Ortadoğu’da yeni bir ılımlı-Sünni İslamcı kuşak oluşturma projesinde ABD çıkarları doğrultusunda savaş taşeronluğuna soyunan AKP, işi fazla abartmış olacak ki artık nigger dogs’larını bağımsız ülke topraklarına sokmaktan bile çekinmemektedir On dokuzuncu yüzyıl başlarında Missisippi, Tennessee ya da Güney Carolina gazeteleri günlüğü beş dolar civarı bir paraya hizmet veren “nigger dogs” ilanları ile doludur. İlanlar kaçak […]
Ortadoğu’da yeni bir ılımlı-Sünni İslamcı kuşak oluşturma projesinde ABD çıkarları doğrultusunda savaş taşeronluğuna soyunan AKP, işi fazla abartmış olacak ki artık nigger dogs’larını bağımsız ülke topraklarına sokmaktan bile çekinmemektedir
On dokuzuncu yüzyıl başlarında Missisippi, Tennessee ya da Güney Carolina gazeteleri günlüğü beş dolar civarı bir paraya hizmet veren “nigger dogs” ilanları ile doludur. İlanlar kaçak kölelerin izini bulan, onları yakalayan ve sağ salim efendilerine geri getiren bu köpeklerin özelliklerini göklere çıkarmaktadır. Burada koku alma duygusu temel özelliktir. Sürat, inatçılık ve en önemlisi köpeğin siyah ete dişlerini geçirmemeyi öğrenmesi için verilen uzun süreli eğitimdir. Efendi kaçak siyah kölesini sağlam istemektedir.
Şafak filosundan kalkan RF-4E savaş uçağının en önemli özelliği “Bukalemun göz” diye adlandırılan son derece güçlü görüntü alma özelliğine sahip optik sistemleri kullanıyor olması. Ses hızının iki katı hızla uçan uçakların modernizasyonu da İsrail’den. Savaş pilotlarının parolaları da “yalnız, korkusuz, silahsız” olmalarıymış.
Bir çeşit “nigger dogs”…
Ortadoğu’da yeni bir ılımlı-Sünni İslamcı kuşak oluşturma projesinde ABD çıkarları doğrultusunda savaş taşeronluğuna soyunan AKP, bir yandan Suriye’ye dönük askeri müdahalenin gerçekleştirilmesi için topraklarını açıp, adına “özgür Suriye ordusu” taktıkları katil sürülerini CIA destekli eğitirken, işi fazla abartmış olacak ki artık nigger dogs’larını bağımsız ülke topraklarına sokmaktan bile çekinmemektedir.
Adını koymaktan çekinmeyelim. AKP bu ülkeyi Ortadoğu’da sonu belli olmayacak bir savaşın eşiğine getirmiştir.
Peki biz nerede duracağız?
“Suriye dikkatli olmalıdır. Hak ve hukukunu korumakta Türkiye’nin daima birlik ve kararlılıkla hareket ettiğini kimse unutmasın” deyip AKP ile birlikte savaş çığırkanlığı yapan CHP’nin yanında mı? (Yeni tamamlanan kongresinde ortada fol yok yumurta yokken tüm CHP tarihini bilmesine rağmen onlarla seçim ittifakları önerenler açısından CHP’nin son tutumu herhalde yeterince aydınlatıcı olmuştur.)
Tek mantıklı soru sosyalistlerden ve Kürt hareketinden gelmiştir: “Uçak neden oradaydı?”
Önleyemeyeceğimiz bir Ortadoğu savaşına doğru dolu dizgin giderken Komünistlerin görevi basit “savaşa hayır” tutumu olamaz. Savaşa Hayır’ın Türkiye siyasi çevresinden muhatabı yoktur. Hepsi savaş planında birleşecektir.
Ne yapmalı?
Komün deneyiminin gösterdiği, Basel Kongresi(1912) kararında ana hatları çizildiği üzere, proleterya adına tek doğru slogan, bugünkü emperyalist savaşın iç savaşa çevrilmesidir. Emperyalist savaşın iç savaşa çevrilmesi şu ya da bu anda ne kadar zor görünürse görünsün, sosyalistler bu amaç uğruna sistematik, yolundan şaşmaz ve inatçı bir hazırlık çalışması yürütmekten asla vazgeçmemelidir, zira savaş artık gerçeklik haline gelmiştir. (Savaş ve Rusya Sosyal demokrasisi.-RSDİP-MK)
Emperyalist haydutlar nigger dogs’ları ile Ortadoğu’da işbaşında.
Tüm devrimciler görevlerini ve yapılması gerekenleri şimdiden iyi belirlemeli.