Nail Satlıgan’a* Kent… St Petersburg kadar öyküsü ile birlikte adı değişen başka bir şehir yoktur sanırım. 1703’te St Petersburg adını alan şehir sırasıyla 1914’te Petrograd, 1924’te Leningrad ve 1991’de yeniden St Petersburg adını almış. Şehrin adındaki bu değişiklikler Rusya tarihinde belki de en önemli dönüşüm anlarına tanıklık etmiş. Şehrin adıyla birlikte konutlar, yaşantılar, insanlar, siyasetler […]
Nail Satlıgan’a*
Kent…
St Petersburg kadar öyküsü ile birlikte adı değişen başka bir şehir yoktur sanırım. 1703’te St Petersburg adını alan şehir sırasıyla 1914’te Petrograd, 1924’te Leningrad ve 1991’de yeniden St Petersburg adını almış. Şehrin adındaki bu değişiklikler Rusya tarihinde belki de en önemli dönüşüm anlarına tanıklık etmiş. Şehrin adıyla birlikte konutlar, yaşantılar, insanlar, siyasetler de dönüşüm yaşamış. Dönüşümde öne çıkan üç isim II. Nikola, Lenin ve Kirov olmuş.
Bu yazının konusunu, sadece kendi yerelliğiyle değil, ürettiği siyasal sonuçlarla da dünya tarihini belirleyen bu kenti, yukarıdaki üç ismin çalışma odalarının fotoğrafları üzerinden anlatma çabası oluşturdu.
Üç Mekan: Kışlık Saray-Ksesinskaya Konağı-Kirov Müzesi
1917’de oldukça az sayıda askeri kuvvetle mermer merdivenlerden saraya giren Bolşevikler bu sarayın içinde ne hissettiler bilmiyorum, ama bizim gördüğümüz “GÜÇ”tü. Bu gücün en mütevazi görünen bölümü II. Nikolay’ın çalışma odasıydı. İnsanın kısacık ömrüne sığdıramayacağı paha biçilmez koleksiyon kitapları ve kutsal metinleriyle. Son Rus Çarı yukarıdaki çalışma odasında kitaplarını okumuş.
Ksesinskaya konağı
3 Nisan 1917 gecesi 293 no’lu lokomotif, II. Nikolay’ın metresi ünlü balerin Matilda Ksesinskaya’nın Konağına İsviçre’den siyasi bir göçmen getiriyordu. V.I.Lenin, Beloostrov’da aralarında Kamenev ve Stalin’in de bulunduğu Pravda’nın yazı kurulunu, Geçici Hükümeti destekleyen yayınları yüzünden “Pravda’da neler zırvalıyorsunuz siz yahu” sözüyle fırçalıyordu. Finlandiya Tren İstasyonunda olacaklar artık belliydi.
4 ay boyunca devrime ve Lenin’e karargâh olacak bu konakta Rus devrim tarihini etkileyen makaleler Pravda aracılıyla yazıldı.
Arka planda Rusya haritası, ahşap masa, sandalyeler ve masada 1917 yılının Pravda nüshaları. Tek bir kitabın gözümüze çarpmadığı, üzerinde sadece bir telefonun bulunduğu çalışma masasıyla Lenin, II. Nikolay’ın çalışma odasının ihtişamı hatırlanacak olursa, sanki neyi yıktığını biliyor gibiydi.
Ya kurulacak olan…
Kirov Müzesi
Kamenev ve Stalin’den sonra ikinci fırça Petrograd Sovyeti Başkanı Çekeydze’ye geldi. Finlandiya İstasyonunda Çekeydze Lenin’e; “sana Petrograd Sovyeti ve bütün devrim adına Rusya’ya hoşgeldin derim… ama şu anda devrimci demokrasinin başlıca ödevinin devrimimizi hem dışardan, hem içerden her türlü saldırıya karşı korumak olduğu inancındayız… Ümit ederiz ki sen de bu amaca erişmemizde bize katılırsın…” dedi.
Lenin’in, “Sevgili yoldaşlar, askerler, denizciler, işçiler” diye seslendiği “yıkıcı” kalabalık, gruplar halinde tam önünde toplanmıştı. Kamenev, Stalin dahil Bolşevik delegasyon ve Menşevik Petrograd Sovyet Başkanı, gelecekteki “kurucular” olarak tam arkasından olan biteni izliyordu. Lenin; “Sizin başardığınız Rus devrimi ilk darbeyi indirdi ve yeni bir devir açtı…Yaşasın Uluslararası Sosyalist Devrim!…”dediğinde arkasındakiler neyi kuracaklarını çok iyi anladılar.
Ve kurdular…
Sergey Mironoviç Kirov bu kuruculukta önemli bir figür. Mühendis olan Kirov fabrika kurmak ve altyapı çalışmalarını yaygınlaştırma anlamında oynadığı rol kadar siyasi olarak da kurucu bir figür oldu. 1926’da Josef Stalin’e bağlılığı ve çalışmaları nedeniyle Leningrad parti liderliği ile ödüllendirildi. Yıldızı 1934’te en parlak noktaya ulaştı. Stalin’e karşı Parti Genel Sekreteri olma yönünde en fazla oyu aldı. Gündelik hayatında avcılığa meraklı olan bu teknokrat Genel Sekreterlik hevesi yüzünden avlanan taraf oldu. 1 Aralık 1934’te öldürülmesinden sonra neyin kurulacağı iyice kesinleşti.
Kirov’un çalışma odasını ve kütüphanesini Lenin’inkiyle karşılaştırdığımızda ilk göze çarpanlar, deri koltuklar, yüzlerce kitap, her odada asılı Stalin fotoğrafları, av hayvanları, kırmızı olanı doğrudan Stalin’e bağlı 4 telefon ve masanın hemen altına serili olan koca bir ayı postu… Ayı postunu fotoğraf karesine sığdırma telaşımız masanın arkasında sağlı sollu asılı duran Lenin ve Stalin’in portrelerindeki kafaları kadraj dışı bıraktı. Lenin’i tenzih ederiz ama kadraj dışı kalan Stalin Büyük Rus Milliyetçiliğin sembolü ayı postunun kadraj dışı kalmasını kendi kafasını harcamamıza rağmen onaylamazdı sanırım.
Putin’le “büyük ayı oligarkı” cenneti haline gelen Rusya Federasyonu’nun St.Petersburg kentinde hiç Stalin heykeli yok.
* Dipnot: Bu yazı Can Yücel çevirisi ile çıkan Lenin Petrograd’da adlı kaynak kitaptan yararlanılarak yazıldı. Kitap, Nail Satlıgan’ın kütüphanesinden temin edildi.