Bu makale Tunus’taki kitlesel ayaklanmaların hemen başında, 21 Aralık 2010’da yayımlanmıştır. 26 yaşındaki Muhammed Bouazizi, bir kadın polisin kendisini tokatlayıp, üzerine tükürmesinin ardından kendini ateşe verince 17 Aralık Cuma günü Tunus’un merkezindeki Sidi Bouzid şehrinde kendinden ayaklanmalar başladı. Neoliberal siyasetlerin Bouazizi ve onun gibi binlerce kişiye ekonomik çözüm sağlayamadığı bir ülkede Bouazizi’nin tek suçu izinsiz […]
Bu makale Tunus’taki kitlesel ayaklanmaların hemen başında, 21 Aralık 2010’da yayımlanmıştır.
26 yaşındaki Muhammed Bouazizi, bir kadın polisin kendisini tokatlayıp, üzerine tükürmesinin ardından kendini ateşe verince 17 Aralık Cuma günü Tunus’un merkezindeki Sidi Bouzid şehrinde kendinden ayaklanmalar başladı. Neoliberal siyasetlerin Bouazizi ve onun gibi binlerce kişiye ekonomik çözüm sağlayamadığı bir ülkede Bouazizi’nin tek suçu izinsiz sokakta meyve ve sebze satmasıydı.(1) Onun yaşamındaki tek gelirinin polis tarafından el konulmasının ve kendisinin aşağılanmasının sonucu intihar teşebbüsü Tunus halkındaki ve özellikle de üniversite mezunu kesimlerdeki müthiş umutsuzluğu açığa çıkarmaktadır. 24 yıldır devam eden acımasız bir yolsuzluk, diktatörlük ve neoliberal ekonomik siyasetler, zenginliklerin başkan Zine El Abidine Ben Ali’ye, ve onun eşinin ailesine yakın bir avuç kişinin ellerinde toplanmasına neden oldu. Bir üniversite mezunu olan Bouazizi (2), batılı ekonomi gözlemcileri ve analistleri tarafından Afrika Aslanlarından biri olarak nitelenen ve bir ekonomik mucize olarak gösterilmeye çabalanan bir ülkede(3) sokak satıcısı olarak mağrur bir yaşam sürmeye ve ailesini geçindirmeye uğraşıyordu.
Ülkenin ortasındaki berbat ekonomik durum, siyasi özgürlüklerin olmaması ve işsizlik Bouazizi gibi binlerce genç kadın ve erkeği Mağrip ülkelerinde toplumun dışına itti. Gerçeği azaltarak bildiren işsizlik oranı yüzde 14(4). Ancak, gençlerin işsizlik oranı (15-24 yaş arası) şu anda yüzde 31. Toplumun en üst yüzde 10’una düşen gelir yaklaşık yüzde 32, ve üstteki yüzde 20’lik kesim Tunus’un gelirinin yüzde 47’sine sahip. Tunus’taki eşitsizlik o kadar vahim ki, nüfusun alttaki yüzde 60’ı, toplam gelirin yüzde 30’unu elde edebiliyor. (Nüfusun üst yüzde 40’ı toplam gelirin yüzde 70’ini alıyor).(5) Gene de IMF, kuzey ve sahil şehirlerine yarayan ama ülkenin merkezini dışlayan devlet güdümündeki eşitsiz ekonomik gelişmeyi “mantıklı makroekonomik idare” olarak tanımlamaktadır.(6)
Temel insan haklarını görmezden gelen, yurttaşlarına saygı göstermeyen, muhalif en ufak bir fikre en ufak bir tolerans tanımayan bu polis devleti yukarıda anlatılan ve günlük olay olarak yaşanan polisin aşağılık davranışına hoşgörüyle bakmaktadır. Bouazizi’nin teşebbüsünden birkaç gün sonra yoksulluk, işsizlik ve baskı bir başka genç adamın da intiharına yol açmıştır. 22 Aralık Çarşamba günü, aynı şekilde işsiz, Hüseyin Nagi Felhi yüksek gerilimli elektrik direğine tırmanarak, maalesef intiharında başarılı olmuş ve elektriğe kapılarak olay yerinde ölmüştür. Olayın görgü tanıkları direğe tırmanırken genç adamın “Acılara hayır! İşsizliğe Hayır!” diye bağırdığını anlatıyorlar.
Kendiliğinden ve plansız bir şekilde sokaklara dökülen protestocuları ayaklandıran genç nesil üzerindeki yaygın işsizlik, eşitsizlik, siyasi baskı ve anlamlı hiçbir özgürlüğün olmamasının onların arasında yarattığı dayanışmaydı. Bouaziz’in teşebbüsü ve Felhi’nin intiharından daha birkaç gün sonra protestolar Tunus’un başkentine ulaştı. 18 yaşındaki bir gencin polis tarafından öldürülmesiyle sonuçlanan yaygın polis şiddeti ve ulusal medyanın tamamen sessizliğine rağmen bu gösteriler halen de devam etmektedir. 24 yıllık idaresi süresince Tunus diktatörü Zine El Abidine Ben Ali işsizlik ve ekonomik acılar yüzünden sokaktaki halkın kızgınlığıyla ilk kez karşılaşmıyor, ama bu ayaklanmalar onun yönetimine en ciddi karşıtlığı gösteriyor. 2008’in Ocağında, üç yıl önce, genç işçiler güneyde maden şehri Redhayef’de işsizliği ve ücretleri protesto ettiklerinde bu diktatörün polis güçleri göstericilere acımasızca saldırdı (8). O zamanlar, protestolarda 300’den fazla kişi gözaltına alındı (9). Ancak bu kez halk arasındaki umutsuzluk artık kaynama noktasına ulaşmıştır. Her ne kadar hükümet hemen göstericilere bağlı internet sitelerini kapatsa da, sosyal medya yardımıyla protestocular bir Facebook sayfası oluşturarak ayaklanmaları resimlemişler ve haberleri paylaşmışlardır(10). Gösterilerin yoğunluğu artmakta ve gerileme gözükmemektedir. Protestocular, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da artık gelenek haline gelmiş, yöneticilerin kendilerini ve ailelerini zenginleştirdiği bu yolsuzluk sistemlerine artık yeter demektedir.
Batılı Müttefik: Batılı Neoliberal ve Dış Siyasetin İkiyüzlülüğü
Tunus’ta insan haklarına ve basın özgürlüğüne saygı diye bir şey neredeyse yoktur. Heritage Vakfı Ekonomik Özgürlük Endeksi Tunus’u ‘çoğunlukla özgür olmayan’ bir ulus ve -en kötü puan- baskı altında olmaya çok yakın olarak tanımlıyor (11). Transparancy International (Uluslararası Saydamlık) örgütü Tunus’u ciddi şekilde yolsuzluk ülkesi olarak tanımlayarak 10 üzerinden 4.3 puan veriyor (10 puan yolsuzluğun hiç olmadığı ve 1’in en fazla yolsuzluk olduğu bir sıralama). Freedom House Endeksine göreyse Tunus ‘özgür olmayan’ bir ülke (12). Hükümetin insanların yaşamının hemen bütün cephesini kontrol ettiği bir ülkede bu pek şaşırtıcı olmasa gerek. Gençler ise özellikle kontrol ve gözlem altındalar. Eğitim, Yüksek Eğitim ve Bilimsel Araştırma Bakanlıklarının öğrencilerin hangi konuda eğitileceğine karar verdiği bu ülkede lise ve yüksek eğitim hükümet tarafından kontrol edilmektedir (13).
İlk 5 gününde toplumsal rahatsızlık şeklinde ülkeye yayılsa da kısa zamanda protestolar süratle değişerek son 10 günde halkın kitlesel bir siyasi hareketi haline gelmiştir. Göstericiler artık sokaklarda açıktan başkan Zine El Abidine Ben Ali’nin görevinden çekilmesini istiyorlar. Göstericilerin ellerinde Arapçanın Tunus lehçesiyle “Yezzi Fok” (Ben Ali, Yeter artık!) yazılı ve siyasi slogan haline gelmiş pankartlar taşıyorlar. Fransa’dan bağımsızlığın kazanıldığı günden bu yana kamu yaşamında aktif bir rol almış olan emek ve işçi sendikaları da göstericileri destekliyorlar. 80 yaşına yaklaşan Başkan Ben Ali hükümette kalmasına gerçek tehdidi ve durumun vahametini çok iyi kavramaktadır. Ben Ali’nin olaylara ilk tepkisi, son 24 yıldır sanki kendi yönetimi değilmişçesine, göstericilerin isteklerinden de önce bazı yerel yöneticileri işten atmak, bazı bakanları değiştirmek ve istihdam yaratmak üzere hemen daha fazla yatırım sözleri vermek oldu. Bu boş sözler göstericilerin kızgınlığını dindirmeyince başkan tekrar o eski toplum polisi ve kendi vatandaşlarına açık tehditler savurma yöntemlerine döndü. Yönetimi boyunca idaresine en ciddi ayaklanmayla karşı karşıya kalan Bin Ali göstericilere yanıt olarak televizyona çıktı. Demecinde (kendi deyimiyle) ayaklanmaların suçunu yüklediği “aşırı azınlık”ları cezalandırmaya yemin etti ve göstericilerin “yaratılacak istihdama aksi etki yapacaklarını, Yatırımcıları ve turistleri etkileyeceklerini ve iş yaratmayı durduracaklarını” ima etti(14). Öyle görülüyor ki, Başkan’ın temel kaygısı, çeşitli Wikileaks dokümanlarının başkanın ve ailesinin ekonomik ve mali yolsuzluklarını açıkladığı gibi, kendi ve karısının ailesi tarafından sıkıca kontrol edilen turizm endüstrisidir.
Tunus diktatörü ve ailesi Batılı hükümetlerce ilerici ve kararlı bir Kuzey Afrika Müslüman ulusuna örnek olarak lanse edilmişlerdi. Her ne kadar neoliberal ekonomi siyasetleri ilk başta başkanın ve eşinin ailesine ve onlarla ilişkideki zengin Tunuslulara gitse de IMF bu siyasetleri mantıklı ve akıllı olarak kutlamıştır. Wikileaks tarafından açıklanan bir yolsuzluk dosyasında Başkanın damadı özelleştirilmesinden hemen önce bir bankanın yüzde 17 hisses
ini satın almış, daha sonra bu hisseleri müthiş yüksek fiyatlarla satmıştır. Gene Wikileaks’teki ABD diplomatlarının haberleşmesinden öğrenildiğine göre Tunus ekonomisinin başarısı direkt olarak başkanın ailesiyle ilişkiye bağlı. Tunus’ta bölgesel ve gelir eşitsizliği giderek artmakta. Şimdi batmış olan ve o zamanlar geçerli sayılan ekonomik kararlarda söz verilen yeni istihdam ve yaygın gelir artışı hiçbir şekilde ne kitlelere ne de 1980’deki 16,000’den 2005’te 80,000’e dayanan giderek kararlı bir şekilde artan göç sayısıyla çoğu işsiz üniversite mezununa asla ulaşmış değil.
Tunus hükümeti ABD’nin Afganistan’da, Irak’ta ve başka yerlerdeki kaynak amaçlı sömürge savaşlarında önemli bir müttefiki. Gizli gözaltına alınmalar üzerine bir raporunda Birleşmiş Milletler, Tunus’ta Uluslararası Kızıl Haç’ın ulaşamadığı mahpusların gizli yerlerde tutulduğunu yazmaktadır (15). Tunus istihbarat teşkilatları ABD ile Teröre Karşı Savaş’ta işbirliği yapmış ve Afganistan’da Bagram Hava Üs’sünde sanıkların sorgulanmasına katılmışlardır. Wikileaks’te yayınlanan diplomatik haberleşmeler, yakınlarda ABD diplomatlarının da sokaktaki kızgınlıktan ve ülkedeki her şeyin kendilerine ait olduğunu sanan Ben Ali ve Trabelsi (başkanın eşi) ailelerinin yolsuzluklarından kaygılı olduklarını göstermektedir. Wikileaks’ten alınan ve The Guardian gazetesinde yayınlanan, Tunus’taki ABD elçiliğinden gönderilen haberleşmede ABD’nin Tunus’u “söz ya da örgüt özgürlüğünün çok az olduğu, ciddi insan hakları problemleri olan” bir polis devleti olarak ve Ben Ali ailesini bir “mafya gibi” gördüğünü göstermektedir (16). Gene de, Ben Ali hükümetinin ciddi insan hakları ihlalleri olduğu halde ABD devlet bakanlığı Tunus güvenlik güçlerinin ABD’den gördüğü aktif desteği böbürlenerek anlatmaktadır. ABD Devlet Bakanlığı İnternet sitesine göre:
“Amerika Birleşik Devletleri ve Tunus aktif halde ve plânlı bir şekilde birleşik askerî tatbikatlar yapmaktadırlar. ABD güvenlik yardımları tarihî olarak ilişkileri bağlı tutmakta önemli bir rol oynamıştır. ABD-Tunus Ortak Askerî Komisyonu her yıl toplanarak askerî işbirliğini, Tunus’un güvenlik modernizasyon programını ve başka güvenlik konularını tartışırlar.”(17)
Protestoların geleceği şu anda belli değildir. Ben Ali hükümeti göstericilerin etkin olduğu şehirlere polis ve güvenlik güçlerini göndererek çılgınca durumu kontrol altına almaya çabalıyor. Protestocular ise sakin bir şekilde gösteriler yapmışlar ve herhangi bir şekilde ne şiddete ne de mal tahribine girişmemişlerdir. Bazı göstericiler basitçe ellerinde bir ekmek somunu taşımış, diğerleriyse daha fazla istihdam yaratılması veya onurlu bir yaşam isteyen pankartlar taşımışlardır. Bu arada IMF ise Tunus’u harcamaların kısılması yönünde, hükümetin gıda ve akaryakıt yardımlarını durdurarak sosyal yardım programlarını değiştirmesi, yani Tunus’un en fazla yoksul kesimlerine yararı dokunan emeklilik sistemini özelleştirmesi için daha sıkı bir ekonomi siyasetine zorlamaya uğraşmaktadır (18). Buradaki en büyük ikiyüzlülük ise IMF’nin bu siyaseti IMF’nin üzerinde çalıştığı her bir ülkeye basmakalıp yazdığı reçete olarak sunması ve bunun daha fazla istihdam ve gelişme getireceği hayali.
Bu arada, Batılı uluslararası toplum büyük bir oranda gösteriler hakkında sessiz kalmıştır. ABD şirket medyası genellikle Noel tatillerinde hep yaptığı gibi bu dönemde müşterilerine fiyatları artırıp daha fazla kâr eden şirketlere reklam zamanı satmakla meşguldür (19). The New York Times ve Wall Street Journal Tunus’taki gösterileri haber bile yapmadılar. ABD Devlet Bakanlığı ise sessizliğini korumakta ve durumla ilgili bir demeç vermemektedir. ABD Devlet Bakanlığının bu kulakları sağır eden sessizliği ABD’nin genellikle iyi bilinen, nefret edilen ve ABD diplomatik haberleşmelerinin yakınlarda Wikileaks yayınlarından görüldüğü gibi diplomatik ve dış işlerindeki kalıtımsal ikiyüzlülüğü bir kez daha ortaya koymuştur.
21 Aralık 2010
* Basel Saleh, Virginia’da Radford Üniversitesi Barış Çalışmaları Fakültesinde bir Ekonomi Asistan Profesörüdür. Filistinli intihar bombacıları hakkındaki çalışmaları hem ulusal basında hem de akademik yayınlarda geniş bir şekilde kullanılmaktadır. Halen, 2011’de Kendall Hunt tarafından yayınlanacak İnsanlara Önem Veren Ekonomi adındaki kitabı üzerinde çalışmaktadır. Yazara elektronik postayla bsaleh@radford.edu adresinden ulaşılabilir.
dipnotlar:
(1) Arapça El Cezire 23 Aralık 2010:
http://www.aljazeera.net/NR/exeres/D2ACC91E-B225-411B-8073-AC6C79845D77….
(2) Mohammad Bouazizi’nin üniversite mezunu olup olmadığı tartışmalıdır. Ancak çoğu haberler öyle olduğu şeklindedir:
http://dailystar.com.lb/article.asp?edition_id=10&categ_id=2&article_id=…
(3) Afrika Aslanları Boston Danışmanlık Grubu tarafından kullanılıp kıtadaki gelişme lideri sekiz ülke için kullanılmaktadır: Güney Afrika, Cezayir, Botswana, Mısır, Moritius, Libya, Fas ve Tunus. Bakınız: Florence Beaugé, Economic power of the ‘African lions’ tallied. , The Guardian Weekly, 10 Haziran 2010:
http://www.guardian.co.uk/business/2010/jun/09/morocco-southafrica
(4) Julian Borger, on yılın en kötü ayaklanmalarından sonra Tunus Başkanı ayaklanmacıları cezalandırmaya yemin ediyor. The Guardian, 29 Aralık 2010:
http://www.guardian.co.uk/world/2010/dec/29/tunisian-president-vows-puni…
(5) Dünya Bankası Göstergeleri: http://data.worldbank.org/indicator/SL.UEM.1524.MA.ZS/countries/TN?displ…
(6) Joël Toujas-Bernate ve Rina Bhattachary, Tunisia Weathers Crisis Well, But Unemployment Persistsa. IMFSurvey Magazine: Countries & Regions , 10 Eylül 2010:
http://www.imf.org/external/pubs/ft/survey/so/2010/car091010a.htm
(7) Amro Hassan, Tunisia: Apparent Suicide Triggers Youth Protests Against Unemployment. The Los Angeles Times, 23 Aralık 2010:
http://latimesblogs.latimes.com/babylonbeyond/2010/12/tunisia-suicide-tr…
(8) Human Rights Watch, World Report Chapter: Tunisia, Ocak 2009: http://www.hrw.org/en/node/79260
(9) Amnesty International, Behind Tunisia’s Economic Miracle: Inequality and Criminalization of Protests, Ocak 2009:
http://www.amnesty.org/en/library/asset/MDE30/003/2009/en/2e1d33e2-55da-…
(10) Göstericilerin Facebook sayfası: http://www.facebook.com/yezzifock?v=photos#!/yezzifock?v=wall
(11) The Heritage Foundation, 2010 Index of Economic Freedom: http://www.heritage.org/Index/Ranking
(12) Freedom House, Freedom in The World Country Report , 2010 yayını:
http://www.freedomhouse.org/template.cfm?page=363&year=2010 , and Transparency International Corruption Index
http://www.transparency.org/policy_research/surveys_indices/cpi/2010/res…
(13) Housa Trabelsi, Unemployment Haunts Tunisia’s College Graduates. The Megharebia, 30 Temmuz 2010:
http://www.magharebia.com/cocoon/awi/xhtml1/en_GB/features/awi/features/…
(14) Tunisian President Says Job Riots are not Acceptable. The BBC, 28 Aralık 2010:
http://www.bbc.co.uk/news/world-africa-12087596
(15) United Nations report on secrete detention practices
http://www2.ohchr.org/english/bodies/hrcouncil/docs/13session/A-HRC-13-4…
(16) US embassy cables: Tunisia – a US foreign policy conundrum, The Guardian, 7 Aralık 2010:
http://www.guardian.co.uk/world/us-embassy-cables-documents/217138
(17) Background Note: Tunisia, U.S. State Department, 13 Ekim 2010:
http://www.state.gov/r/pa/ei/bgn/5439.htm#relations
(18) 4 numaralı nota bakınız
(19) Matthew Boyle, Wal-Mart Raising Prices on Toys, Squeezing More Out of Holidays. Bloomberg News, 15 Aralık 2010:
http://www.bloomberg.com/news/2010-12-15/wal-mart-raised-prices-on-toys-…
© Copyright Basel Saleh, Global Research, 2010
[Global Research’teki İngilizce orijinalinden Mehmet Bayram tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir]