Gençliğin Türk ve Kürt halklarının yeniden kardeşleşmesi için binlerce köprü yapacak cüreti de var savaş çığırtkanlarına sakladığı yumurtaları da! AKP iktidarı Kürt halkına karşı yeni bir savaş stratejisini devreye soktu. Bu süreçte Türkiye hızlı bir biçimde AKP’nin “terörle mücadelede yeni strateji” söylemi ile yeni bir kirli savaş dönemine giriyor. Hiç şüphe yok ki, Beşir Atalay’ın […]
Gençliğin Türk ve Kürt halklarının yeniden kardeşleşmesi için binlerce köprü yapacak cüreti de var savaş çığırtkanlarına sakladığı yumurtaları da!
AKP iktidarı Kürt halkına karşı yeni bir savaş stratejisini devreye soktu. Bu süreçte Türkiye hızlı bir biçimde AKP’nin “terörle mücadelede yeni strateji” söylemi ile yeni bir kirli savaş dönemine giriyor. Hiç şüphe yok ki, Beşir Atalay’ın “yeni bir entegre süreç” olarak ifade ettiği bu dönemin komuta merkezinde faşizmin profesyonelleşmiş gücü AKP iktidarı bulunmaktadır. Bu süreçte ülkemiz ne yazık ki sınır ötesi hava operasyonlarının hız kesmediği, barışçıl eylemlerde insanların gaz bombalarıyla öldürüldüğü, Kürt halkının seçilmiş temsilcilerinin Meclis’te siyaset yapma koşullarının engellendiği, hedef gösterildiği, halklar arasında şoven histerinin tırmandırıldığı ve barış yerine savaş dilinin hâkim olduğu bir atmosferi solumaktadır.
AKP iktidarı Kürt sorununda seçim öncesinde özellikle öne çıkardığı ırkçı-milliyetçi siyasetini seçimlerin ardından daha da tırmandırdı. Kuşkusuz bu sürecin ilk elden düğmesine, 2009’da AKP tarafından başlatılan Kürt hareketinin tasfiyesini ve Kürt halkının neoliberal asimilasyonunu amaçlayan sahte açılımlar silsilesiyle basılmıştı. Bugün sürmekte olan uluslararası ittifaklar da dahil kapsamlı bir operasyonun ilk ayağı olan bu strateji, bugün sömürge tipi faşist rejimin çekirdeğine güçlenerek yerleşen AKP iktidarı tarafından Kürt halkının “ölüm” yoluyla neoliberal düzene entegrasyonunu hedefleyen savaş stratejisiyle sürdürülmektedir. Milletvekillerinden bakanlara, meclis başkanından başbakan ve cumhurbaşkanına kadar tüm AKP’li zevat Kürt halkının demokratik talepleri karşısında savaşın çağrıcılığını yapmakta ve bilfiil bu süreci örgütlemektedir.
Başbakan Tayyip Erdoğan, Kürt sorunu ilgili neredeyse her konuşmasında Kürt halkının demokratik temsilcilerini ve Kürt halkının mücadelesinin geliştiği AKP iktidarının ise neredeyse yok denecek kadar zayıf olduğu bölgeleri hedef göstermektedir. Erdoğan partisinin İstanbul’daki geleneksel iftar yemeğinde şöyle konuştu: “Şu anda bazı şehirlerde esnafa yıllık vergi kesen bir örgüttür bu. Şimdi şehre inmenin gayreti içindeler. Elimizde belgeleri var bu durumun. O insan benim bakanıma ‘ne olur bizi kurtarın’ diyor. Şimdi Hakkâri’deki benim bu Kürt kökenli vatandaşımın hukukunu korumak bizim görevimiz değil mi?” Erdoğan bu sözleriyle cemaatin ve AKP’nin zayıf olduğu Kürt illeriyle özel olarak “ilgileneceğini” ilan etmiş oldu. Bu özel ilginin ise nasıl hayata geçirileceğini tahmin etmek zor olmasa gerek. Polislerin savaştaki rolünün artırılması, polisin ağır silahlarla donanması, tam donanımlı yeni emniyet karakollarının kurulması hedefleri şimdiden hayata geçirilmeye başlandı bile. Bölgedeki kontrgerilla faaliyetleri ise bu özel ilginin olmazsa olmazı. Tayyip Erdoğan’ın sözleri Hakkâri’nin kontrgerilla tezgâhlarına açık hale getirildiğinin işaretidir.
Kürt sorunundaki bu “yeni dönem” AKP-TSK-Cemaat mutabakatına ve uluslararası arenadaki stratejik işbirliklerine dayanmaktadır. Özellikle son dönemde AKP’nin TSK üzerindeki etkisini artırması, profesyonel ordu projesi ve özel hareket polislerinin bölgedeki savaşta inisiyatifinin artırılması hedefleri ile AKP iktidarının bu süreçteki rolü ve etkisi, mutlak sorumluluk düzeyindedir.
Fethullah Gülen cemaati ise bölgedeki kirli savaşta aktif görev almaya hazırlanıyor. Hatırlanacağı üzere Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce seçimlerin ardından köşesinde, AKP stratejisinin ipuçlarını vermişti. Gülerce, “Terörle mücadele neden farklı olacak” başlıklı yazısında şunları öne çıkarmıştı: “Terörle mücadelede artık yeni, yepyeni bir dönem var. Yeni Türkiye, terörün belini bu defa kıracak. Bu defa yetki, sorumluluk, inisiyatif sivil hükümette olacak.” Gülen cemaati medya eli ile savaş propagandası yapmaktadır. Cemaatin yüklendiği misyonun bir sonucu olarak, Kürt halkı dinci gericiliğin kirli savaş stratejisi ile iç içe geliştirileceği bir saldırı ile karşı karşıya kalacaktır.
Gençlik mücadelesi birikiminin temelinde Dev-Genç’lilerin yarattığı mücadele deneyimi yatmaktadır. 1969 yılında dönemin gençlik hareketi, otomotiv ve petrol tekellerinin kar ihtiyacını karşılamak için İstanbul Boğazı’na köprü kurulmak istendiğinde, “Boğaz’a değil Zap’a köprü” kampanyasını başlatıp Zap Suyu üzerine Devrimci Gençlik Köprüsü’nü inşa etmişti. Bu deneyim Kürt halkının ihtiyaçlarını hiçe sayan politikalara Fırat’ın batısında bir tepki örgütlenmesi ve Kürt halkına batıdan uzanan ilk kardeşlik eli olması noktasında önemli bir tarihsel deneyim olarak durmaktadır. Aynı dönemde gençlik mücadelesinin simgeleşen önderlerinden Deniz Gezmiş’in idam sehpasındaki “Yaşasın Kürt ve Türk halklarının kardeşliği” sözleri tüm Türkiye toplumunun hafızalarında tazeliğini korumakta ve o dönemde yaratılan birikim tüm sınırlılıklarına karşın bugüne ışık tutabilmektedir.
İçinden geçtiğimiz dönemde Kürt sorunundaki barış umudu, Kürt halkının mücadele düzeyi ne kadar gelişkin olursa olsun, Türk halkından Kürt halkına gerçek bir barış eli uzatılmadığı takdirde sürekli zayıf kalmaktadır. Barış ve kardeşlik ancak iki halkın ortak talebi olduğunda bu mücadele başarıya ulaşabilir.
Bu noktada gençlik mücadelesinin Devrimci Gençlik Köprüsü deneyimi, “Yumurta atan gençler taş atan çocukların yanında” sloganı ile somutlaşan dayanışması ve özellikle Batı illerinde AKP’nin Kürt halkına karşı şovenizmi artıran politikalarına karşı üniversitelilerin ısrarla barışı ve halkların kardeşliğini savunan çizgisi, yeniden kardeşleşme mücadelesinde umutları diri tutacaktır. Bu ihtiyacın çok daha kuvvetli bir biçimde hissedildiği bu dönemde üniversitelilerin umudu büyüten pratikleri yeniden belirginleşebilir. Çünkü gençliğin Türk ve Kürt halklarının yeniden kardeşleşmesi için binlerce köprü yapacak cü
reti de var savaş çığırtkanlarına sakladığı yumurtaları da!
* Uğur Gümüşkaya
Öğrenci Kolektifleri