TKP Merkez Komitesi Van’da dün yaşanan depremle ilgili bir açıklama yayımlayarak, yardım çalışmalarına katıldığını duyurdu TKP Merkez Komitesi’nin “Deprem bölgesine yardım için herkes elinden geleni yapmalıdır, acılarımız ortaktır” başlıklı açıklaması şu şekilde: Ülkemizde ve dünyada insanlığın karmaşık sorunlarla yüz yüze olduğu, emperyalist kötülüğün, milliyetçi körlüğün ve gerici akılsızlığın hakimiyet kurmuş olduğu bir dönemde Van ve […]
TKP Merkez Komitesi Van’da dün yaşanan depremle ilgili bir açıklama yayımlayarak, yardım çalışmalarına katıldığını duyurdu
TKP Merkez Komitesi’nin “Deprem bölgesine yardım için herkes elinden geleni yapmalıdır, acılarımız ortaktır” başlıklı açıklaması şu şekilde:
Ülkemizde ve dünyada insanlığın karmaşık sorunlarla yüz yüze olduğu, emperyalist kötülüğün, milliyetçi körlüğün ve gerici akılsızlığın hakimiyet kurmuş olduğu bir dönemde Van ve Erciş çevresinde yaşanan felaket ülkemiz halklarına yeni acılar getirmiştir.
Depremde hayatını kaybedenlerin yakınlarına sabır, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi olarak parti üye ve dostlarımızı felaketin yaralarının sarılması ve felaket sonrasında yaşamı güçleşen halkın yardımına koşulması için örgütlü gücümüzle seferber olmaya çağırıyoruz.
Kurtarma çalışmaları, meselenin hızla çözülmesi gereken ve zaman kaybına tahammülü olmayan boyutudur. Devlet kaynaklarının bu konuda hiçbir vakit kaybına neden olunmadan seferber edilmesi gerekmektedir.
Afet bölgesine ulaşabilecek durumda olan parti üyelerimiz kurtarma çalışmalarına katılmaktadır. Bölgedeki sağlık çalışanı yoldaşlarımızdan aldığımız haberleri de değerlendirerek hekim ve sağlık personeli yoldaşlarımızı afet bölgesine yönlediriyoruz.
Geçmiş deneyimler, bu gibi felaketler sonrasında asıl büyük sorunların haftalar hatta aylar sonra belirginleşen kalıcı barınma sorunları ile ilgili olduğunu göstermektedir. Depremin ağır etkilerini yaşayan insanlar, sonrasında evsiz ve çoğu durumda işsiz bir halde sokakta bırakılmaktadır.
Bu konuda hükümetin ve devlet kurumlarının sorumlu davranmayacağını öngörmek zor değil. TKP bu yüzden sonrasında da kararlı ve tutarlı bir biçimde sorunların takipçisi olacaktır.
Türkiye Komünist Partisi, deprem sonrasında üzerine düşenleri yapmak üzere şu kararları almıştır: Ankara, Adana, İzmir ve İstanbul başta olmak üzere çeşitli illerde, kurtarma ve sonrasında yapılacak çalışmalara katılmak üzere ekipler oluşturmaktayız.
Bunlardan aralarında parti merkez yöneticilerimizin de bulunduğu bir ekip deprem bölgesine hemen ulaşacaktır.
Parti üye ve dostlarımızı başta Tabip Odaları, Eğitimci sendikaları ve Mühendis Odaları olmak üzere kitle örgütlerinin yardım çalışmalarında yer almaya çağırıyoruz. Aynı şekilde okullarda yapılan yardım toplama çalışmalarında da öğrenci yoldaş ve arkadaşlarımız yer almalı, toplanan yardımların yerine ulaşması için de üzerlerine düşeni yapmalıdır. Yardım çalışmalarının örgütlenmesi, yardım toplanması gibi konularda komünistler üzerlerine düşeni yapacaklardır.
TKP Genel Merkezi bünyesinde partinin ve başka kurumların yürüttüğü çalışmaları koordine etmek amacıyla bir merkez komisyon oluşturulmuştur. Bu komisyon yardım çalışmalarına katılan farklı kurum ve gruplar hakkında bilgi toplayacak ve yardım çalışmalarının verimli bir biçimde yürütülmesi için gerekli etkileşimlerde bulunacaktır.
Bölgeden aldığımız haberler, acil ihtiyaçların özellikle barınma ve soğuktan korunma sorunu ile ilgili olduğunu göstermektedir. Battaniye, kışlık giyecek, kışlık bebek giysileri gibi malzemelerin ulaştırılması şu anda hayati önemde görünmektedir. Koordinasyon Komisyonumuz gün içinde bu gibi malzemelerin toplanması ve ulaştırılması için gerekli çağrıları yapacak ve uygun adresleri bildirecektir.
Türkiye Komünist Partisi örgütleri şimdiden ortaya çıkacak barınma sorunlarının kısa ve orta vadeli çözümleri için harekete geçecek, çadır, barınma yerleri, bunların yan tesisleri gibi konularda çözüm üretecektir.
Doğal felaketlerin çoğu durumda doğal olmayan, insana ve toplumsal yapıya bağlı sorunlar nedeniyle katlanan ağır sonuçları olduğu bilinen bir gerçektir. “Afet” deyip geçildikçe, depremler, sel felaketleri, su taşkınları hatta ağır yağmurlar bile ülkemizde ölçüsüz acılara yol açabilmektedir. “Mukadderat” deyip geçen mantığın felaketleri nasıl büyüttüğüne bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz.
Milliyetçi ve inanç istismarcısı kesimlerin bu tür felaketler sonrasında aldıkları ibretlik tavırlar da hiç şaşırtmayan bir biçimde depremin hemen ardından gözlenmiştir. Halkımızı bunlara karşı da uyanık olmaya çağırıyoruz.
Irkçı düşmanlıklar ve bilim dışı metafizik hezeyanlara karşı durmak, deprem gibi felaketlerden kendine pay çıkartmayı iyi bilen tarikat ve cemaatlerin etkinliğini kıracak bir canlılık içinde olmak görevimizdir.
ÖDP Genel Başkanı Alper Taş da bir açıklama yaparak Van’daki depremzedelerle dayanışmak için çalışma başlattıklarını açıkladı
ÖDP’nin basın açıklamasının tam metni:
Yine büyük bir acıyla sarsıldık. İnsan hayatını hiçe sayan rantçı-piyasacı düzenin faturası insanlarımıza çıktı. Van ve Erçiş büyük bir yıkım altında kaldı. Yüzlerce insanımız hayatını kaybetti, yüzlercesi yaralandı. Kaybettiğimiz kardeşlerimizin ailesine baş sağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Ölümlerin nedeni rantı-parayı insan hayatından daha değerli gören bu düzendir. Ölümlerin nedeni kentsel düzenlemeyi yeni rant kapıları açmak olarak görenlerdir. Yıllardır depreme karşı önlem almak adı altında yalnızca piyasa eliyle -sigortacılığa dayalı- deprem rantı yaratanlardır.
Yıllardır yeni bir felaket yaşanmadan önlemler alınması konusundaki her tür uyarı iktidar tarafından göz ardı edildi. Bu büyük felakete kadar 2011’de yaşanan Simav, Tekirdağ ve Elazığ depremleri de uyuyanları uyandırmaya yetmedi.
Van’da kardeşlerimiz şimdi can mücadelesi veriyor. Yüzlercesi göçüklerin altından kurtarılmayı bekliyor. Kış gününde evsiz-barksız kalanlar acılarıyla birlikte ayakta kalmaya çalışıyor. Görüyoruz ki her fırsatta ‘büyüklük taslayan devlet’ gerekenleri yapmakta yine yetersiz kalıyor.
Bizler Van’daki kardeşlerimizi asla yalnız bırakmayacağız. Onları dayanışma ile kucaklamak için dayanışma çalışmalarımızı başlattık. Evet, şimdi dayanışma zamanı!
Depreme karşı acil ve kalıcı tedbirler bir an önce kamu eliyle alınmalıdır. Türkiye dünyanın en önemli deprem kuşakları üzerinde yer almakta, ülkenin yüzde 92`si nüfusun ise yüzde 98`i deprem riski ile karşı karşıya bulunmaktadır.
Ülkemiz gerçeğine bakıldığında ise 18 milyonu aşan yapı stokunun yüzde 67`si ruhsatsız ve kaçak, yüzde 60`ı 20 yaş üzeri konutlardan oluşmakta ve yüzde 40`ı oturulamaz ve depreme karşı güçlendirilmesi gerekir durumdadır. Bunların içerisinde en kötü durumda olan ise kamu binalarıdır.
Depreme karşı bugünden acil bir eylem planı devreye sokulmalıdır. Yapı Denetim Sistemi kamu eliyle depreme dayanıklı, nitelikli binaların yapılmasına yönelmelidir. Eğer söz konusu olan insan hayatı ise kar-zarar hesabı yapılamaz. Maliyetine bakılmaksızın mevcut yapı stokunun depreme dayanıklı hale getirilmesinden, yeni yapıların buna uygun olarak inşa edilmesine karar bütüncül bir eylem planı kamu eliyle hayata geçirilmelidir.
Ve iktidarı bir kez daha uyarıyoruz. Artık Yeter, depreme karşı önlemleri bir an önce alın.
ÖDP, depreme karşı alınan önlemleri izlemek üzere izleme komisyonları kuracak, bu sürecin takipçisi olacaktır.
Sendika.Org