Dün sabaha karşı “Devrimci Karargah operasyonu” adı altında gerçekleşen gözaltı dalgası referandum sonrası yaşayacağımız Türkiye manzarasının ilk fotoğraflarından birini çekmiştir Sosyalist Demokrasi Partisi’nin (SDP) merkez yöneticileri ile üyeleri, Toplumsal Özgürlük Platformu (TÖP) çalışanları, Bilim ve Gelecek ve RED gibi dergilerin yazar ve sorumluları Devrimci Karargah adı altında gözaltına alındı. Daha önce de aynı operasyon kapsamında […]
Dün sabaha karşı “Devrimci Karargah operasyonu” adı altında gerçekleşen gözaltı dalgası referandum sonrası yaşayacağımız Türkiye manzarasının ilk fotoğraflarından birini çekmiştir
Sosyalist Demokrasi Partisi’nin (SDP) merkez yöneticileri ile üyeleri, Toplumsal Özgürlük Platformu (TÖP) çalışanları, Bilim ve Gelecek ve RED gibi dergilerin yazar ve sorumluları Devrimci Karargah adı altında gözaltına alındı. Daha önce de aynı operasyon kapsamında yine söz konusu örgütle ilgisi olmayan devrimciler aylarca tutuklu kalmıştı. Birbirleri ve elbette Devrimci Karargah ile herhangi bir örgütsel bağı olmayan farklı çevrelerden solcuların bir torba operasyon eliyle sudan delil ve ifadelerle toplanması yeni 12 Eylül düzeninin tipik uygulamalarından biri olacak gibi gözükmektedir.
AKP referandum zaferi ile birlikte inşa etmekte olduğu korku imparatorluğunu tüm topluma nüfuz edecek şekilde genişletmekte azimli davranacaktır. Neo-liberal gerici düzen karşısında halkı uyaran sol etkisi ne kadar kısıtlı olursa olsun söz konusu imparatorluğun tahammül edemeyeceği bir tehlikedir.
2007 genel seçimleri ile kazandığı zaferin ardından Ergenekon operasyonu ile kendisine muhalif türlü ulusalcıyı bir torbada toplayarak tutuklatan iktidar şimdi aynı yöntemi kullanarak farklı bir hedefe yöneliyor. Bu kez hedefte sol var!
Sol AKP’den önce ve son sekiz yıllık AKP iktidarı döneminde hedef tahtasındaki yerini hiç kaybetmemiş, her türlü baskı ve keyfi tutuklamaya maruz kalmıştı. Anlaşılan o ki yeni dönemde eskiden imal edilmek zorunda kalınan delillere de ihtiyaç duymayacak yeni bir mekanizma kurulmuş ve buna “Devrimci Karargah operasyonu” adı verilmiştir. Bu yeni düzende hukuk; yine aynı yerinde, iktidarın pratiğinin hemen arkasındadır.
Birbiri ile selamlaşan, çay içen, konuşan herkes yeri ve zamanı geldiğinde bu torbaya bir şekilde dahil edilebilir. Örneğin SDP bir siyasi parti olmasına rağmen Genel Başkanı ve yardımcıları başka bir silahlı örgüt kapsamında tutuklanabilir. Buna SDP ile çeşitli görüşmeler yapan TÖP yöneticileri de eklenir. Yetmez; altı yıldır yayınlanan bir bilim dergisi olan Bilim ve Gelecek’in yönetici ve emekçisi Baha Okar da dahil edilir. O da yetmez; yine başka bir çevre olan RED yazarı Hakan Soytemiz de eklenir. Sonra başka başka kurumlar bünyesinde çalışan bu insanların aslında bambaşka bir silahlı örgüte mensup oldukları yalanına inanmamız beklenir. Solda durduğunu iddia eden bazı çevreler AKP anayasasına yüzü kızarmadan “evet” dedikleri için devlet televizyonu ve hükümet medyası tarafından günlerce parlatılır, Başbakan’dan teşekkür alırken AKP tezgahına gelmeyenler özel tim baskınları ile Emniyet’e alınmaktadır.
Bir hukuk skandalı olan bu operasyon dahilinde gözaltına alınan tüm devrimciler bir an önce serbest bırakılmalıdır. Solun AKP ve onun temsil ettiği neo-liberal gerici düzene, günümüz faşizmine karşı verdiği mücadele tüm baskılara rağmen her koşulda sürecektir. Bu ülkenin tarihi boyunca halka her dönem gerçekleri anlatan bir solu oldu. Şimdi bu tarihin Tayyip Erdoğanların saltanatında silinmesini umanlar daha çok bekleyecekler.