Dünyanın dört bir tarafından yüzlerce eylemci ve akademisyen 18. yıl dönümünde 1994 Zapatista isyanının önemini tartışmak için “Dünya Gezegeni: Sistem Karşıtı Hareketler” adlı uluslararası seminerde bir araya geldi. Bu yıl dünya çapında ortaya çıkan ünlü başkaldırılar çerçevesinde San Cristobal de las Casas’ta (Chiapas, Meksika) 30 Aralık’tan 2 Ocak’a kadar süren seminer, Portekizli sosyolog Boaventura de […]
Dünyanın dört bir tarafından yüzlerce eylemci ve akademisyen 18. yıl dönümünde 1994 Zapatista isyanının önemini tartışmak için “Dünya Gezegeni: Sistem Karşıtı Hareketler” adlı uluslararası seminerde bir araya geldi. Bu yıl dünya çapında ortaya çıkan ünlü başkaldırılar çerçevesinde San Cristobal de las Casas’ta (Chiapas, Meksika) 30 Aralık’tan 2 Ocak’a kadar süren seminer, Portekizli sosyolog Boaventura de Sousa Santos’la birlikte, geçmişe bakıldığında Zapatista etkisinin, “bu referans noktası olmadan kimse sol düşünemez ya da kapitalizme karşı mücadele edemez” dedirtecek kadar güçlü olduğu sonucuyla bitti.
De Sousa Santos, 1 Ocak 1994’te Zapatista Uluslararası Kurtuluş Ordusu (EZLN) patlamasının neoliberalizme karşı küresel direnişin en önemli ilk aralığı olduğunu ifade etti. Bu ayaklanma, 18. yüzyıldan beri Latin Amerika’da büyümekte olan yerel mücadelelere görünürlük verdi ve daha sonra diğer hareketlere öncü oldu.
De Sousa Santos bir röportajda “Onlar bize dünyayı görmenin başka bir yolunu öğrettiler. Yeni bir söylev, yeni bir anlambilim ve yeni fikirler geliştirerek Marksist ortodoksluktan ayrıldılar. Bize tüm dünya üzerinde önemli bir etkisi olan yeni bir örgütsel mantık öğrettiler.” dedi.
UNAM’da bir siyaset bilimi profesörü olan ve başlangıcından beri Zapatista hareketini takip eden Paulina Fernandez, Zapatistaların üstünlüğü hakkında Desinformonos’a konuştu. “Zapatista isyanının öneminin büyülüğünü açık bir şekilde görebilmemiz hâlâ mümkün değil. İnternetteki haberleri her gün takip ediyorum ve EZLN her yerden bir neden ya da başka bir şey için çağırılıyor -bu kalıcı bir ilgi.”
“Onları susturma, örtbas etme, marjinalize etme ve dağlardaki hareketi tasfiye etme çabalarına rağmen ve ne yaptıkları hakkında medya bilgisi olmaksızın, Zapatistalar günlük kaynaklarda gerçek bir alternatif yöntem inşa ediyorlar. Onlar, insanlar kararlı olduğunda ve yasaların, kurumların, partilerin, politikacıların, vekillerin ve yolsuz resmi kurumların uzmanlarının müdahalesi olmadan bu ülkenin görevini başka bir yolla yapabileceğinin kanıtıdır” diye ekledi Fernandez.
Aralarında Salvador Campanur, Purhépecha from Cherán, Michoacán ve Santos de la Cruz, Durango’nun Bancos de San Hipólito’sundan Wixárika’nın da bulunduğu yerel halk temsilcileri şu konuda hemfikirlerdi: “Yerli halk olarak deneyimlediğimiz tüm bu süreçlerde Zapatistalar çok önemliydiler. Önce yerli mücadeleler ayrı tutuldu ve buluşturulmadı, fakat 1994’ten bu yana ortak bir problemden mağdur olduğumuzu fark etmeye başladık ve sadece Meksika’daki değil tüm dünyadaki halklar arasında etkileşim kurmaya ve dayanışmayı geliştirmeye başladık.”
Campanur, ” ‘haysiyet’, ‘özgürlük’ ve ‘adalet’ gibi kelimelerin zaten var olmasına rağmen, 1994’te bunları mücadelemizin her birinde bize kullanmayı öğreten Zapatista kardeşlerimizdir” diye belirtti.
Adalet ve Haysiyetle Birlikte Barış Hareketi’nin lideri ve şair Javier Sicilia bir röportajda “Yüzyıllar boyunca devam etmekte olan yerli dünyanın yadsınmasını ortaya çıkaran Zapatistaların devletin ve neoliberal sistemin fonksiyonlarını kaybetmesini saptamasından ve sadece millete değil tüm dünyaya yeni olanaklar göstermesinden beri son 18 yıl çok önemlidir” dedi.
Yeni hareketler ve Zapatistalar
Birçok katılımcı, Zapatista hareketini İspanya, Yunanistan, ABD, Tunus, Mısır, Yemen ve diğer yerlerdeki yeni hareketlere bağladı. Fransız tarihçi Jerome Baschet, “Kapitalizmin mantığı yaşamımızın kontrolünü kaybetmemize neden oluyor ve kontrolü yeniden kazanmanın zamanıdır. Dünya hareketleri tüm mücadelelerin kavşağı gibi meydana geliyor: Maddi ürünlerin, arazilerin, yaşam tarzlarının, karar verme kapasitelerinin yağmalanmasına karşı mücadele. Bu, mülksüz hisseden herkesi çağıran bir harekettir” diye belirtti. Baschet, son ayaklanmaların “genel bir adaletsizlik duygusunu yansıttığını ve kolektif bir uyanışın şimdiye kadar gördüğümüz reddetme tepkilerini şiddetlendirme olasılığını” ekledi.
Feminist antropolog Mercedes Olivera, Zapatista topluluklarının; “Erkek ve kadınların sömürüye değil dayanışmaya dayanan başka bir medeniyetin kuruluşunu tecrübe etmeye (yaşamaya), insani duyguların var oluşunu yeniden yaratmaya, toprağın hayati yönünü ve tüketmek için üretmenin sürdürülebilirliğini geri kazanmayı denemeye, doğal kaynaklar için yeni kullanım ve muhafaza biçimlerini uygulayabilmeye kalkıştığı ve bu yolda yeni bir gelişim paradigması yaratma doğrultusunda stratejilerimizi değiştirerek ve yeniden yön vererek, Zapatistaların kendi özerkliklerinde olduğu gibi yok olmaya değil hayata dayalı bir medenileşme süreci girişiminde bulunabiliriz” şeklindeki değişikliğin uygulanabilir noktası olabilecek biçimde merkantilist mantığın dışında geliştiklerini ileri sürmüştür.
Ülke genelindeki şehirlere ve dünyanın geri kalanına sıçrayan Amerika Bileşik Devletleri’ndeki Wall Street işgal hareketinde “Zapatista mücadelesinden güçlü bir şekilde etkilenen birçok insan var” diyor Wall Street işgal hareketi ve New York’daki diğer mücadelelerin parçalarından bir Latin topluluğu olan Barrio’daki Adalet için Mücadele’den (Movimiento por la Justicia en el Barrio) Marlina. Marlina, Zapatistaların ABD’de insanlara açık ve büyüleyici bildirgeler temin ettiğini işaret ederek, “işgal hareketindeki birçok insanın yapmaya çalıştığı şeyin, insanlık ve sermaye arasındaki ilişkiyi bozmak olduğunu” öne sürüyor. Marlina konuşmasını “Zapatista direnişi farklı bir dünya inşa etme mücadelesini devam ettirmek için bizi cesaretlendiriyor,” diye bitiriyor.
“Hareketteki kadınlar bir gece Liberty Plaza’ya geldi ve ekonomi politiği ve politik mücadeleler hakkında konuşmak yerine ABD’de bir kadın, bir anne ve bir melez olmanın ne demek olduğu hakkında konuştuk. Aileleri ve hassasiyetleri hakkında konuştular ve konuşma boyunca ağladım çünkü benim için ‘gerçek yaşam’ ve ‘iyi yaşamak’ söylemleri, ekonomi politiğin düşsel söylemlerinden gerçekten farklı şeylerdi. Ve, Barrio’daki Adalet için Mücadele’nin gücünün insan deneyimlerinin ve dünya tahribatının doğruluğu hakkında konuşmak olduğuna ve bunun zorunlu olarak kapitalist terimlerle anlatılması mümkün olmayan bir söylev olduğuna inanıyorum,” dedi.
Daniela Carrasco seminere 2011’in en önemli hareketlerinden birinin sunumunda katıldı: Şili öğrenci hareketi. Tendencia Estudiantil Revolucionaria topluluğundan bir Şili öğrencisi Carrasco, Latin Amerika öğrenci hareketi için Zapatistaların dersleri üzerine derinlemesine düşünüyordu.
“Zapatista hareketinden aldığımız iyi örnek, bir örgütlenme formu olarak meclistir. Uzun yıllar boyunca Şili hareketi çok bürokratik ve kişi merkezli olarak karakterize edildi, belirli başkanlar üzerinde odaklanıldı, bu durum hükümetle müzakere ve genellikle harekete ihanetle sonuçlandı. Bu yıl bu mantık kırıldı, Öğrenci Konfederasyonu’nun bir parçası olan sağcı kesim atıldı ve meclis, aldığımız tüm kararları yasallaştırmanın yöntemi olarak kabul edildi. Bir mecliste, nerede barikat kuracağımızı bile oylamaya sunma amacındaydık -evet ya da hayır- ve bu gerçekten tatmin ediciydi. Dahil olduklarının ve sokaktaki mücadeleyi geri alan bir eylem içinde sadece seyirci olmadıklarının bilinciyle üyelerimizin hepsi ellerini kaldırarak oy kullanıyordu.”
“Uzun zamandır, öğrencilerin katılmadığı, politik eğitimlerinin olmadığı, neredeyse hiçbir şeye karışmadıkları, toplumda ne olduğuyla ilgilenmedikleri söyleniyordu. Fakat bu yıl, seminerin pan
el üyeleri, gençliğin -eşitsizlik, yoksulluk, işsizlik ve umutsuzluk üreten sistemin hastalığını- ne olduğunu sorguladığı ve protestoların ötesine gittiği yerlerde, Latin Amerika’da, Amerika Bileşik Devletleri’nde, Arap ülkelerinde ve Avrupa’da tersini göstermesi konusunda hemfikirdi” dedi Carrasco. “Bir ‘öğrenci baharında’ genişleyen bir Şili hareketi kurduk, -Kolombia’da, Kosta Rika’da, Meksika’da…”
Teksas, El Paso’daki the Unión de Trabajadores Agrícolas Fronterizos’dan (Sınır Tarım İşçileri Birliği) Carlos Marentes “Aramızdaki, özellikle diğer hareketlerin altındakilerin örgütlenme ihtiyaçları çevresindeki Zapatista etkisi genişlemeye devam ediyor ve gezegenimizi tehdit eden tarımsal-endüstri modeline bir alternatif koymanın önemi sürüyor,” sözleriyle kalabalığa seslendi.
Aydınlar yardım ediyor
1994’ten beri Zapatista hareketini takip eden felsefe doktoru Fernanda Navarro seminerin son günü öğleden sonraki panelde konuştu. Desinformémonos’a Zapatistaların karşılaştığı ana meydan okumaların “özerklik kurmaya devam etmek, kendilerini güçlendirmek, kötü yönetimin, yolsuzluğun ve şiddetin, dikilen ve Chiapas dağlarında büyümeye devam eden tohumları söküp alamayacağını kanıtlamak” olduğunu söyledi.
Profesör ve toplumsal cinsiyet araştırmacısı Sylvia Marcos, Zapatista hareketini Desinformémonos’a “Kalıpları yıkan ve bu yüzden kadınlar, küçük çiftçiler, işçiler, sınırda yaşayan insanlar için sosyal adalet amaçlı birçok harekete referans noktası haline gelen, klasik Marksizm’den ayrılan yenilikçi yollar bulması nedeniyle tamamen yeni bir siyasi olgudur” şeklinde anlattı.
Bolivya Topluluk Yaratan Kadın örgütünden Julieta Paredes, kadın hareketinin “sadece sıradan bir sektörel hareket” şeklinde görülmesini ve de kadın sorununu “solun çok sayıda sorunlarından sadece bir tanesi” olarak gören anlayışı kınadı.
“Fakat kadınlar bu sektörlerin yarısıdır ve tüm sorunların yarısıdır ve feminist camia ataerkilliği baskılara tercüman olan, tarihsel olarak kadına yönelik baskı üzerine inşa edilmiş bir sistem olarak konumlandırır. Bu anlamda ataerkilliğin yenilmesi ile ‘toplum, özgürlüğün ilişkilerini kurabilmek için tüm sosyal birimleri kapsayabilir.”
Meksika’nın önde gelen entelektüellerinden Pablo Gonzalez Casanova seminere katılamadı ama “Olası başka bir dünya için mücadele eden yerlilerin bu muazzam seferberliğini ve işgal hareketini sadece düşünün… daha önce hiç bu boyutta bir seferberlik olmamıştı ve diyalog ve dahil olma ilkeleriyle bu hareketlenme Chiapas’ın ormanlarında başladı” şeklinde bir mesaj gönderdi. “Dünya genelinde insanlar, giderek artan biçimde, sadece 1994’te görülen ‘bir post-modern yerli isyan’ için mücadele ediyorlar,” diye de ekledi.
[Counterpunch’taki İngilizcesinden Meltem Bilici tarafından Latinbilgi (Sendika.Org) için çevrilmiştir]