Milli Görüş’ün gelenekçileri de yenilikçileri de yardım paralarını paravan şirketlere aktarmakta ve repoya yatırmak gibi yöntemlerle haksız kazanç elde etmekte oldukça deneyimli. Necmettin Erbakan’ın talimatıyla kurulup daha sonra Tayyip Erdoğan’ın safına geçen Kanal 7, soygun şebekesinde nasıl bir merkez olarak işledi? Milli Görüş’ün engin dolandırıcılık tecrübeleri… Belgeleriyle… Deniz Feneri Soygun Şirketi davasının etkisizleştirilmesi için AKP […]
Milli Görüş’ün gelenekçileri de yenilikçileri de yardım paralarını paravan şirketlere aktarmakta ve repoya yatırmak gibi yöntemlerle haksız kazanç elde etmekte oldukça deneyimli. Necmettin Erbakan’ın talimatıyla kurulup daha sonra Tayyip Erdoğan’ın safına geçen Kanal 7, soygun şebekesinde nasıl bir merkez olarak işledi? Milli Görüş’ün engin dolandırıcılık tecrübeleri… Belgeleriyle…
Deniz Feneri Soygun Şirketi davasının etkisizleştirilmesi için AKP bütün gücünü kullanıyor. Bazı insanlar tutuklanmaya başlayınca, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu devreye soktu. Deniz Feneri davasını sürdüren savcılar hakkında soruşturma açtırdı. Bir tane de denetleyici savcı atadı. AKP’nin milletvekilleri gruplar halinde Zekeriya KARAMAN’ı ziyaret ediyor. Davanın etkisizleştirilmesi için güvence verdiler. Adalet Bakanı, HSYK’ya talimat verdi ve davayı sürdüren savcıya karşı operasyon başlatıldı.
Davanın açıldığı gün yazmıştık: AKP’nin tek bir amacı var, bu davayı sıradanlaştırıp kapattırmak. Süreç buna doğru ilerliyor. Ancak biz belgelerle Deniz Feneri Soygun Şirketinde yaşananları anlatmaya devam edeceğiz.
a) Almanya/ Frankfurt şehrinde bulunan şirketlerin adresi ortak:
Adres: Adam-Opel-Strasse 5, 60386 Frankfurt am Main,
• Deniz Feneri e.V. merkezi,
• Türk Televizyon ve Radyo yayını yapan Kanal 7 Int/ TVT
• Atlas Media Marketing GmbH
• Atlas Pazarlama
• Euro 7 Fernseh & Marketing GmbH
• European Consultıng & marketing GmbH (Şeni Şafak Europa GmbH
• Kanal 7 Int. /TVT
• Taxi-Quik GmbH
• Weiss Handels- und Investment GmbH
• Rapidway GmbH
b) Türkiye’de bulunan şirketlerin çoğunluğu aynı adreste
Aktif Barter Anonim Şirketi-Eski ismi: Yeni Dünya Barter A.Ş.
Adres: Eyüp Bulvarı No: 38, Eyüp/İstanbul
Beyaz Holding A.Ş.
Adres: Eyüp Bulvarı No: 40/8, Eyüp/İstanbul
Haliç Deniz Taşımacılığı Ve Turizm Ltd. Şirketi
Adres: Eyüp Bulvarı, No. 40/B, Eyüp/İstanbul
Kanal 7
Adres: Otakçılar Cad No: 60, 34030 Eyüp/İstanbul
Yeni Dünya İletişim AŞ.
Adres: Otakçılar Cad No: 60, 34030 Eyüp/İstanbul
MEPA Medya Pazarlama ve Prodüksiyon Hizmetleri Ltd Şti.
Adres: Otakçılar Cad No: 60, 34030 Eyüp/İstanbul
Anadolu Tekstil Turizm İnşaat Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti.
Adres: N. Gürman Mah. A. Kutsi Tecer Cad. No. 21/1, Güngören/İstanbul
Aytaç Dış Ticaret Yatırım Sanayi A.Ş.
Adres: Bedil 6. Mevkii Bila No Çerkes /Çankırı
Taşkınırmak Giyim San. ve Tic. Ltd. Sti.
Adres: Pazarlar Cad. No: 64 Seyhan/ADANA
Aktif Barter Anonim Şirketi-Eski ismi: Yeni Dünya Barter A.Ş., Beyaz Holding A.Ş. ve Haliç Deniz Taşımacılığı Ve Turizm Ltd. Şirketlerinin adresi ortak: Eyüp Bulvarı, No: 40/B, Eyüp/İstanbul. Aynı şekilde, Kanal 7, Yeni Dünya İletişim AŞ ve MEPA Medya Pazarlama ve Prodüksiyon Hizmetleri Ltd gibi üç şirketin adresleri de aynı: Otakçılar Cad No: 60, 34030 Eyüp/İstanbul.
Anadolu Tekstil Turizm İnşaat Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti., Aytaç Dış Ticaret Yatırım Sanayi A.Ş gibi şirketler farklı adreslerde bulunmasına rağmen, bütün işlemlerin ya Beyaz Holding ya da Kanal-7 de yapıldığı tespit edilmiş. Yani iki farklı adreste bulunan iki şirket de paravan özelliğine sahip.
Bu şirket esasen Necmettin Erbakan’ın talimatıyla Avrupa’daki Türkiyeli göçmenleri soymak için kurulmuş bir şirket. Kanal 7 ile aynı merkezde bulunan ve esasen Kanal 7’nin finanse edilmesi için kurulan bir şirket. Kurucu ortaklarına bakıldığından şirketin özelliği çok daha net olarak anlaşılmaktadır. İslami faaliyete ekonomik kaynak oluşturmanın en kolay yolu, yurtdışında özellikle Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika gibi ülkelerde dini değerlere bağlı göçmenlerin, yıllarca çalışarak biriktirdikleri paralarını ele geçirmekti. Bunun en kolay yolu şirketler kurarak ve insanları şirketlere ortak etmiş göstererek, birikimlerine el koymaktı. KOMBASSAN, JET-PA, YİMPAŞ gibi şirketler, bu tür sahtecilik yöntemleriyle milyonlarca Euro’yu ele geçirmiş oldular. Erbakan’ın talimatıyla kurulan Yeni Dünya İletişim Şirketi’nin kuruluşunun amacı buydu. Paraların toplanabilmesi için İlahiyat hocaları, İmamlar, İslamcı yazar ve gazeteciler gibi tanınmış insanlardan ‘Fetva Belgeleri’ hazırlatıldı.
Şirketin ilk kuruluşundaki ortakları:
Recai KUTAN: Milli Görüş geleneğinin Erbakan’a en sadık temsilcisi. Milli Selamet Partisi ve Refah Partisi’ndeki görevlerinin ardından, önce Fazilet Partisi ve sonra uzun bir süre Saadet Partisi Genel Başkanlığını yaptı
Zekeriya KARAMAN: Erbakan tarafından, Cihat propagandası yapılmak için kurulan Kanal 7 yayın şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı. Milli Görüş bölününce Tayyip Erdoğan’ın yanında yer aldı ve bütün kirli ilişkilerin beyni durumunda.
İsmail KARAHAN: Önce Erbakan’a bağlılığı ile tanınırdı, sonra Erdoğan’a yaklaştı
Azmi ATEŞ: Erbakan’ın güvendiği isimlerden biriydi.
Haşim BARAN: Yurtdışında, insanları sahte belgelerle kandırıp 250 milyon Mark toplayıp KOMBASSAN’ı kuran, sonra da iflas ettiğini söyleyip paraların üzerine yatan kişi. Halkı soymakta usta olduğu için bu işler BARAN’sız olamazdı.
Mehmet TAŞKAN: Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM’ın, müdürü olduğu YİPMAŞ’a ait olan ‘San Tour İşletmesi’nin ikinci müdürü olarak görev yaptı ve Erdoğan’a oldukça yakın duran biridir.
Refah Partisi döneminde ve 1990-2000’li yıllarda Avrupa Milli Görüş’ün temsilcisi olan ve Milli Görüş’ün bölünmesiyle amcasını terk ederek ERDOĞAN’ın yanında yer alan, Erbakan’ın yeğeni Sabri ERBAKAN da ‘Yeni Dünya İletişim AŞ’nin arka plandaki yöneticilerinden biridir.
Erdoğan-Arınç-Gül üçlüsünün Milli Görüş geleneğinden kopmasıyla başlayan tartışma aynı şekilde ‘YENİ DÜNYA İLETİŞİM A.Ş.’ye de yansıdı. Erbakan’ı temsilen bulunan ve hisselerin yüzde 10’unu elinde bulunduran R.KUTAN ile Erdoğan’dan yana tutum koyan Z.KARAMAN arasındaki tartışma büyüdü. Önemli bir finans kaynağı olarak görülen şirketin elde tutulması iki taraf için de önemliydi. 2002 yılında yapılan genel seçimlerde AKP’nin hükümeti olmasıyla, YENİ DÜNYA İLETİŞİM AŞ., Erdoğan’ın ekibinde kaldı. R. KUTAN da kendisi adına olan ve sembolik olduğunu söylediği hisselerini şirketin diğer ortaklarına sattı.
Söz konu ayrışma ile YENİ DÜNYA İLETİŞİM A.Ş., Almanya Deniz Feneri üzerinde tam bir hakimiyet sağladı ve fiilen tek bir merkez gibi hareket ettiler. Şirketin işlerini daha güçlü yürütebilmek için Almanya’da Gürkan’ı ve Ankara’da da Akif Beki’yi temsilci olarak atadılar.
İşlerini iyi yapabilen ve bunun için patronlarından sürekli aferin alan bu ikili, YENİ DÜNYA İLETİŞİM A.Ş.’nin yaptığı bütün dolandırıcılıkların muhatabıdır. Hukuki gerekçeler veya Almanya’daki şirketlerle olan ‘Sözleşmeler’ gerekçe gösterilerek işin içinde sıyrılmak, bu şirketin milyonlarla ifade edilen paraları zimmetine geçirdiği gerçeğini ortadan kaldırmaz.
Cihat faaliyetini finanse etmek için kurulan ama bölünmeden sonra, tamamen bir kalpazan şirkete dönen YENİ DÜNYA İLETİŞİM A.Ş., 1999-2000 yıllarından itibaren Türkiye kökenli göçmenlerden toplanan paraları, farklı yöntemlerle hesaplarına aktarmışlar. Bunun birinci özelliği kurmuş oldukları Media7 Femseh GmbH ve Kanal 7 GmbH şirketiyle yapmış oldukları sözleşme üzerinde paraları hesaplarına çekiyorlar. Bu şirketlerin hepsi iç içe geçmiş. Gizli muhasebe kayıtlarında ele geçen belgelerde, kendi el yazmalarıyla yapmış oldukları hesaplarda bu çok açık olarak görünüyor.
Bu şirketlerin sahibi kim: Zekeriya KARAMAN. Yönetiminde kimler var: Zahit AKMAN, Mehmet GÜRHAN gibi isimler. Peki, YENİ DÜNYA İLETİŞİM AŞ, kime ait: Zekeriya KARAMAN’a, yönetiminde kim var: Zahit AKMAN. Adresi neresi: Kanal 7’nin bulunduğu adres.
Soygun tezgahı güzel kurulmuş. Hem Avrupa’da hem de Türkiye’de şirket kuruluyor ve sonra ikisi arasında sözleşme veya yayın anlaşmaları yapıp, yoksullar için toplanan paraları böylelikle hesaplara aktarıyor. Birkaç örnek, hesaplara geçirilen paralar konusunda bize bir fikir verebilir. 2000 yılında 300 bin Mark yani yaklaşık 150 bin Euro, 2001 yılında 1 milyon Mark (500 bin Euro) Media 7 şirketinden YENİ DÜNYA İLETİŞİM AŞ’ye gönderilmiş.
Ayrıca 4 Mayıs 2006 tarihinde 110 bin Euro 19 Ocak 2007’de 150 bin Euro ve 11 Temmuz 2007’de ise 100 bin Euro YENİ DÜNYA İLETİŞİM AŞ’ye gönderilmiş.
Paraları teslim alan Mehmet GÜRHAN, yani şirketin müdürlerinden biri ve aynı zamanda Almanya Deniz Feneri yöneticisi, teslim eden Firdevsi ERMİŞ ise söz konusu şirketin ortaklarından biri görünüyor ve aynı zamanda Almanya Deniz Feneri’nin yöneticisidir. 19 Ocak 2007’de YENİ DÜNYA İLETİŞİM AŞ’ye gönderilen 150 bin Euro’yu teslim alan Mehmet GÜRHAN’ın eşi Nurgül GÜRHAN. Peki, Nurgül GÜRHAN’ın Media7 Femseh GmbH veya YENİ DÜNYA İLETİŞİM AŞ ile hukuki bir ilişkisi var mı? Kayıtlardan anlaşıldığı üzere yok. Böyle biri nasıl oluyor da, bu kadar parayı alıp götürüyor.
Dikkat çeken bir başka nokta da şu: ‘Media7 Femseh GmbH’ şirketinin yıllık gelir gider bilançoları bulunmuyor. Milyon Eurolarla ifade edilen bu kadar ödemeyi yapabilmeleri için bunun çok üstünde bir yayın gelirine sahip olmaları gerekir. Buna ilişkin somut bir bilgi ve belge bulunmuyor. Sadece Almanya Deniz Feneri reklamları gösterilmiş.
Ayrıca Media7 Femseh GmbH şirketinin kar yaptığı ve uydu kira bedeli karşılığı olarak YENİ DÜNYA İLETİŞİM AŞ’ye para ödediği için vergi sorunuyla karşı karşıya kaldıkları anlaşılıyor. Gizli muhasebe kayıtlarında buna ilişkin yapılan görüşme bulunuyor ve vergi kaçırmak için birkaç yöntem öneriliyor.
Müslüman geçinip haram yemediğini, faize karşı olduğunu söyleyen bu insanlar, yoksullara verilmek üzere halktan toplanan ve Almanya Deniz Feneri hesaplarına aktarılan paraları, YENİ DÜNYA İLETİŞİM AŞ adına REPO’ya yatırmış. Böylelikle, gecelik faizlerle, haksız kazanç elde etmişler. Dosyanın 3821’inci sayfasında bu çok açık olarak ifade edilmiş.
YİMPAŞ ve KOMBASSAN şirketlerinin Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesinde Türkiye kökenli insanlardan nasıl yardım topladığı artık herkesin bildiği bir durum. Binlerce insanın emeklerine el konulup sonra iflas ettik iddiasıyla insanların yaşamı alt üst edildi. Hiçbir hukuki geçerliliği olmayan ‘Kar ve zarar ortaklığı’ adı altında verilen senetlerle milyonlarca Mark toplanmıştı. Binlerce insan yılların birikimlerini, ‘İslam’ kimliğini kullanan bu şebekelere aktardı. Kısa bir süre, söz konusu edilen sentlerin hiçbirinin resmi bir geçerliliği olmadığı ortaya çıktı. Binlerce insan mağdur kalırken, soygun şebekesi halkın manevi/dini değerlerini kullanarak elde ettikleri paraların üzerine yattı. Bu şirketler kısa sürede 250-300 milyon Mark topladı ve kimseye bir şey ödemeden iflas ettiklerini açıkladılar. Buna ilişkin gelişmeler günlerce kamuoyunda paylaşıldı. Hatta paralarının peşine düşen insanlar Başbakan Tayyip Erdoğan’a bu durumu anlattıklarında, yanıtı şu olmuştu: “Verirken bana mı danıştınız.”
Zekeriya KARAMAN’ın ortak olduğu Yeni Dünya İletişim A.Ş. de aynı yöntemi denemeye karar vermiş. Ermiş’in ifadesinde bu durum şöyle belirtiliyor: “90′ lı yıllarda bir sürü para yatırımcısı Yeni Dünya firmasından hisse senedi satın almıştır. Ekim 2005 ile Nisan 2007 tarihleri arasında Euro7, 61 bin 340 Euro’luk hisse senetlerini geri satın almış.” Sanık Ermiş, (Delil dosyası 15) ifadelerinde şöyle diyor: “Ben, alınan ilk ifademde Yeni Dünya İletişim A.Ş. daha doğrusu Türkiye Kanal 7 hisse senetleriyle ilgili açıklamalarda bulunmuştum. Bu hisse senetleri zamanında genelde Milli Görüş ve diğer cemaat üyelerine satılıyordu. Zamanında YİMPAŞ’ın hisse senetlerinde olduğu gibi. Bu hisse senetleri, Almanya’da ve diğer ülkelerde yaşayan Türklere, ‘k