Engin Yıldırım. 51 yaşındaydı. Türk Telekom’da çalışıyordu. Özelleştirmeden sonra OMÜ Merkez Santralleri’ne gönderildi çalışmak için. 9 Mayıs Pazartesi günü Ziraat Fakültesi santralinin onarımı için görevlendirildi. 35 bin watt’lık elektrik direğinde yüksek gerilimde yaşamını yitirdi. Evliydi. 2 çocuğu vardı. Böyle bir görevi, sorumluluğu var mıydı? Telefon direğinde nasıl yüksek gerilim olurdu? Yetkisi, eğitimi neydi? Bilmiyorum. *** […]
Engin Yıldırım.
51 yaşındaydı.
Türk Telekom’da çalışıyordu.
Özelleştirmeden sonra OMÜ Merkez Santralleri’ne gönderildi çalışmak için.
9 Mayıs Pazartesi günü Ziraat Fakültesi santralinin onarımı için görevlendirildi.
35 bin watt’lık elektrik direğinde yüksek gerilimde yaşamını yitirdi.
Evliydi.
2 çocuğu vardı.
Böyle bir görevi, sorumluluğu var mıydı?
Telefon direğinde nasıl yüksek gerilim olurdu?
Yetkisi, eğitimi neydi?
Bilmiyorum.
***
İlkadım İlçesi Çiftlik Mahallesi.
Seçim otobüsleri geçiyor, allı yeşilli.
Dr. Ata Giritli Apartmanı’nın asansörünü tamir edecekti, 24 yaşındaki Sadettin As.
Çatıdan havalandırma boşluğuna düştü.
“Asansör tamiri için çıktığı çatı katından düşen kişi öldü” diye yazdı yerel gazeteler küçük puntolarla…
Bu işin eğitimini almış mıydı?
İş güvenliği eğitimi almış mıydı?
Usta mıydı?
Sosyal güvencesi var mıydı?
Taşeron muydu?
Bilmiyorum.
9 Mayıs’ta bir acı düşürdü yüreklere, düştüğü yuvayı yakan…
***
6 Mayıs. Samsun Kavak İlçesi’nde bir işyerine tabela takarken dengesini kaybederek düştü ve öldü.
Adı, Arda Miraç Demirel’di.
22 yaşındaydı.
Askerden yeni geldiğini yazdı gazeteler.
1 ay önce tabela şirketinde çalışmaya başlamıştı.
Dahasını bilmiyorum.
Sevdiği var mıydı?
Ya sevenleri?
***
4 – 10 Mayıs İşçi Sağlığı ve Güvenliği Haftası’ydı.
Tek ses çıkmadı. Ne bir basın açıklaması, ne de bir iki sitem.
Kamu silmişti de iş güvenliğini; ya sendikalar.
Ya ilgili odalar?
“Haliç’te bir vapuru vurdular dört kişi / polis katilleri arıyordu / deli Cafer, İsmail, Tayfur ve şaşı / üzerime yüklediler bu işi / sarhoştum Kasımpaşa’daydım / vapuru onlar vurdu ben vurmadım / cinayeti kör bir kayıkçı gördü / ben vursam kendimi vuracaktım” şiirini okuyordu radyo.