedir.

** “Ortak akıl”. Adana valiliği, sermaye temsilcileri ve büyükşehir belediyesinde grubu bulunan partilerin Adana’daki ortak talan projelerine verdikleri ad.

Serhad Savaş
Halkevleri MYK Üyesi