Her insan için farklı bir anlamı olan yaşlılık hayatın çok özel bir dönemidir. Sağlıklı, güvenceli yaşlanma temel insan hak ve özgürlüklerinden biridir. Yaşlılık emeklilik iç içe kavramlardır. Yaşlıların emeklilerin toplumdaki durumu, toplumun kültür seviyesini gelişmişlik düzeyini gösterir. Ülkemizde; 65 yaş üstü beş milyon beş yüz bin, 60 yaş üstü ile birlikte yedi milyon beş yüz […]
Her insan için farklı bir anlamı olan yaşlılık hayatın çok özel bir dönemidir. Sağlıklı, güvenceli yaşlanma temel insan hak ve özgürlüklerinden biridir. Yaşlılık emeklilik iç içe kavramlardır. Yaşlıların emeklilerin toplumdaki durumu, toplumun kültür seviyesini gelişmişlik düzeyini gösterir. Ülkemizde; 65 yaş üstü beş milyon beş yüz bin, 60 yaş üstü ile birlikte yedi milyon beş yüz bin insan var. Bu kesim karlar özelleştirilirken zararların toplumsallaştırılmasını dayatan politikalardan önemli ölçüde olumsuz etkilenmiştir. Bu konuda hükümetler birbirinin devamı gibi davranmış, gelen gideni aratmamıştır.
1994 yılında, DB ve IMF ile yapılan kredi anlaşması şartı gereği, sağlık ve sosyal güvenlikte değişim, dönüşüm süreci başlamış. Bu neoliberal yaklaşıma göre; “sosyal güvenlik devlet tekelinde değil piyasaya teslim edilmeli. Bölüşüm için kullanılmamalı, toplumsal değil bireysel sorumluluk esasına göre yapılandırılmalı, sosyal yardımlar tüm yoksulları hedef almalı ve sosyal riskler karşısında toplum tarafından asgari bir geçim düzeyi geçici olarak sağlanmalı” biçiminde tespit edilen görüşler projelendirilerek uygulanmış; yedi yasada değişiklik yapılmış ve 1 Ekim 2008’de yürürlüğe giren “Sosyal Güvenlik Reformu Yasası” ile tamamlanmıştır.
Kemal Derviş’in “Güçlü Ekonomiye Geçiş Programında” (2001) “21.yy’da güçlü ve saygın bir devlet olabilmek için üretken ve güçlü bir özel sektörün sağlıklı bir piyasa ekonomisi içinde sosyal devlet ve yasal denetleme görevini yapan bir devletin önemi çok iyi anlaşılmıştır. Güçlü ekonomiyi, güven içinde çalışan bir özel sektör, etkin bir devlet ve geniş bir toplumsal dayanışma yaratacaktır” deniyor. “Yönetişim” biçiminde dile getirilmesi bu program içinde yer almıştır. Yönetişim kavramının hem doğrudan adıyla hem de içerdiği öbür unsurların birbiri ardına topluca sunulduğu ilk resmi doküman ise 2 Kasım 2002’de iktidara gelen AKP hükümetinin (58. Hükümet Planı) Acil Eylem Planıdır. Neoliberal programın yöneticisi küresel örgütlere seslenen bu dokümanda “ilk üç aylık süre içinde kamu yönetiminde toplam kalite ve yönetişim ilkelerinin hayata geçirilmesi çerçeve yasası çıkarılacaktır” sözü verilmiştir. (B.A.Güler Devlette Reform Yazıları) “Yönetişim” ne bir yönetim üslubu, ne de bir katılım müzakere sürecidir. Yönetişim kamu kudretinin doğrudan sermayeye teslim edildiği bir iktidar tipidir. (B.A.Güler Devletin Yeniden Yapılandırılması)
AKP’nin ekonomi politikaları Kemal Derviş’in ekonomi programının devamıdır. Bu ekonomik, sosyal politikalar sonucu: “Sosyal Güvenlik Sisteminde yaşanan zayıflamanın toplumsal etkileri; kendisini artan oranda dışlanma, psikolojik endişe ve kamu alanının yok oluşu, siyasi katılımın giderek düşmesi biçiminde kendini göstermiştir.” (Yoksulluğun Yönetimi ve Sosyal Güvenlik Hakkı Praxis 2003)
Türkiye Yaşlılar Konseyi: Hedefi “Yaşlılarla ilgili sosyal politikaların oluşturulması için ilgili tüm ulusal ve uluslararası örgütlerle ortak çalışma ve işbirliğini” olan “Türkiye Yaşlılar Konseyi” (TÜRYAK) 6 Haziran 2003 tarihinde Kadıköy Sağlık ve Eğitim Vakfı (KASEV) Başkanı Mete Bora’nın girişimleri ile Ankaralı iş adamları, sosyal hizmet gönüllüleri akademisyenler tarafından kurulmuş. Merkezi Ankara’da ve dernek statüsünde çalışıyor. TÜRYAK yurt içinde KASEV, Akyurt Vakfı, Hacettepe Üniversitesi, Yaşlılık Platformu, AKP Yaşlılar Koordinasyon Merkezi (YKM) ile birlikte çalışıyor. TÜRYAK Başkanı “Örnek Kıdemli Vatandaş” tanımını Türk Patent Enstitüsünde tescil ettirerek marka tescil belgesi aldı. Kocaeli ve Konya’da temsilciliği var. TÜRYAK merkezi Toronto’da bulunan IFA (International Federation On Ageing) üyesi. AKP’nin Yaşlılar Koordinasyon Merkezi ile birlikte uluslararası ilişkileri geliştirme çalışmaları yapıyor. (Resmi web sitesi 2010)
Düzenledikleri Uluslararası Kongrenin ilki 10 Ekim 2009 tarihinde Haliç Kongre Merkezinde “1.Uluslararası Örnek Kıdemli Vatandaşlar Kongresi” olarak düzenlendi ve teması “Kültürler Arası Köprülerin Tesisi” idi. 34 ülkeden davetli katıldı. BM Temsilcileri, Dünya Sağlık Örgütü Temsilcisi, Uluslararası Yaşlı Örgütleri Temsilcileri, toplum liderleri, parti başkanları, şirket temsilcileri, bakanlar, akademisyenler katıldı. Kongrede konuşan TÜRYAK Bşk. “Yaşlı vatandaşların sesi olmak için evrensel bir misyon üstlendik. Bu kongrede çıkan neticeler ve çözüm önerileri dünyada yol haritası olarak kullanılacak” dedi.
Başbakan’da konuşmasında “Anneniz, babanız, ebeveyniniz yaşlandığında onları kendi başlarına yaşamaya mahkûm etmeyin, beraber yaşamaya devam edin aile kutsaldır. Toplumun temeli olan ailenin parçalanması toplumda yıpranma ve erozyonun başlaması anlamına gelir. Yaşlılara devletten ve devletin kurumlarından önce ailenin sahip çıkması gerekir” dedi. Aynı kongrede ilaç firmalarının temsilcileri de önümüzdeki dönemde ilaç üretimlerini yaşlı nüfusun ihtiyaçlarını dikkate alacaklarını, üretim politikalarını buna göre belirleyeceklerini, bu tür toplantıların ve alınan kararların onlar için önemli olduğunu” söylediler. Dev. Bak. Nimet Çubukçu da “Yaşlının Devlete birim maliyetinin eve göre daha fazla olduğunu” belirtti. Başbakan, Ali Şen, Hayrettin Karaca gibi yerli, yabancı 34 kişiye “Örnek Kıdemli Vatandaş Ödülü” verdi. 2.Uluslararası Kongre de 3-6 Aralık 2010 tarihlerinde İstanbul Hilton’da “Dünya Krizine Bütünsel ve Sağlıklı Çözümler” teması ile yapıldı. TÜRYAK yaşlılarla ilgili sosyal politikaların tespit edilmesi ve uygulama yöntemleri konusundaki ilk çalışmasını Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ile birlikte yaptı. Devletin bu alana ilişkin politikaları ve uygulamaları belirlendi. Ortak çalışma sonucunda yapılması gerekenler şöyle tespit edildi.” Türkiye’de kamu olgusu konusunda en üst düzeyde bilinç oluşturulması, konuya dikkat çekilmesi; kaliteli yaşlılık sağlamak üzere toplam kalite çalışması kapsamında eğiticilerin ve bakım personelinin eğitilmesi; yaşlıların teknolojik yenilikleri tanıması için bilgilendirilmesi ve eğitilmesi; kamu ve özel sigorta programlarına yaşlı bakım sigortasının eklenmesi. Toplumsal katılım ve yaşlıların bilgi birikimlerinin genç kuşaklara aktarılması için proje hazırlama çalışmalarının yapılması.” (Resmi web sitesi)
Yaşlılar Koordinasyon Merkezi: TÜRYAK ve DPT birlikte yaptığı çalışma sonucu temmuz 2004’te AKP Sosyal İşler Başkanlığına bağlı “Yaşlılar Koordinasyon Merkezi” (YKM) kuruldu. Kuruluş mantığını ise şu sözlerle özetliyordu: “Türkiye’de sosyolojik dönüşüm sonucu ortaya çıkan sorunlara kronik hale gelmeden çözüm üretmek, gelecekte oluşacak riskleri en aza indirmenin yolu geleceği planlamak ve yönetmektir. Bunun için 2025 yılında12 milyon olacak yaşlıların konumunu bu günden planlamak gerekir.” YKM sorumlusu AKP Gen. Bşk. Yrd. Nüket Hotar merkezin görevinin “yaşlı nüfusun sorunlarını çözmek için politikalar üretmek” ve geliştirdikleri “modelin felsefesinin yaşlıyı aile içinde tutmak” olduğunu söylüyor. Ayrıca yaşlılar köşkü yapılacak ve en verimli dönemlerinde kuşaklararası koordinasyonu sağlayacak Akıl Hocalığı Merkezleri (AKHOM) açılacak. Gençlerle diyalogu kurmak bilgi, deneyim aktarımı için geliştirilmiş bir proje.
İlk Kocaeli’nde uygulanmaya başlandı. YKM Türkiye genelinde Üniversiteler, valilikler, kaymakamlıklar, yerel yönetimler, vakıf ve derneklerle işbirliği halinde çalışıyor. 2009 yılında 81 ilde ve 325 ilçede çalışmalar yürütül