Kanadalı gazeteci Naomi Klein, kapitalizmi eleştirdiği ‘No Logo’ ve ‘The Shock Doctrine’ kitaplarıyla tanınıyor… Özellikle Türkçe’ye de çevrilen ‘Şok Doktrini’nde ‘kapitalizmin büyük gurusu’ dediği Milton Friedman’ın teorilerini, IMF politikalarını, ABD’nin Irak işgalini yerden yere vurmuş ve çok tartışılmıştı. Kitap, 2007’de yayımlandı. Yani ne ekonomik kriz patlak vermiş ne de bugünkü isyan dalgalarının kırıntısı hissedilmişti! ‘Occupy […]
Kanadalı gazeteci Naomi Klein, kapitalizmi eleştirdiği ‘No Logo’ ve ‘The Shock Doctrine’ kitaplarıyla tanınıyor… Özellikle Türkçe’ye de çevrilen ‘Şok Doktrini’nde ‘kapitalizmin büyük gurusu’ dediği Milton Friedman’ın teorilerini, IMF politikalarını, ABD’nin Irak işgalini yerden yere vurmuş ve çok tartışılmıştı.
Kitap, 2007’de yayımlandı. Yani ne ekonomik kriz patlak vermiş ne de bugünkü isyan dalgalarının kırıntısı hissedilmişti!
‘Occupy Wall Street-Wall Street İşgali’nin en önemli destekçilerinden Klein, geçen hafta New York-Zucotti Park’ta yaptığı konuşmayla, hem harekete ivme kazandırdı, hem de protestoların amacını netleştirdi.
Konuşmanın tam metni, Village Voice ve ‘Occupied Wall Street Journal’ adıyla yayımlanan alternatif gazetede basıldı. “Sizi seviyorum” diye sözlerine başlayan Klein, OWS hareketini “Şu anda dünyanın en önemli olayı” diye tanımlıyor.
Neden eylem yapıyorlar?
Basın dahil, pek çok kişi işgalcileri küçümsese de, dünyanın başka şehirlerine de sıçrayan hareketi ciddiye almamak akılsızlık olur. Benim de sık sık üzerinde durduğum “dünyanın kaynakları sınırlı, bu açgözlülük niye?” konusunda kafa patlatan Klein’in konuşmasından bazı satırbaşlarını aktarmakta fayda var:
* Yüzde 1, krizi sever. Çünkü insanlar panikleyip ne yapacağını şaşırdığında, kendi çıkarlarına uygun politikaları uygulamanın tam zamanıdır: Eğitim ve sosyal güvenlik özelleştirilir, kamuda kesintiler yapılır. Şu anda bütün dünyada olan budur.
* Bu taktiği bozacak tek bir şey var, o da aslında çok büyük: Yüzde 99! Madrid’den Madison sokaklarına “Hayır, sizin kriziniz için faturayı biz ödemeyeceğiz” diyenler de onlar. 2008’de İtalya’dan çıkan bu slogan, Yunanistan, Fransa ve İrlanda’dan sonra, asıl krizin başladığı yere döndü.
* Televizyonlarda “Neden isyan ediyorlar?” diye soruyorlar. Dünyanın geri kalanıysa şunu soruyor: Şimdiye kadar neden protesto etmediler?
Fark var
* OWS ile 1999’da, Seattle’daki anti-küresel protestolar arasında benzerlikler kuruluyor. Doğrudan şirketleri hedefleyen, genç, merkezi olmayan bir protestoydu bu. Ben de bir parçasıydım. Fakat arada önemli farklar var.
* Dünya Ticaret Örgütü, IMF ve G8 gibi zirvelerin hedeflendiği anti-küresel hareket, bir haftadan fazla sürmüyordu. 11 Eylül saldırıları sonrasıysa Amerika, hiper milliyetçilik ve militarizm akımına kaptırdı.
* Öte yandan OWS’nin hedefi tek, zaman sınırlaması yok. Ancak durduğunuz yerde kökleriniz uzayabilir. Bu, kritik önem taşıyor. Zira ‘bilgi çağı’nda güzel bir çiçek gibi açıp aynı hızla bitebiliyor.
* Bu eylemde doğru olan bir başka şey de herkesin şiddetten uzak durması. Medyaya kırık cam ve hırpalanmış sokak görüntüsünü vermeyerek direniyorsunuz. Müthiş bir disiplin bu.
* 1999’da ekonomik ‘patlama’ yaşanırken kapitalizmi hedef almıştık. İşsizlik azdı, stoklar coşuyordu, medya kolay parayla sarhoştu. Bu çılgınlığın süremeyeceğini, çok pahalı bedeller ödeyeceğimizi, emek standartlarının ve çevrenin alt üst olduğunu söylemiştik. Şirketler, hükümetlerden daha güçlü hale gelmişti.
Zengin ülke kalmadı
* Açgözlülük üzerine kurgulanmış bir ekonomik sistem, zengin ülkelerde rahatça pazarlandı. Aradan 10 yıl geçti. Artık zengin ülkeler yok. Yalnızca daha fazla zengin insan var! Bu insanlar, kamuya ait kaynakları, doğal kaynakları tüketerek zenginleşti.
* Bugün herkes sistemin adil olmadığını, kontrolden çıktığını görüyor. Üstelik doğayı da yok ediyor: Okyanuslarda balık kalmadı, denizlerimizin dibi bile ‘enerji’ için talan edilip kirletiliyor, havamız üretilen karbonu artık ememiyor ve global ısınma meydana geliyor.
* Hepimiz, dünyanın tersyüz olduğunun farkındayız. Buna rağmen hâlâ sınırlı olan kaynaklar sanki sonsuzmuş gibi davranıyoruz. Bugün üzerimize düşen, yanlış arzlar üzerine kurulu sistemi tersine çevirmek. Doğru dürüst bir toplum yaratabilecek, bunu yaparken dünyanın limitlerine de saygı gösterecek gücümüz var. Bu defa başarmak zorundayız.
* Sadece bankaları regüle etmek ve zenginlere yüksek vergiler uygulamaktan bahsetmiyorum. Toplumda varolan değerleri değiştirmek gerek. Evet, çok zor. Ama başka yolu yok!
KAFA TUTMAK KORKUTUCU
Naomi Klein, dünyanın en güçlü ekonomik ve siyasi güçlerine kafa tutmanın korkutucu olduğunu belirtiyor, hareket güçlendikçe, daha korkutucu olacağını. “Hep sizi baştan çıkarmaya çalışıp daha küçük hedeflere ikna etmek isteyenler olacak” uyarısını yapan Klein, “Bu defa yıllarca mücadeleyi vereceğimizi bilerek dayanalım. Bu eylem dünyanın en önemli şeyiymiş gibi davranalım” diyor.