AKP Hükümeti’nin devletin tüm olanaklarının yanısıra, bölgedeki statükocu güçleri de harekete geçirmesine karşın Kürdistan’da referandum sandıkları boş çıktı. Boykot yüzde 67’lere ulaştı. Sistem partilerinin yarattığı ‘evet’ ‘hayır’ çözümsüzlüğüne karşı, Kürtler kendi çözümünü boykotla hayata geçirdi. Bütün sayısal sonuçların ötesinde Kürt halkı statükoyu reddederken Demokratik Özerkliğe evet dedi. BDP’nin Demokratik Özerklik talebi bağlamında yürüttüğü boykot kampanyasının […]
AKP Hükümeti’nin devletin tüm olanaklarının yanısıra, bölgedeki statükocu güçleri de harekete geçirmesine karşın Kürdistan’da referandum sandıkları boş çıktı. Boykot yüzde 67’lere ulaştı. Sistem partilerinin yarattığı ‘evet’ ‘hayır’ çözümsüzlüğüne karşı, Kürtler kendi çözümünü boykotla hayata geçirdi. Bütün sayısal sonuçların ötesinde Kürt halkı statükoyu reddederken Demokratik Özerkliğe evet dedi.
BDP’nin Demokratik Özerklik talebi bağlamında yürüttüğü boykot kampanyasının bu kadar yüksek bir oranda kabul görmesinin referandumun en önemli sonucu olarak önümüzdeki günlerde de siyasette ağırlığını göstereceği kesin.
BDP elde ettiği sonuçla referandumdan galip çıkan iki partiden biri olmuştur. Savunduğu paketi kabul ettiren AKP’nin devleti ve yandaşlarını örneği görülmemiş fütursuzlukla kullandığı düşünüldüğünde tüm baskılara ve sınırlı olanaklara rağmen BDP’nin elde ettiği sonuç onu her anlamda Kürdistan’ın birinci partisi yapmıştır. Bu saatten sonra Kürt sorunu konusunda ısrarla yeni bir muhatap yaratma çabasından vazgeçilmeli BDP’nin referandum sürecinde de dile getirdiği talepleri bahane üretilmeden dikkate alınmalıdır.
Bu referandum sonuçları ile bir kez daha Kürt halkının nihai olarak özgürlükçü, gönüllülük temelinde, eşitliğe dayanan demokratik bir anayasa istediği bariz olarak görülmüştür. İvedilikle yapılması gereken ise Kürt halkının gerçek temsilcileriyle muhatap olunmalı, Kürtçe eğitimin önündeki engeller kaldırılmalı, TMK ve TCK yeniden düzenlenmelidir. Bu referandum sonuçlarının da ortaya çıkardığı Kürt iradesini tatmin edecek bir Siyasi Partiler ve Seçim Yasaları oluşturulmalıdır.
Referandum sonuçları bir kez daha göstermiştir ki Kürt halkı bu statükoyu boykot etme konusunda ortak bir iradeye sahiptir. Boykot, sorunun demokratik çözümü yolunda somut ve inandırıcı adımlar atılana kadar da devam edecektir. Bu anlamda Demokratik Toplum Kongresi’nin tüm bunları içeren Demokratik Özerklik projesi dikkate alınmalıdır, zira Kürt halkı bu konuda ki kararlılığını bu referandum sonuçlarıyla açık seçik ortaya koymuştur.
Referandum sonuçları gösteriyor ki BDP ve AKP kendi seçmenlerini harekete geçirmenin yanı sıra oylarını da arttırmış görünüyor. CHP ancak kendini korurken, MHP merkezden aldığı oyları AKP’ye kaptırmış durumda.
Kemalist, neoliberal statüko reddedildi
BDP öncülüğünde yürütülen ancak batı illerinde sosyalist sol ve bir çok sivil toplum örgütünün yanı sıra bağımsız aydın ve devrimcilerin desteklediği boykot İstanbul’da yüzde 30’lara yaklaştı. İstanbul genelinde 2,465,317 seçmen oy kullanmadı.
Uzun zaman sonra ilk kez statüko karşıtı çok geniş bir blok (sosyalist sol, feminist kadın çevresi, transseksüeller ve eşcinseller, savaş karşıtları ve vicdani redçiler,vb) boykot kampanyasında bir araya geldi. Hem kemalist statükoyu hem de AKP’nin temsil ettiği cinsiyetçi, neoliberalist “İslam-Türk” statükoyu reddeden demokrasi güçlerinin ortak çabası boykotla dikkate değer bir eyleme dönüştü. İstanbul’da gerçekleşen bu ittifak 2011’de yapılacak genel seçimlerde ciddi bir güç olacağını şimdiden gösterdi.
Bu arada yoğun Kürt göçü alan Adana ve Mersin’de de boykot oldukça etkili oldu. Adana’da yüzde 28 oranında gerçekleşen boykotla 381,273 seçmen sandığı boykot etti. Mersin’de de sandığı boykot eden 298,927 seçmen referandumu yüzde 27 oranında boykot etti.
Kürt halkı kendini temsil etti
Boykot başta BDP’nin belediye başkanlığı olan il ve ilçeler olmak üzere Batı’da da bir çok ilde etkili bir sonuca ulaştı. BDP’li belediyelerin yönetimindeki, Diyarbakır, Hakkari, Şırnak gibi illerde boykot yüzde yetmişlere varırken, referandum sırasında vatandaşların piknik yaptığı Yüksekova’da, yüzde 98’e varan bir boykot yaşandı.
Referandum kampanyaları sırasında bir yandan boykot kararı görmezden gelinirken öte yandan da seçmenin tehdit edildiğini iddia eden hayali belgeler üretildi. Türk egemen ve liberal basını boykotu engellemek için AKP’ye açık destek verdi. Tüm bu çabalara rağmen, Kürdistan’ın bazı il ve ilçelerinde öylesine yüksek oranda boykot gerçekleşti ki bu çabaların Kürt halkı tarafından dikkate dahi alınmadığı bir kez daha kanıtlandı.
Özellikle Diyarbakır’da AKP’nin ‘evet’ kampanyasını desteklediğini açıklayan ‘STK’lar ve devletin tüm baskı ve tehdidine karşın Diyarbakır genelinde yüzde 65 oranında bir boykot gerçekleşti. Bu süreçte türetilmek istenen AKP menşeli, “Kürt aydın figürleri”nin tüm çabaları da sonuçsuz kaldı. Kürt halkının meşru temsilcileri yerine kendilerini ikame etmek isteyen bu çevrelere Kürt halkı gerçek mecralarını bir kez daha hatırlattı.
Ayrıca seçim sonuçlarında ortaya çıkan dikkat çeken en önemli noktalardan biri de resmi kemalist ideolojinin Kürdistan’da tümüyle silinmesi oldu.
Bu arada ilçeler bazında da çok çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Örneğin Diyarbakır’ın Lice ilçesinde boykot oranı yüzde 92.2 olarak gerçekleşti. Bu sonuçlara göre ilçede memurların dışında neredeyse hiç kimse referanduma iştirak etmedi.
Yoğun devlet baskısının yaşandığı Hakkari genelinde boykot oranı yüzde 93.2 olurken, Yüksekova’da bu oran yüzde 98 gibi çok nadir görülebilecek bir ortak tavra dönüştü.
AKP’nin özel çaba sarf ettiği merkezlerden Mardin’de yüzde 57 oranında boykot gerçekleşti. Buna göre Mardin genelinde 219.302 seçmen BDP’nin boykotuna katılırken Batman’da da tüm provokasyonlara rağmen yüzde 60 oranında boykot gerçekleşti. Batman genelinde 155,727 vatandaş referandumu boykot etti. Şırnak’ta da referandum sonucunu boykot belirledi. İl genelinde yüzde 78’i bulan boykot, Cizre ilçesinde yüzde 90’a ulaştı. İlçede 54,341 seçmenin sadece 6157’si oy kullandı. BDP’nin belediye başkanlığında ki bir başka Kürdistan ili Van’da da boykot yüzde 57’lerde gerçekleşti. Van’ın Başkale ilçesinde boykot yüzde 86’lara ulaştı. İlçede 28,846 seçmenden sadece 4095’i oy kullandı.
Siirt ve Iğdır’da ise seçmenlerin yüzde 49’u boykota katıldı. Muş’ta da seçmeninin yüzde 46’sı sandık başına gitmedi.