İkizdere Vadisi’nin SİT alanı ilan edilmesinden sonra Danıştay, tarihi bir kararla Türkiye’nin ilk milli parkı (1971) Munzur Vadisi’ni de beton kelepçe HES’lerden kurtarıp özgürlüğüne kavuşturdu. Dersimliler için Munzur Baba’yı suyunda, taşında, kayalarında temsil eden, her zerresinde ‘can’ taşıyan kutsal beldede, 20 adet baraj ve HES projesi yapım aşamasındaydı. Bölge halkının uzun yıllardır örgütlü mücadele verdiği […]
İkizdere Vadisi’nin SİT alanı ilan edilmesinden sonra Danıştay, tarihi bir kararla Türkiye’nin ilk milli parkı (1971) Munzur Vadisi’ni de beton kelepçe HES’lerden kurtarıp özgürlüğüne kavuşturdu.
Dersimliler için Munzur Baba’yı suyunda, taşında, kayalarında temsil eden, her zerresinde ‘can’ taşıyan kutsal beldede, 20 adet baraj ve HES projesi yapım aşamasındaydı.
Bölge halkının uzun yıllardır örgütlü mücadele verdiği doğa harikası kutsal vadi, Danıştay’ın bu kararıyla sular altında kalmayacak.
Munzur’daki altı yüz yıllık kadim kültür de çölleşmeyecek.
Danıştay 13. Daire Başkanlığı, Munzur üzerinde yapımı planlanan Konaktepe HES-1 ve HES-2 için yürütmeyi durdurma kararı aldı.
Üretim lisansları durdurulan iki projenin de herhangi bir tahsis ve izninin bulunmadığı gerekçe gösterildi.
Toplam ülke hidrolik enerjisinin binde 0,36’sını üretecek bu iki projenin çevrede yaratacağı ekolojik yıkımın ölçüsü, ölçüsüzdü.
Yargının ‘kamu yararını’ korumaktaki vazgeçilemez niteliğinin öne çıktığı karar, aslında bir hukuk dersi gibi.
Türkiye’nin 42.000 bin hektar alanlı en büyük parkı Munzur, dünyanın ikinci büyük vadisi.
1972 yılında UNESCO tarafından ‘istisnai evrensel doğa’ olarak kabul edilmiş ve endemik 227 bitki türünü barındırıyor.
Danıştay, Munzur Vadisi Uzun Vadeli Gelişme Planı’nın onaylanmamış olduğunu ve Çevresel Etkinlik Değerlendirmesi (ÇED) yapılmadığını belirtti.
Ayrıca Milli Parklar Kanunu gereğince ne bakanlık izni ne de Maliye Bakanlığı’nın milli parkı tahsis belgesi vardı.
Durum böyleyken Enerji Piyasası Kurulu (EPDK) HES’lere üretim lisansı vermişti.
Bu tarihi karar, Danıştay’ın milli parklarda yapımını planladığı baraj ve HES’lere ilişkin emsal bir karar ve öncü içtihat.
Heyecanlı HES piyasasında ruhsatlar ve projelerin havada uçuştuğu, ülkede daha ÇED raporları, bakanlık izni olmayan HES’lerin yapımındaki ‘hukuksuzluk’ da gözler önüne serildi.
Elbette HES ruhsatlarını elinde toplayan merkezi sermaye de bölgeden taşeron firma ayarlayıp, insanlara inşaatta geçici iş vaadiyle yerel mücadeleyi kırma peşinde.
Halbuki dere yataklarına telaşla iş makinelerinin sokup, hayatlarını gıdım enerji tüketmeden aksine doğal yaşamı çoğaltarak üreten bölge insanını jandarma çağırtıp gözaltına aldıracağına önce izin ve ÇED raporlarını alsınlar.