Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) 2. Genel Kurulu’nda aldığı bir kararla, insanca çalışma koşulları talebini genel bir kampanyaya dönüştürmüştür. 7 Ekim tarihi, bu talebin uluslararası düzeyde dile getirildiği İnsanca Çalışma İçin Dünya Günü (WDDW) olarak ilan edilmiştir. İlk kez 2008 yılında başlayan İnsanca Çalışma İçin Dünya Günü’nde tüm dünyada yüzlerce etkinlik gerçekleştirilmektedir. Örneğin geçtiğimiz yıl 111 […]
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) 2. Genel Kurulu’nda aldığı bir kararla, insanca çalışma koşulları talebini genel bir kampanyaya dönüştürmüştür.
7 Ekim tarihi, bu talebin uluslararası düzeyde dile getirildiği İnsanca Çalışma İçin Dünya Günü (WDDW) olarak ilan edilmiştir.
İlk kez 2008 yılında başlayan İnsanca Çalışma İçin Dünya Günü’nde tüm dünyada yüzlerce etkinlik gerçekleştirilmektedir. Örneğin geçtiğimiz yıl 111 ülkede, yapılan 472 etkinlikte yüz binlerce işçi bu talebi dile getirmiştir.
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu, kampanya ile ilgili olarak yaptığı açıklamada 2008 yılında yaşanan krizden bu yana 34 milyon emekçinin işini kaybettiğini, kaybedilen her işin bir insanlık dramına dönüştüğünü belirtmektedir. Sırf bu nedenle, 64 milyon insan yoksulluğun ağır koşullarında yaşamaya itilmiştir.
ITUC, 2010 yılında yapılacak 7 Ekim etkinlikleri için üç temel mesaj vermektedir:
Büyümeyi ve insanca iş koşullarını sağlamak, krizi aşmak ve yoksulluğu sona erdirmek için kemer sıkma zorunluluk değildir,
İnsanca yaşam için nitelikli kam hizmetleri bir zorunluluktur ve finansal konsolidasyon adına bunlardan vazgeçilmemelidir,
Finans sektörü sebebiyet verdiği hasarın bedelini ödemeli, reel ekonomi ve gerçek insan ihtiyaçlarını karşılayacak hizmetleri üretmelidir.
ITUC’a bağlı Uluslararası Tekstil, Konfeksiyon ve Deri İşçileri Federasyonu (ITGLWF) ise, 7 Ekim’de gerçekleştirilecek bu yılki İnsanca Çalışma İçin Dünya Günü’nde “İnsanca Yaşanabilir Ücret” sloganını öne çekmektedir.
Özellikle Asya ülkelerindeki tekstil işçilerinin verdiği mücadelelere dikkat çeken bir açıklama yapan Federasyon Genel Sekreteri Patrick ITCHERT, bu yılki kampanya ile örgütlenme hakkı ve insanca yaşanabilir bir ücreti güvence altına alabilecek toplu sözleşme hakkını gündeme taşımayı hedeflediklerini açıklamıştır.
ITGLWF’nin verdiği bilgiler, Asya ülkelerindeki işçilerin artık sefalet koşullarındaki yaşamlarını değiştirmek için örgütlü mücadele ile kendilerine yol açtıklarını göstermektedir.
Sermayenin küresel egemenliğine karşı işçi sınıfının uluslararası dayanışması ve ortak tavrı geliştirilmedikçe “insanca çalışma koşullarına ve insanca yaşanacak ücret”e kavuşmalarının da güç olduğu kesin hatlarıyla belirginleşmiş bulunmaktadır.
7 Ekim, bir anlamda, işçi sınıfının somut hedefler doğrultusunda uluslararası düzeyde ortak mücadelesinin daha da netleştirilmesini sağlayan araçlarından biri olarak önümüzde durmaktadır.
2008 ve 2009 yılında İnsanca Çalışma İçin Dünya Günü’nde Türkiye’de neler yapılmış diye baktığımızda karşımıza bir hayal kırıklığı çıkmaktadır.
Kampanyanın öncüsü ve örgütleyicisi ITUC’un Türkiye’de 4 üyesi bulunmaktadır. Bunlar Türk-İş, DİSK, Hak-İş ve KESK’tir.
Neden aynı üst örgüte üye konfederasyonlar, bu uluslararası kampanya için ortak bir etkinlik, eylemlilik gerçekleştirmezler. Talep son derece açık ve somuttur. Hemen her ülkenin olduğu gibi Türkiye’deki emekçiler açısından da acil ve önemlidir.
Pakistan’da, Çin’de, Bangladeş’te, Vietnam’da işçiler, asgari ücret için yaygın genel grevlerle mücadele ederken, Türkiye’de asgari ücret, “insanca yaşanabilir ücret” düzeyinin altında olmasına rağmen en azından sendikalar, konfederasyonlar açısından ortak bir mücadele zemini oluşturamamaktadır.
İşte işçilerin, kamu emekçilerinin kendi örgütlerine sormalıdır;
İnsanca çalışma koşulları, insanca yaşanabilir ücret Türkiye’deki sendikal hareketi hiç ilgilendirmiyor mu?
Bu hedefler için ortak bir eylemlilik yapılmayacaksa ne için yapılacak?
Hadi ortak bir güç gösteremiyorsunuz, peki o zaman kendini sorumlu hisseden, sınıf bilincine uygun hareket etmeyi iş edinecek bir konfederasyon da mı yok?