New York’ta başlayan ‘occupywallstreet’ yani ‘Wall Street’i işgal et’ hareketi Amerika’da dalga dalga yayılıyor. Hafta sonu Brooklyn Köprüsü’nü işgal eden 700 kişi tutuklandı. ‘Arap Baharı’nı alkışlayan ABD şimdi ne yapacak? Bilerek ekonomimizi çökerten hiçbir bankacı tutuklanmadı. Yaklaşık bin kişiyse sırf bunu konuştuğu için tutuklandı. Twitter’daki bu mesaj, New York’ta iki hafta önce bir düzine öğrenciyle […]
New York’ta başlayan ‘occupywallstreet’ yani ‘Wall Street’i işgal et’ hareketi Amerika’da dalga dalga yayılıyor. Hafta sonu Brooklyn Köprüsü’nü işgal eden 700 kişi tutuklandı. ‘Arap Baharı’nı alkışlayan ABD şimdi ne yapacak?
Bilerek ekonomimizi çökerten hiçbir bankacı tutuklanmadı. Yaklaşık bin kişiyse sırf bunu konuştuğu için tutuklandı. Twitter’daki bu mesaj, New York’ta iki hafta önce bir düzine öğrenciyle başlayıp binlere ulaşan, başka şehirlere de sıçrayan ‘occupywallstreet’ yani ‘Wall Street’i işgal et’ protestolarının durumunu çok güzel özetliyordu.
Arap Baharı diye ‘heyecan’ duyanlar, “Ortadoğu’da halk ayaklanıyor çünkü kendilerini kötü yönetenleri istemiyor” diye alkış tutanların sesi, şimdilik kısık. Daha doğrusu, şimdiye kadar barışçıl biçimde süren protestolara katılanlar öyle bir bastırılıyor, ‘prestijli’ medya bile öylesine suskun kalıyor ki hayret etmemek mümkün değil.
Kuzey Afrika’da insanlar sokağa dökülürken başkaydı tabii. Şimdi kendilerine ‘kalan yüzde 99’ diyen, yani ABD’nin aşırı zengin yüzde 1’inin dışında kalanları kast edenler, ayaklandı. Sayıları orantısal olarak az olabilir, ama giderek büyüdükleri ve etkiyi katladıkları aşikâr.
Evet, ‘Amerikan sonbaharı’ haberleri, dünyaya geç de olsa ulaşmaya başladı. Twitter’da Naomi Klein başta olmak üzere, Bianca Jagger ve Salman Rüşdi’ye, harekete destek veren önemli isimler de var. Sokak gösterilerine katılan Mark Ruffalo, Susan Sarandon ve Roseanne Barr gibi ünlüler de. Şimdilik Wall Street’i gerçekten basmaktan uzak görünüyorlar. Fakat sosyal medyada kıvılcımı ateşlenen bu hareket, şimdiden 30’lardaki emek hareketi ve 60’lardaki sivil haklar hareketiyle kıyaslanıyor.
60’lar ruhu mu?
Son yıllarda Amerikalılar’ı sokağa döken en önemli hadise, ‘Tea Party’ hareketiydi. Fakat bu, Cumhuriyetçi Parti’nin seçim kayıplarından kaynaklanıyordu. Şimdiki protestolarsa, bir partiyle ilgili değil. Sosyal adalet kökenli! Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu protestocular, tıpkı 60’larda hippilerin küçümsendiği gibi küçümseniyor bir yandan. Ama şaka değil: İronik bir şekilde Amerikalı gençler, Tunus, Mısır, Yunanistan ve İspanya’daki akranları gibi ekonomik adaletsizlik ve siyasi oligarşiye karşı seslerini duyurmaya çalışıyor.
Manhattan’ın güneyinde Zucotti Park’ta başlayan hareket, iki haftada Şikago’ya sıçradı. Oradan Boston’daki Federal Reserve Binası’na, Washington DC’deki MacPherson meydanına. Her gün protestoların adresi veriliyor, “bedava pizza var” gibi Amerkanvari ve nahif anonslarla. Sosyal medyada, hareketin Kanada’ya sıçrayacağı konuşuluyor.
Peki dertleri ne?
Aslında Türkiye’de parasız eğitim isteyip hapse atılan gençlerin taleplerinden çok farkı yok. Washington Post’a konuşan bir gencin dediği gibi; “Kimse hemen değişim beklemiyor. Ama istediğimiz çok değil. Her sabah kalktığımızda acaba kirayı ödeyebilecek miyiz? Acaba yarın yiyecek ne bulacağız? diye düşünüyoruz.”
Dönülmez akşamın ufku
Evet, Amerikan nüfusunun yüzde 99’u, zengin yüzde 1’in kararları altında eziliyor. Adaletin, demokrasinin kutsallığını savunan bir ülkede adaletsizlik konuşuluyor. Hukuk ülkesinde hukuksuzluk yaşanıyor. Enerji şirketlerinin inanılmaz kârlarına karşılık halkın ödediği fiyat sorgulanıyor.
Dünyamız, geri dönülmez bir akşamın ufkunda görünüyor. Zor olacak, ama bu sistem değişecek. Çünkü fena halde kokuşmuş durumda. Belki de 2012 kehanetleriyle bunlar kast ediliyordu, kim bilir?
4.6
JPMorgan, ‘Wall Street’i işgal et’ protestoları sürerken NY polisine rekor miktarda bir bağış yaptı. (Milyon dolar)
Ruffalo cepheden bildiriyor
Protestolara iki gündü katılan aktör Mark Ruffalo’ysa şöyle yazmış The Guardian’a:
“Mesaj çok net ve basit. Siyasi süreçten parayı çekin, vergilen-dirmede eşitliği hedefleyin; ırk, sosyal statü, cinsiyet, cinsel tercih gözetmeden eşit haklara saygı gösterin. Yemeğimizi, havamızı, suyumuzu sırf şirketlerin hırsı için zehirlemeye son verin. Wall Street’tekiler ve bankacılık endüstrisi ekonomimizi mahvettiği için sorgulanmalı, insanların birikimlerini çaldıkları için yargı önüne getirilmeli.”