Hıncal Uluç’un “tecavüz sıradanlaşsın” konulu yazısını okudum az önce. “Feminist kadın yazarlar gözlerini devirerek üstüme gelmesinler sakın” diye rica etmiş yazısının sonunda. Çünkü sayın Uluç, “alternatif koyuyormuş ortaya”. Şunu demek istiyormuş: Tecavüz sıradanlaşsın, one-night stand gibi bir şey sayılsın, böylece kadınlar kızlar ölümden, dışlanmaktan, damgalanmaktan kurtulsun… Yazısının başında başka büyük açıklamalar da yapmış sayın Hıncal. […]
Hıncal Uluç’un “tecavüz sıradanlaşsın” konulu yazısını okudum az önce.
“Feminist kadın yazarlar gözlerini devirerek üstüme gelmesinler sakın” diye rica etmiş yazısının sonunda.
Çünkü sayın Uluç, “alternatif koyuyormuş ortaya”. Şunu demek istiyormuş: Tecavüz sıradanlaşsın, one-night stand gibi bir şey sayılsın, böylece kadınlar kızlar ölümden, dışlanmaktan, damgalanmaktan kurtulsun…
Yazısının başında başka büyük açıklamalar da yapmış sayın Hıncal.
Kendisiyle ve yazılarıyla ilgili tonla yazı çıkıyormuş medyada, hiçbirine cevap bile vermiyormuş. Çünkü cevap vermek, değer vermekmiş. Kendisi “yüce büyük ulu” Hıncal olduğu için kimseye cevap da vermezmiş, değer de vermezmiş. Bir tek Mevlut Tezel’e cevap vermiş, falan filan.
O yüzden, Sayın Hıncal tarafından okunmayacağımdan ve kale alınmayacağımdan emin olarak, o iç rahatlığıyla (burada gülümseme işareti var) kendisi hakkında bu yazıyı yazıyorum.
Hani akım derken bokum demek diye bir laf vardır, sizin yazı aynen öyle olmuş.
Güya kadınlardan yanasınız, güya tecavüze karşısınız ama yazdıklarınız beyninizdeki baklayı horş diye ortaya çıkartmış.
Sizce tecavüzün tek etkisi, toplumun tecavüz sonrasında kadını dışlaması, lekelenmiş görmesi, aşağılaması, öyle mi?? One-night stand sayılsın demenizden anladığım bu. Erkek için one night stand. Tabii.
Tecavüze uğrayan (yani, isteği dışında sekse zorlanan / yani şiddete uğrayan kadının) o eylem sırasında nasıl bir ruh durumunda olduğu ve sonrasındaki travma pek umurunuzda değil…
Zira, siz de pek çok Türk erkeği gibi, kadınların tecavüzden zevk aldığı hırtımsı üfürüğüne inanıyorsunuz, anlaşıldığı kadarıyla.
İnanmıyor olsaydınız, bu kadar tuhaf bir yazı yazmazdınız.
Kabahat yine de sizde değil.
Kabahat size yayla kadar köşeler tahsis eden bu erkek toplumunun, erkek medyasında.
Öyle ya! Siz Hıncal Uluç’sunuz. Bu erkek toplumunun tanrılarından birisiniz.
Medyanın birçok değerli kadın kalemi oraya buraya itilip kakılmışken, kendilerine iki kıçımlık yer bulamazken yazı yazmak için, siz deniz manzaralı köşenizde ahkamlarınızı kesersiniz.
Çünkü erkeksiniz.
Burası da kadın düşmanı bir memleket…
Tencere kapak gibi uyuyorsunuz birbirinize.
Lafın kısası…
Tecavüz sıradanlaşsın, one night stand sayılsın konulu yazınızı protesto ediyorum.
Elinizden çıkanı, beyninizden forşlayanı, gözünüz okusun bir!
Tecavüz ne zaman yok olur, ben size söyleyeyim. Cinsellik, bu toplumda hem erkek hem kadın tarafından eşit koşullarda yaşanabildiği zaman yok olur. Ancak o zaman!
Cinsellik ayıp sayılmadığı zaman yok olur.
Doğallığıyla yaşandığı zaman yok olur.
Bizim ikiyüzlü geri toplumda ise cinsellik ayıp günah sayılır, kadın mal olarak görülür, cinsel obje olarak görülür, günah nesnesi olarak görülür.
Düpedüz cahili de böyle görür, alim görünümlü gizli cahili de böyle görür!
Üniversite bitireni de evleneceği zaman el değmemiş mal arar (pardon, kız diyecektim), ilkokul mezunu da!
Kafalar böyle kütük kıvamında oldukça, erkek ikiyüzlülüğü bu kadar aleni oldukça, kadınlar açısından hiçbir halt değişmez bu toplumda.
Doğuda küçücük kızlar tecavüze uğrar, intihara zorlanır, olmadı öldürülür.
Batıda eğitimli kadınlar kocalarından dayak yer, sineye çeker.
Büyük köşeciler ise “tecavüz one night stand sayılsın” konulu zırvalar yazarlar.
Hıncal Uluç’un bu yazısını tüm kadınların protesto etmesi dileğiyle yazıma son veriyorum.