Seçim meydanlarında her kesime gösterdiği sopayı, henüz yandaş saymadığı “merkez medya”dan da esirgemeyen RTE’nin örtük tehditleri seçim sonrasında karşılığını buluyor. Doğan, Doğuş, Ciner ve diğer merkez medya unsurları seçim sonuçlarını da dikkate alarak kendilerine “ayar çekiyorlar…” Daha seçim öncesinde Hürriyet’te bazı köşe yazarlarını kızağa çekerek “jest”ini yapan Doğan, Radikal‘i ise murdar etmiş, devre dışına almıştı […]
Seçim meydanlarında her kesime gösterdiği sopayı, henüz yandaş saymadığı “merkez medya”dan da esirgemeyen RTE’nin örtük tehditleri seçim sonrasında karşılığını buluyor. Doğan, Doğuş, Ciner ve diğer merkez medya unsurları seçim sonuçlarını da dikkate alarak kendilerine “ayar çekiyorlar…”
Daha seçim öncesinde Hürriyet’te bazı köşe yazarlarını kızağa çekerek “jest”ini yapan Doğan, Radikal‘i ise murdar etmiş, devre dışına almıştı zaten. Milliyet ve Vatan’ı, Demirören-Karacan ortaklığına satan Doğan, böylece “profil küçülttü.” Milliyet ve Vatan’da havanın değişeceğini anlayan birçok gazeteci, yazar, istemeyerek de olsa gemiyi terk ettiler. Enerji ve gayrimenkule yüklenen Demirören’in, haşmetmaaplarının uzağına değil, yanına yaklaşacağının birçok işareti ortada. Isınmış ekonominin yarattığı mevsimsel istihdamı ve ithalatın yarattığı vergilerle makyajlanmış bütçeyi “Umut Veren Göstergeler” diye süsleyen Milliyet, emlak balonuna da sayfalar ayırarak üfürdükçe üfürüyor. Milliyet’in, eski Milliyet, Vatan’ın da eski havasında olmadığını herkes görüyor.
NTV’de yeni dönemde Çiğdem Anad, Can Dündar, Mirgün Cabas, Banu Güven ve Ruşen Çakır’ın programlarının artık olmayacağı söyleniyor. Böylece siyasi, ekonomik konuk ve programları format dışı bırakılırken son haftalarda ekranlarını İsmail YK, Nihat Doğan, Pascal Nouma gibi popüler kültür isimlerine açan NTV, twitter başta olmak üzere sosyal paylaşım sitelerinde tepki görüyor.
Ekonomik yönden iktidarca kolu her an bükülmeye açık, Turkcell’den darbe alan Karamehmet Medya Grubu, özellikle şike operasyonlarından tadı tuzu kalmayacak lig yüzünden yeni bir darbe alabilir. Bazı büyük takımların yer almayacağı bir süper ligin yayıncı kuruluş Lig TV’yi çökerteceği çok açık. Grup, yandaşlığa zorlanmadan el değiştirmelere maruz kalabilir.
Merkez medyada “hizaya gelme” çabaları, kamu yayıncılığında koyulaşan “yandaşlıkla at başı” gidiyor. Meclis TV’nin TBMM Genel Kurulu’ndan yaptığı yayınlara haftada üç gün ve akşam 19.00’a kadar kısıtlaması getirildi. Meclis TV, bundan böyle sadece salı, çarşamba, perşembe günleri 14.00-19.00 saatleri arasında yayın yapacak. Anadolu Ajansı, TRT, iktidarın dümen suyunda tam hız ilerlerken bağımsız ajans Anka, bitkisel hayata girmiş gibi.
“Yandaşlığa” zorlananların arasında şirketler, yani reklamverenler de var. Reklam bütçelerini harcarken mesajlarını doğru hedeflere ulaştırmak tabii ki ana saikleri olacaktır. Reklam verenlerin, yılda 3.5-4 milyar TL’lik reklam harcamalarıyla hangi yandaş çarkları daha hızlı döndürdükleri, hangilerinin devre dışına düşme riski ile karşı karşıya bıraktıklarını da arada bir düşünmeleri yerinde olacaktır.