“Asgari ücretin devletle ilgisi yok. Özel sektörü ilgilendirir” diyen Maliye Bakanı’na yanıtımızdır! Devlette asgari ücretle çalışan 140 bin taşeron sağlık işçisi, toplamda 500 bine yakın taşeron işçi var sayın bakan! Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 3. toplantısı öncesinde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Asgari ücreti ödeyen devlet değil, asgari ücretli devlette çalışan […]
“Asgari ücretin devletle ilgisi yok. Özel sektörü ilgilendirir” diyen Maliye Bakanı’na yanıtımızdır! Devlette asgari ücretle çalışan 140 bin taşeron sağlık işçisi, toplamda 500 bine yakın taşeron işçi var sayın bakan!
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 3. toplantısı öncesinde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Asgari ücreti ödeyen devlet değil, asgari ücretli devlette çalışan da yoktur. Asgari ücret özel sektörün ödediği bir ücrettir. Özel sektörde siz eğer ücretleri verimlilikle ilişkilendirmezseniz belki Türkiye batmaz ama firmalar batar” diyerek Türkiye’de asgari ücretin birçok AB ülkesinden yüksek olduğunu söylemiş. Maliye Bakanı’na öncelikle bir çift sözümüz var: Ya konuştuğunu bileceksin, ya da bildiğin kadar konuşacaksın!
Emeğiyle geçinen herkesin ücretinin belirlenmesinde temel bir kriter olan asgari ücret, devletin toplumla yaptığı en büyük toplumsal sözleşmedir ve devletin sorumluluğu altındadır. Kaldı ki bugün başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere devletin pek çok kurumunda taşeron şirketler aracılığıyla çalıştırılmakta olan sayısı 500 bine varan işçi bu kurumların işçileridir ve asgari ücretle çalışmaktadır.
İkincisi, bu ülkenin “Maliye”sinin emanet edildiği sayın bakan, “asgari ücret 1000 lira olursa firmalar batar” diyerek gerçekte kimin temsilcisi olduğunu ve kimlerin çıkarlarını koruduğunu açıkça ifade etmektedir.
Açlık sınırının 972 lira yoksulluk sınırının 2000 liranın çok üzerinde olduğu ülkemizde asgari geçim indirimiyle birlikte 659 lira olan asgari ücretin birçok AB ülkesinden yüksek olduğunu söylemek ise zaten bir ortaoyununa dönen Asgari Ücret Tespit Komisyonunun sınırlarını çizmek anlamına geliyor.
Yeni yıla 10 gün kala 2012 yılı asgari ücreti için hükümetin öngördüğü %3+3’lük artışı, yani 19 liralık artışı kabul etmiyoruz.
Kimseden sadaka istemiyoruz, alnımızın teriyle çalışıyoruz, hakkımız olanı istiyoruz!
Eğitimden sağlığa, ulaşımdan içtiğimiz suya kadar her şeyin paralı hale getirildiği, tüm temel hizmetlere her gün yeni zamların geldiği bugün, asgari ücretli tüm çalışanların sesi olarak bu süreçte hakkımızı alana kadar bugün olduğu gibi sokakta olacağız!
19 liralık asgari zammı kabul etmiyoruz! İnsanca yaşayacak asgari ücret istiyoruz!