12 yıldır Ahırkapı’da düzenlenen Hıdırellez Şenlikleri’nin bu yılki organizasyonu haftalar öncesinden başlayan tartışmalarla yılan hikayesine döndü. Önce 10 TL giriş ücreti konularak biletler satışa çıkarıldı, sonrasında sanal alemde paralı girişi protesto için gruplar kurulunca şenlik iptal edildi. Ancak bir grup genç Roman halkıyla özdeşleşen Hıdırellez Şenlikleri’nin farklı kültürlerin zenginliğini barındırarak devam etmesi gerektiğine karar verdi […]
12 yıldır Ahırkapı’da düzenlenen Hıdırellez Şenlikleri’nin bu yılki organizasyonu haftalar öncesinden başlayan tartışmalarla yılan hikayesine döndü. Önce 10 TL giriş ücreti konularak biletler satışa çıkarıldı, sonrasında sanal alemde paralı girişi protesto için gruplar kurulunca şenlik iptal edildi. Ancak bir grup genç Roman halkıyla özdeşleşen Hıdırellez Şenlikleri’nin farklı kültürlerin zenginliğini barındırarak devam etmesi gerektiğine karar verdi ve kolları sıvadı. İki yıldır sahile alınan şenlik bu yıl alternatif bir içerikle mahalleye geri dönüyor. Şenliğin devam etmesi için sosyal paylaşım sitelerinde duyuru yapan ve Ahırkapı halkıyla şenlik için anlaşan gençlerden Bahar Erzan, Ahmet Saymadı ve Buse Şener’le Hıdırellez’in iptal sürecini ve bu yıl düzenlenecek alternatif şenliği konuştuk.
Hıdırellez Şenlikleri’nin çağrıcısı bu yıl sizsiniz. Üstelik geçmiş yıllarda düzenlenen şenliklere alternatif bir etkinlik düşünüyorsunuz.
Ahmet: Öncelikle belirtelim ki çağrıcı ya da düzenleyici olarak görmüyoruz kendimizi. Hıdırellez Şenlikleri’nin devam etmesini isteyen, oraya gidip bu gelenekselleşmiş kutlamalara katılmak isteyen bir grup insanız. Mesela ortada bir kurum yok.
Ahırkapı’da 12 yıldır düzenlenen bir şenlik Hıdırellez, bu yıl iptal edildiği duyuruldu. Ama siz devam ediyorsunuz. Nedir bunun hikayesi?
Bahar: Şenlik bu yıl belediye tarafından düzenlenmiyor ama bizim katılacağımız bir şenlik olacak. Birkaç kişilik arkadaş grubumuzda konuşurken bu yıl şenliklerin paralı olmasını tartışıyorduk. Dedik ki bir etkinlik açalım facebook’ta. Giriş ücretleri iptal edilsin ya da biz gidip protesto edelim, şenliğe bedava girelim gibi bir düşüncemiz vardı. Ama sonra olay farklı boyutlar almaya başladı. Bizim gibi farklı protesto grupları açıldığını gördük. Onlarla da tanıştık, ne yapabileceğimizi birlikte konuştuk.
10 lira giriş ücreti koydular. Zaten içeride kiralanan stantlardan para kazanılıyordu, sponsorlar da cabası. Üstüne bir de giriş parası. Gerekçe olarak da güvenlik harcamaları olacağını söylediler. Tacizin, hırsızlık olaylarının yaşanmaması içinmiş. Bir de katılım daha az olsun diye.
Ahmet: Açıklamalarında “katılımı sınırlandırmak için” ibaresi vardı. Bu tarz toplumsal etkinliklerde paranın bir sınırlandırma aracı olması kabul edilemez. Bu karşıtlıkla ortaklaştık biraz da protesto grupları olarak.
“BİZ BU ŞENLİKTE MİSAFİRİZ”
Şenlik iptal edilmeseydi de 10 TL giriş ücretiyle yapılsaydı ne yapacaktınız?
Buse: Protesto düşünüyorduk ama bunu mahallede yapamayacaktık. Çünkü mahalleli protesto istemiyordu, bunu onlarla görüştük. Şenliği organize eden şirketlerde çalışıyor mahallelinin çoğu. Bu kaygıyla protesto istemediklerini söylediler. Biz de belki paralı şenlik olsaydı farklı bir yerde ücretsiz etkinlik yapabiliriz diye düşünüyorduk. Düşünme aşamasındayken şenlik iptal oldu.
Bahar: İptal açıklaması da çok kötüydü. “Aldığımız tepkilerden dolayı” diyerek protesto gruplarını hedef gösterdiler. “12 yıldır süren bir gelenek bunlar yüzünden iptal oldu” dediler.
Bu kadar büyük etkinliği kaldıramadıklarını söylüyorlardı sanırım.
Buse: Asıl problemde orada zaten. Katılım gittikçe artıyordu, organizasyonu yönetemiyorlardı.
Ahmet: Bu kadar büyük bir organizasyon yaptıktan sonra “fazla insan geliyor” demek de anlamsız. Bir mahalle şenliğinin üniversite şenliği gibi garip bir şeye dönüştürülerek, onlarca stantla profesyonelleştirilmesi manasız zaten.
Buse: Önce şenliği büyüttüler, ondan sonra da ne yapacağız diye paniğe düştüler.
Peki ayrıca sormak istiyorum. Siz Hıdırellez’le bağlantınızı nasıl kuruyorsunuz? Size ne ifade ediyor?
Ahmet: Açıkçası Hıdırellez’in tarihsel kökenlerine çok hakim olduğumuz söylenemez. Ama bu coğrafya etnik kimlikler açısından çok zengindir. Bütün halkların, kimliklerin bayramı da bu zenginliği savunan bizlerin bayramıdır. Böyle özel günlerin devamını sağlamayı görev sayıyoruz kendimize. Farklı kültürlerin ortadan kaldırılması meselesine karşı Hıdırellez’e de sahip çıkıyoruz. Çabamız da bu yönde değerlendirilmeli. Hıdırellez Romanlara mal olmuş durumda, biz de onlarla ilişkimizi zenginleştirmekten yanayız.
Sizin katılacağınız şenlik nasıl bir etkinlik olacak?
Ahmet: Ayasofya’dan yürüyüş başlatacağız Ahırkapı’ya doğru.
Bahar: Öncesinde mahalleyi oradakilerle beraber düzenleyeceğiz. Roman dernekleriyle görüşmelerimizi yaptık, desteklerini aldık. Alternatif etkinlik için bizi cesaretlendiren de bu destek oldu aslında.
Ahmet: Mahalleli dışarıdan gelen herkese karşı hoşgörüyle yaklaşıyor. “Gelen herkes misafirimizdir, öyle ağırlarız” anlayışındalar. Biz de onların misafiri olacağız anlayacağınız.
Bahar: Şenlik onların, biz misafiriz sadece. Birlikte yapacağız.
Belli bir program var mı?
Ahmet: Farklı müzik gruplarıyla görüştük. Sahne, ses sistemi gibi imkanlarımız olmadığı için müzik akustik olacak. Gruplar enstrümanlarıyla gelecek, mahalleye yürüyüşle gireceğiz önce. Müzisyenler imkanlar elverdiği kadar konserler, dinletiler sunacak.
“MAHALLE ŞENLİĞİNİ ROCK’N COKE’A ÇEVİRMİŞLERDİ”
Geçen yıllarda düzenlenen şenliklerden farkı ne olacak bu yılki şenliğin?
Ahmet: En önemlisi mahallede olacak. İki yıldır şenlikler Romanlardan koparıldı. Varlardı ama edilgen kaldılar. Bu kez şenlik onların, onlar ne derse o. Biz şenlik götürmüyoruz yani, Romanların öznesi olduğu şenliğe katılmaya gidiyoruz. Bayram bir arada olmaktır. Orada bir arada olacağız, kardeşliği, dayanışmayı vurgulayarak eğleneceğiz.
Bahar: Biliyorsunuz geçmiş dönemlerde Sulukule’de kentsel dönüşüm meselesi vardı. Romanlar evsiz bırakıldı. Buna da değineceğiz. Romanların ötekileştirilmesine karşı ses çıkaralım, sorunlarına değinelim düşüncesindeyiz. Bildirilerimizde, afişimizde bu vurgu var.
Ahmet: Hıdırellez bir metropol festivaline dönmüştü. Biz işi tersine çeviriyoruz ve Romanlardan öğrenme yolunu seçiyoruz.
Son iki yılki şenlikleri eleştiriyorsunuz. Ama geçen yıl parasızdı. Paralı olduktan sonra protesto gruplarını kurdunuz. Ya bu yıl da parasız olsaydı?
Ahmet: Şahsen gitmezdim. Yüz bin insanın birbirini arayıp bulamadığı, telefonların bile çekmediği, kimin neye katıldığının belli olmadığı bir etkinliğe dönmü
ştü zaten. Bundan keyif alıyor olsak Rock’n Cock’a gideriz herhalde. Farklı bir şenlik beklentimiz var tabi.
Bahar: Bir de kapitalizmin şenlik anlayışı belli, her şeyi kendine göre düzenlemeye çalışan bir eğlence biçimi. Geleneksel özlerinden koparılmıştı Hıdırellez. Hıdırellez, farklı ritüelleri olan bir gelenek aslında.
Buse: Çok farklı ritüelleri olduğunu yeni öğrendik aslında. Örneğin kadınlar, ısırgan otlarını toplayıp bir yıl boyunca saklarmış.
Ahmet: Romanlarla özdeşleşmiş bir şenlik yapılıyor ama Romanların sorunları atlanıyordu. İşte Romanlar içki içen, şarkı söyleyen çalgıcılar olarak görülüyor. Halbuki kentlerde yaşayan Romanların hem kimlik açısından hem de ekonomik açılardan çok sayıda sorunu var. AKP bile bu sorunları kullanarak Roman açılımına girişti, siyasi ranta çevirdi. Kürt meselesinde olduğu gibi Romanlara da “ben bu sorunla ilgileniyorum” deyip hiçbir sorunu çözmedi.
Bahar: Aynı şekilde Alevi çalıştayları da benzer sonuca gitti. Romanların kaderi de farklı değil.
“BU ŞENLİK ROMANLARI CESARETLENDİRECEK”
Tekrar şenliğe dönecek olursak…
Buse: Romanlar Hıdırellez düzenliyor ve biz de katılmaya gidiyoruz. Eğer şenlik yapmama kararı alırlarsa biz de oturup çekirdek çitler geri döneriz. Tüm karar hakkı onlara ait.
Ahmet: Ayrıca eğer bir gün Hıdırellez kutlamaları paralı olacaksa, bunun kararını da Romanlar versin. Kendileri bilir.
Çağrınızda “Tüm alışverişimizi mahalleden yapacağız” diyorsunuz. Bunu neden özel olarak belirttiniz?
Ahmet: Kahraman bakkal süpermarkete karşı gibi bir durum var aslında. Orada mahallenin esnafı varken orayla temas etmek isteyenler başka yere harcama yapacak değil tabi. Mesela Ahırkapı’da tipik mahalle ilişkileri çözülmemiştir, aynı durur. Herkes aynı bakkaldan alışveriş yapar, bakkal da ihtiyacı olanlara ekmek ve gıda maddesi dağıtır. Öyle bir dayanışma ilişkisi var.
Eğer bu yıl alternatif şenlik başarılı olursa, gelecek yıl tamamen kendilerinin düzenleyebileceklerini söylediler. O yüzden bu şenlik onları cesaretlendirecektir, bunu çok önemsiyoruz. Hıdırellez Şenlikleri’nin hakkıyla sürdürülebilmesi için Romanlarla birlikte eğlenmek isteyen herkesi şenliğe bekliyoruz.
Sendika.Org