Derelerin Kardeşliği Platformu, doğanın ve yaşamın yağmalanmasına karşı 8 Ekim’de Ankara’da olacağını açıkladı Derelerin Kardeşliği Platformu, DİSK-KESK-TTB-TMMOB tarafından 8 Ekim’de Ankara’da gerçekleştitirilecek mitinge katılacağını yaptığı bir açıklama ile duyurdu. Platformun açıklaması şöyle: “Yerli ve uluslararası şirketler, ülkemizin dört bir yanında büyük bir yağma hareketi yürütüyorlar. Paranın gücüne iman edenler, doğamıza ve yaşam alanlarımıza el koymak […]
Derelerin Kardeşliği Platformu, doğanın ve yaşamın yağmalanmasına karşı 8 Ekim’de Ankara’da olacağını açıkladı
Derelerin Kardeşliği Platformu, DİSK-KESK-TTB-TMMOB tarafından 8 Ekim’de Ankara’da gerçekleştitirilecek mitinge katılacağını yaptığı bir açıklama ile duyurdu.
Platformun açıklaması şöyle:
“Yerli ve uluslararası şirketler, ülkemizin dört bir yanında büyük bir yağma hareketi yürütüyorlar.
Paranın gücüne iman edenler, doğamıza ve yaşam alanlarımıza el koymak istiyor!..
Sularımız, madenlerimiz, ormanlarımız, tarım alanlarımız, yasa ve yönetmeliklerle sermaye sahiplerine devrediliyor…
Hidroelektrik Santral (HES) projeleriyle, Termik Santrallerle, Güvenlik Amaçlı Sınır Barajlarıyla, Nükleer Santrallerle, Maden Aramalarıyla; Mera, Kıyı ve Orman Kanunlarıyla insanca yaşam hakkımız elimizden alınıyor.
Hayatlarımız sermaye sahiplerinin insafına teslim ediliyor.
Atalarımızın, dedelerimizin yüzyıllardır koruyup kolladığı, bizlere emanet ettiği yaşam alanlarımızdan göçe zorlanarak yurtsuzlaştırılıyoruz…
Bütün bu saldırılar, bulunduğu her yerde yerel halkın direnişiyle karşılaşıyor. Mücadelenin gücü bütünleşerek çoğalıyor!
Ancak, yaşam alanlarımıza, suyumuza, toprağımıza göz koyanlar durmuyor!..
Sermayenin gücü ile iktidarın gücünü arkasına alan firmalar bütün hukuksuzluklara, yasalara, mevzuatlara, uluslararası anlaşmalara, koruma kararlarına aykırılıklara, bilim ve akıl dışılıklara karşın, derelerimize, vadilerimize, üreterek var ettiğimiz yaşam alanlarına saldırmaya devam ediyor. Hopa’da, Gerze’de, Peri Vadisi, Tortum ve Solaklı’da yaşananlar bu saldırıların en açık göstergesidir.
Bütün bu saldırılara zemin oluşturmak için Anadolu’nun her su gözesi satışa çıkarıldı. Sularımız binlerce yıldır hayat verdiği coğrafyada artık satılık bir mal gibi görülüyor.
Bizler için YAŞAMIN ta kendisi, Yaşamın temeli olan SU, siyasi iktidar ve sermaye gurupları için kâr ve rant aracı olarak görülmektedir…
SULARIMIZA, Derelerimize, Vadilerimize, Ovalarımıza Doğal Yaşam Alanlarımıza yapılan bu vahşi saldırıları durdurmak için bizler de 8 Ekim’de Ankara’ya geliyoruz…
Egemenlerin doğamıza karşı yönelttiği hegemonyaya karşı, doğa haklarını anayasal güvenceye kavuşturmak için bizler de 8 Ekim’de Ankara’ya geliyoruz…
Paranın saltanatına karşı, derelerimize el koymak isteyenlere karşı, su ve yaşam hakkı mücadelesi veren bütün dostlarla birlikte olmak için, sesimize ses katanlara ses vermek için yaşama can veren bütün akarsulardan, vadilerden, derelerden Derelerin Kardeşliğine inananlarla birlikte; TMMOB, TTB, KESK ve DİSK’in çağrısıyla Ankara’ya akmak için geliyoruz…
Yaşamın çağrısına kulak verenlerle birlikte “Tüm Temel Haklarımız İçin, İnsanca Yaşamı Savunuyor, Eşit, Özgür, Demokratik Bir Türkiye İstiyoruz” demek için;
İnsanca yaşamı savunmak, emekçilerin, ezilenlerin, mağdurların, yoksulların, işsizlerin, kadınların, gençlerin, çevrecilerin, barış yanlılarının sesine ses katmak için 8 Ekim’de Ankara’ya geliyoruz…
Ekoloji mücadelesi veren ve sermayenin başlatmış olduğu yağma hareketinin karşısında mücadele edenleri,
Suyun ticarileştirilmesine karşı mücadele eden, toprak, su, yaşam ve özgürlük mücadelesi veren tüm yaşam savunucularını,
Her türlü uyarıya rağmen nükleer santrallerde ısrar eden anlayışa karşı direnenleri,
Termik santrallerin yıktığı yeryüzü, kirlettiği hava, yok ettiği ormanlar için mücadele edenleri,
Tohumlarımızı çalan, gıdalarımızı enerji olarak yakanlara karşı Gıda Egemenliği için çabalayanları,
Mücadele ederek, doğayı ve yaşamı savunanların gücünü, kararlılığını göstermek;
Yüzyıllardır doğal yaşam alanlarımıza, yaşadığımız coğrafyaya, bizlere ve doğaya can veren derelerimiz, ırmaklarımız ve nehirlerimiz gibi çağlayarak akmak;
Paranın iktidarı karşısında Kardeşliğin gücünü haykırmak;
SULARIMIZIN satılmasına, tarihimizin ve kültürümüzün yağmalanmasına, bugünümüz ve yarınımızın çalınmasına karşı 8 Ekim 2011 Cumartesi günü Ankara’da buluşalım…”
Sendika.Org