Kayak teleferiğinin tepesinde asılı kalan ‘devlet’e bakınca siz ne gördünüz bilmem… Ama ben gidecek yerleri olmayan Vanlılar çadırkentleri terk etsin diye birkaç gün önce kesilen elektriği gördüm O meşhur kahvaltıyı ettikten sonra, karnı tok, sırtı pek, çadırkentlerde şöyle bir tur attı. Hatıra fotoğrafları filan… Bakan halka indi, vatandaş objektife gülümsemek zorunda kaldı yani. Aylardır enkazdan […]
Kayak teleferiğinin tepesinde asılı kalan ‘devlet’e bakınca siz ne gördünüz bilmem… Ama ben gidecek yerleri olmayan Vanlılar çadırkentleri terk etsin diye birkaç gün önce kesilen elektriği gördüm
O meşhur kahvaltıyı ettikten sonra, karnı tok, sırtı pek, çadırkentlerde şöyle bir tur attı. Hatıra fotoğrafları filan… Bakan halka indi, vatandaş objektife gülümsemek zorunda kaldı yani.
Aylardır enkazdan kafasını kaldıramayan şehirde bu işleri başarıyla bitiren Kalkınma Bakanı, yanına valiyi de katarak, 800 kişilik yeni kayak pistini neşeyle test etmeye karar verdi. Tuttu teleferiğe bindi. Teleferik, tık tık giderken, hop, bir anda kalmasın mı… Bakanla vali kolkola havada öylece, neredeyse 10 dakika, sallanmasın mı…
Peki ama başka hesap durumları da var: Van’dan şehir dışına 250 bin civarında kişi göç etti. Kaldı geriye 300 bin kişi. Devlet, 150 bine konteyner verdiğini söylüyor. O zaman geri kalan 150 bin insan ne yapacak? Gitsin orta ve az hasarlı evlerinde kalsın, öyle mi?
Siz o teleferikte kalan devlete bakınca ne dersiniz bilmem, ama ben sadece ‘Van’da kaldığınız bi teleferik olsaydı’ diyebildim.