İşte size 20’li yaşlarında iki atanan öğretmenin hikâyesi. Bugün, yarın ve sonra onları hep hatırlayabiliriz Evladım, bak, hastalıktan yeni kalktın dedim. Gitme dedim. Gel sana buralarda bir iş bulalım. Yine öğretmenlik yap ama uzaklara, Vanlara gitme dedim. Hepimiz dedik. Dinletemedik.” Fehmi Köken, Perşembe ve Köy Evleri Dayanışma Derneği’nin Başkanı, yeğeni Okay’a böyle demişti bu yaz […]
İşte size 20’li yaşlarında iki atanan öğretmenin hikâyesi. Bugün, yarın ve sonra onları hep hatırlayabiliriz
Evladım, bak, hastalıktan yeni kalktın dedim. Gitme dedim. Gel sana buralarda bir iş bulalım. Yine öğretmenlik yap ama uzaklara, Vanlara gitme dedim. Hepimiz dedik. Dinletemedik.”
Fehmi Köken, Perşembe ve Köy Evleri Dayanışma Derneği’nin Başkanı, yeğeni Okay’a böyle demişti bu yaz başında. O ve Okay’ın üstüne titreyen birçok başka akrabası, arkadaşı gibi. Ama dinletememişlerdi.
Fehmi Bey, “Biz de ‘Peki’ dedik, ‘neyse çocuk iyi oldu, gitsin orada bir köy okulunda faydalı olsun. Bunu istiyor’ diye düşünmüştük.
Kanseri nükseder mi derken biz, dünyamız sarsıldı. Depremle” diyor.
Melike 7 yaşındaydı 1995’teki Dinar depreminde hem annesini hem de babasını enkaz altında bıraktığında.
Pazar günü Erciş’ten haber geliyordu. Erciş Kafe’nin enkazından Melike ve arkadaşı Büşra’nın sesleri duyuluyor, kurtarılmayı bekliyorlar: Lütfen yardım edin! Geç kaldık, başka bir sürü kişiye olduğu gibi Melike’ye de geç kaldık. Doğal afetin doğal olmayan kısmıydı bu.
Melike Atman, Alanya’da başka bir hayat kurabilirdi. Ama sonunda atandığını duyduğunda tabii ki gitti.