Sayısallaşma ve bilgisayar teknolojisindeki gelişmelerle birlikte medya endüstrisinde son yıllarda gerçekleşen yoğunlaşma ve yöndeşme eğilimleri, sektörde yeni iş yapma biçimleri ve istihdam yapılarının oluşmasına neden olmuş, online gazeteciliği, multimedya gazeteciliği, internet gazeteciliği ya da ağ gazeteciliği olarak adlandırılan ve yeni medya üzerinden gerçekleştirilen gazetecilik uygulamaları ortaya çıkmıştır. Haber üretiminden, haberin içeriğinin oluşturulması ve dağıtımına kadar […]
Sayısallaşma ve bilgisayar teknolojisindeki gelişmelerle birlikte medya endüstrisinde son yıllarda gerçekleşen yoğunlaşma ve yöndeşme eğilimleri, sektörde yeni iş yapma biçimleri ve istihdam yapılarının oluşmasına neden olmuş, online gazeteciliği, multimedya gazeteciliği, internet gazeteciliği ya da ağ gazeteciliği olarak adlandırılan ve yeni medya üzerinden gerçekleştirilen gazetecilik uygulamaları ortaya çıkmıştır. Haber üretiminden, haberin içeriğinin oluşturulması ve dağıtımına kadar bir dizi gazetecilik pratikleri üzerinde kendini gösteren bu süreç, aynı zamanda, haberin ve okuyucu/izleyici/dinleyicilerin de tümleşmesi sonucunu da doğurmuştur.
Özellikle Amerika ve gelişmiş Avrupa ülkelerinde medya sektörü örgütlenmelerini yöndeşme süreçleri içerisinde tamamlarken, Türkiye’de de sayısal iletişim teknolojisinin giderek yaygınlaşması ve internet üzerindeki reklam akışının artması gibi unsurlar medya şirketlerinin internete yatırım yapması konusunda adımlar atmasını sağlamıştır. Öte yandan yeni iletişim teknolojilerine dayalı üretim tarzına geçmenin ilk baştaki yüksek maliyetli yatırım zorunluluğu dışında, üretim ve dağıtım konusunda sağlayacağı maliyetin uzun vadede geleneksel medyaya oranla daha düşük olması ve daha az zaman gerektirmesi de medya şirketlerine tümleşik modele geçme konusunda motivasyon sağlamaktadır. Bu da aslında medya endüstrisinin internete karşı takındığı tavrın gazeteciliğin ifade ediliş tarzını geliştirme isteğinden ziyade, büyük ölçüde ekonomik gerçekler tarafından belirlendiğini göstermektedir.
Yöndeşme ve Değişen Ortam
Sayısal iletişim teknolojileriyle geleneksel medya arasında yaşanan yöndeşme iki boyutta ele alınabilir. İlk olarak geleneksel iletişim sektörlerinin (Televizyon, radyo, gazete gibi) internet, cep telefonu, sayısal televizyon gibi yeni medyalarla işbirliği içine girmesinden doğan sektörel yöndeşme; ikinci olarak ise sayısal teknolojilerle birlikte, geleneksel medyanın telekomünikasyon, internet teknolojilerinin bir arada kullanıldığı teknolojik yöndeşmedir.
Haber üretim sistemlerinin sayısallaşması, geleneksel olarak gazete, radyo ve televizyon birimlerinin internet ortamında tümleşmesini için teknolojik zemin hazırlamıştır. Sayısal sistemler gazetecilerin üretiminin içeriğini birçok yönden desteklemeleri için, veri dosyalarını (ses, video, metin) aynı ortamda kullanabilmelerini mümkün kılar. Böylece, tanımlanan yöndeşme süreci şimdi ya da daha sonra medya kuruluşlarının ses, görüntü, yazının aynı forumda kullanılabileceği ve hızlı bir etkileşimin gerçekleştirilebileceği farklı haber yapma uygulamalarının yapılabileceği bir sahneye taşınmasına neden olmaktadır.
Öte yandan, medya endüstrisinin internete karşı takındığı tavır büyük ölçüde gazeteciliğin ifade ediliş tarzını geliştirme isteğinden ziyade ekonomik gerçekler tarafından belirlenmektedir. İnternet, giderek daha fazla reklam çeken bir ortam olması dolayısıyla da medya holdinglerinin yatırımlarını çekmektedir. Gazetecilik alanında internet, aynı zamanda, geleneksel medya ile karşılaştırıldığında var olan yatırım ve kaynaklardan tasarruf yolu olarak görülmektedir. Hem haber kaynaklarına ulaşma ve hem de haber üretiminden, dağıtımına kadar geçen süreçte internetin maliyetleri düşürücü bir işleve sahiptir. İnternetin özellikle basım konusunda oldukça avantajlı bir boyutu vardır. Ancak elbette ki internetin gazetecilik maliyetleri açısındaki bu avantajları, onun toplumdaki kullanma oranının çokluğu ile anlam bulacaktır. Bu faktör gazete endüstrisinin internet ortamına yatırımları konusunda önemli bir yere sahiptir. Başka bir ifade ile toplumdaki internet gazetelerine olan talep ile internet gazeteciliğinin gelişimiyle doğru orantılıdır. Böylece internet gazeteciliği uygulamalarını, internet kullanıcılarının niceliğinin yanında internet ortamındaki reklam gelirinin miktarıyla değerlendirmek daha sağlıklı sonuçlar elde edebilmeyi sağlayacaktır.
Şimdi gelinen noktada artık anaakım medya holdinglerinin internet üzerinde yayın yatırımı hakkında “bekle ve gör” politikasının bir adım ötesine geçerek, yavaş yavaş geçiş sağlama yönünde hareketlendikleri söylenebilir. Ancak diğer taraftan internete uzun süredir gazetelerin haber bürolarında bir bilgi toplama aracı olarak kullanılmıştır. Ve bu anlamda gelecekte birçok ülkede medya kuruluşlarının, yöndeşmenin etkisiyle, internet gazeteciliğine geçeceği beklenmektedir.
Yeni Organizasyonel Yapılanmalar
Sayısal teknolojiler ve yöndeşme gazetecilikteki haber üretimi anlayışını değiştirmiştir. Gazeteciler için yeni bir alan açan bu değişiklikler birçok yoldan gazeteciliğin görünümünü yeniden şekillendirmektedir. Haber merkezlerinin yapıları, gazetecilik uygulamaları ve haberlerin içeriği tümüyle değişim halindedir.
Her medya kuruluşunun çalışma pratiğinde üç faaliyet yer alır: bilgi toplama, haber üretimi/kurgulama ve dağıtım. Geleneksel medyada bu faaliyetler ayrı ayrı birimler ve uygulamalar şeklinde somutlaşmaktadır. Fakat yöndeşme ile birlikte 2000’li yıllardan bu yana çoklu ortam haber merkezleri ve farklı medyaların haber büroları arasında işbirliği ve birleşim kendini göstermektedir. Tümleşik haber merkezleriyle birlikte içerik üretimi ve dağıtımı tümleşik bir iş yapma pratiği olarak ortaya çıkmaktadır. Tümleşik haber merkezleri yapısı gereği çoklu beceriyi gerektirir. Bu anlamda haber merkezlerindeki tümleşme geleneksel gazeteciliğe ilişkin bazı geleneklere ters düşmektedir.
Haber Merkezlerinin Yöndeşmesi: Tümleşik Haber Odaları
Geleneksel haber bürolarından tümleşik haber merkezlerine doğru geçiş sosyal yapı, üretim ve tüketim bağlamında aşama aşama gerçekleşmektedir. 1990’ların sonlarında birçok gazete web gazeteciliğine başladıklarında, genellikle kağıt baskı içeriklerinin yeni medya platformuna uyarlanması için çalışan küçük haber odaları kurmuşlardır. Daha sonra internet kullanımının yaygınlaşması ve bu alandaki reklam yatırımlarının fazlalaşması, internetin gazetecilik açısından bir fırsat olarak görülmesi gibi etkenler sonucunda bazı haber kuruluşları geleneksel ve yeni medya haber odalarını tümleştirmek için girişimlerde bulunmuşlardır.
Tümleşik haber merkezi kavramı gazeteler için bütün gazete ve yazı işleri birimlerinin bir araya getirilmesi ve ek olarak internet ve diğer sayısal ortamlarda ses ve hareketli görüntü özelliklerini kullanabilmek için, aynı ortamda ses ve görüntü stüdyolarının kurulması anlamına gelmektedir. Bu modelde muhabirler ayrı birimler veya programlar halinde değil de, bir bütün halinde tek bir fiziksel ortamda çalışırlar. Bu uygulama habercilerin tekli ortama karşı bağlılıklarını kırar ve onları her ortam için haber yapmaya yönlendirir. ‘Herkes her şeyi yapar’ felsefesiyle hareket edilen bu sistemde gazeteciler her haberi bütün birimler için hazırlar ve onlardan video düzenleme, kayıt, sesli anlatım ve web yayını konularında nitelikli olmaları beklenir. Tümleşik haber merkezleri fiziksel tümleşmeyi gerektirir ve tek bir haber merkezinden hem ortak bir platform için hem de her birim için içerik üretimi yapılır.
Tümleşik haber büroları, medya şirketleri açısından genel olarak bir dizi stratejinin sonucudur. Bunlar, üretim maliyetlerinin tasarrufu, haber odalarının organizasyonel ve teknik tümleşimi, çoklu-beceri iş gücünün kullanımı, üretimin her noktasında sayısal teknolojinin kullanılması, hizmetlerinin yeni medya ortamına genişlemesi ve talebe yönelik esnek üretimin gerçekleştirile
bilmesi şeklinde sıralanabilir.
Üretim ve dağıtım açısından, tümleşik haber merkezleri tasarruflu bir strateji ve fırsat olarak ifade edilebilir. Genelde yöneticiler tümleşik haber odalarını gazeteciliğin niteliğini artırabilmenin yanında üretim maliyetlerini düşürmek anlamında düşünürler. Bu yüzdende tümleşik haber merkezleri çoklu altyapılı haber üretimi ve yüksek kar sağlamak için önemli bir fırsat olarak görülmüştür. Öte yandan tümleşik sistem haber profesyonellerinin sırtına ağır bir yük bindiren, zor bir denge işidir. Muhabirler zaman sorunuyla karşı karşıya kalarak hem üç geleneksel medya (radyo, televizyon, gazete), hem de sayısal iletişim ortamı (internet, cep telefonu vs…) için haber yapmak zorundadırlar.
Profesyonel Kimliğin Dönüşümü
Yeni iletişim teknolojilerinin gazeteciler üzerindeki potansiyel etkileri, pratik becerilerden gazetecinin profesyonel rolüne kadar uzanır. İnternet teknolojilerin ortaya çıktığı günden bu yana gazetecilerin işlev ve konumları hakkında birçok tartışma yapılmıştır. Kimi zaman gazeteciliğin artık eskisi gibi olmayacağını hatta zamanla yok olacağı, kimi zamanda gazetecilerin eskisinde daha güçlü bir konumda rollerine devam edecekleri iddia edilmiştir. Ancak Carey’in de vurguladığı gibi gazetecilerin konum ve işlevleri gerçekte ideallerle değil, pratiklerle şekillenmektedir.
Gazeteciliğin demokrasi içindeki sağlam yeri ve gerekliliği gazeteciliğin sosyal konumunun her zaman için kalıcı olmasının garantisidir. Fakat gazeteciler toplumdaki statüleri korumak için önceki içerik ve uygulamalara göre daha fazlasını sunmak zorundadırlar. Bunun en önemli nedenlerinden biri, internetin sunduğu geniş bilgi ağıdır. Bu bilgi bolluğu içerisinde gazeteci konuları anlaşılabilirlik çerçevesinde sunarak, konumlarını korumanın da ötesinde güçlendirebilirler. Öyle ki önceleri halkı bilgi kıtlığından kurtarmak için doğan gazeteciliğin şimdilerde en önemli var olma sebebi ise halkı bilgi yığınından kurtarmaktır. Bu yeni misyona vurgu yapan Schudson’a göre, her birimizi eşit bilgi alıcısı ve göndericisi yapan teknolojiye rağmen, gazetecilik endüstrisi olmadan çağdaş dünyayı resmetmek oldukça zordur.
Şüphesiz yöndeşmenin gazetecilikteki etkilerini tanımlayacak en önemli unsurlardan birisi de okurun durumudur. Yöndeşme sürecinde geleneksel medyada ‘okuyucu’, ‘izleyici’, ‘dinleyici’ gibi medya araçlarının özelliklerine göre tanımlamalar yapılırken, yeni medyanın ürünleri takip edenlerde de, sektörde ve iş yapma biçimlerinde olduğu gibi bir tümleşme görülmektedir. Artık yeni medyayı takip edenler hem okuyucu, hem izleyici, hem dinleyici ve hem de gücünü yeni medyanın etkileşimci özelliğinden alan bir ‘katılımcı’ ve hangi içerikle ilgileneceğine karar verme konusunda eskiye nazaran görece daha özgür olan bir “kullanıcı”ya dönüşmüştür.
Diğer taraftan bu yeni dönemde gazetecilerin profesyonel kimliğinin belirlenmesinde önemli olan başka bir unsurda yeni iletişim teknolojilerinin sunduğu avantajlarla oluşan okuyucunun yeni konumudur. İnternetin teknik altyapısı ve kullanılan yazılımlarıyla birlikte kitle iletişim araçlarına özgü tek yönlü haber akışı ve hiyerarşik yapının bir ölçüde kırıldığı bu dönemde izleyicinin dönüşümünde rol alan en önemli öğe etkileşimdir. Geleneksel medyanın tersine internet ortamının etkileşim özelliği gazetecilerin iletişim sürecindeki konumlarının tekrar gözden geçirilmesini gerektirmiştir. Toplumdaki yerlerini korumuş olmalarına rağmen, yine de gazetecilerin profesyonel iletişimciler olarak pozisyonlarını yeniden düşünmeleri ve içerik üretim sürecinde okurların görüşlerine de yer vermeleri gerekir.
Zira okura yeni dönemde atfedilen görev gazeteciliğin gerçek yardımcı üreticisi ya da sadece dinlemekle kalmayan konuşan bir tartışmacı olmasıdır. Okurla gazetecilik arasındaki bu etkin iletişim gazeteciliğin toplumdaki sosyal konumunu güçlenmesine neden olabilir. Bu durumda gazetecinin görevi okuyucular arasındaki tartışmayı yönetmek ve mesleki yeteneklerini kullanarak okuyucuya materyal sağlamaktır. Ayrıca okuyucuyla beraber tartışmada yer alması gerekir. Ancak burada ifade edilmesi gereken bir şey ar ki oda gazeteci ile okur arasında, gazetecinin daha nitelikli iş yapabilmesine neden olabilecek, tartışmaları zenginleştirecek bir iletişimin olması ancak ve ancak okurun kültürel donanımıyla ilgilidir. Öyle ki, internet ortamının bilgiyi elde etmede gösterdiği kolaylığa rağmen, çoğu insan bilgi toplamak için ne kültürel ve ekonomik donanıma, ne zamana ne de isteğe sahiptir.
Öte yandan internetin etkileşim ve bilgiye, eskiye oranla daha hızlı ve engelsiz, ulaşma özelliğinin gazetecilerin geleneksel pozisyonunu zayıflatabileceği görüşünü ifade edenler de vardır. Buna göre internetle birlikte gazeteciler ‘halkın bilmesi gerekenlere karar verenler’ pozisyonundan, olayların yorumcusu ve detayları aktaran konumuna yönelmiştir. Bu durum, mesleğin sosyal rolünün yani profesyonel kimliğinin yeniden inşasında okuyucuya önemli rol yükler.
İzleyici ile olan bu yeni ilişki biçimi gazetecinin profesyonel kimliğinin geliştirilmesi yönünde olumlu bir işlev görebilir. Sayısal ortamın etkileşim özelliği sayesinde gazetecinin ulaşılabilir olması okuyucuların/kullanıcıların gazetecinin hata ve eksiklerini belirtmesini ve hatta gazeteciyle belli konuları tartışabilmesini sağlayabilir. Ayrıca internetin sağladığı imkanlar çerçevesinde gazeteci kaynaklarını okuyucuyla paylaşabilir. Bu da sadece ortaya konan haberin değil, haberin yapım aşamasının da okuyucu tarafından görülebilmesini sağlar.
Gazeteciliğin Dönüşümü: Yeni Beceriler ve İstihdam Yapıları
Gazeteciler, gazeteciliğin bir meslek haline geldiği dönemden bu yana teknolojinin gelişimi ve sektörün yapılanmasına bağlı olarak sürekli yeni beceri ve donanıma sahip ola gelmişlerdir. Önce radyo, sonra televizyon ve şimdi de internet, gazeteciliğin iş tanımlarının genişlemesinde ve dönüşmesinde önemli parametrelerdir. Yeni teknolojiler yeni beceriler gerektirir ve bu sadece günümüze özgü bir durum değildir. Telgraf ya da televizyonun ilk çıktığı dönemlerde gazeteciliğe etkileri düşünüldüğünde, yeni gelişmelerin gazetecilikte bir takım becerilere olan gereksinimi artırması ve mesleğin karakterini etkilemesi doğaldır. Bu yüzden de ilerleyen yıllarda teknolojik gelişmelerin büyük çapta değişimleri doğuracak olması da medya profesyonellerin iş pratiklerinin bu değişiklikler çerçevesinde yeniden şekillenmesini zorunlu kılmaktadır.
Öte yandan yeni iletişim teknolojileri ve internet medya üzerinde yeni iş pazarları meydana getirmiştir. Şöyle ki, internet ve diğer sayısal ortamlar medya için içeriklerini sunabilecekleri ve bu yolla kar elde bilecekleri yeni alanlar doğurmuştur. İlerleyen sayısallaşma, teknolojik ve sektörel anlamda bir yöndeşmeyi doğurduğu gibi işgücü açısından da bir yöndeşmenin yaşanmasına zemin hazırlamıştır. Yeni teknoloji birçok işi daha az insanla yapmaya olanak sağlayarak hem üretim maliyetlerinin düşmesini ve hem de üretimin hızlanması sağlamaktadır.
Bu bağlamda, yeni medya endüstrisi, hizmet ve ürün sunmak için telekomünikasyon ve bilgisayar teknolojisinin öğelerini birleştirir. Böylece yeni medya profesyonelleri her tür bilgi, iletişim ve eğlence ürününü hazırlarken, herhangi bir tanımlanmış endüstriyle sınırlı kalamazlar. Çalışma koşulları, istihdam ve iş yapma biçimleri pazar yapısının taleplerine göre şekillenmektedir. Dolayısıyla yeni medya sektöründeki gelişmeler, medya endüstrisindeki istihdama yönelik gelecek vizyonlar
ı açısından oldukça önemlidir (İLEF Rapor, 2007: 7). Ultra-çapraz mülkiyet ilişkileri yoğunlaşması, yöndeşme gibi olgular, alandaki iş ve üretimin tanımlamaları ve sınıflandırmalarını karmaşıklaştırmaktadır. Yeni medya yeni teknolojilerle birlikte belirginleşirken aynı zamanda iş dünyasına şekil veren yeni kavramların kaynağı olmuştur. Bu belirleyicilik iş kimliklerinde büyük ölçüde çeşitlilik üretmiş ve yeni medya çalışanları; dijital tasarımcılar, web sayfa tasarımcıları ve eğlence ürünleri üreticileri olarak sektöre dâhil olmuşlardır.
Yöndeşme Becerileri
Gelinen bu noktada sayısallaşma ve yöndeşme ile ortaya çıkan yeni beceriler, gazetecilerin çekirdek becerilerinin yerini almamış, sadece gazeteciler için gerekli olan beceri sayısını artırmıştır. Geleneksel gazetecilikte olduğu gibi bir alanda uzmanlaşma yerine, gazetecilerden günlük pratiklerinde televizyon, gazete, internet ve radyo gibi farklı medya ortamları için haber üretebilecek çoklu becerilere (multi-skilled) sahip olmaları beklenmektedir.
Ayrıca yöndeşik gazeteci için yazma tekniklerine hâkim olmak tek başına yeterli değildir. Yazma ve özetlemeye ek olarak video ve ses düzenleme, kurgulama, sayfa ve web tasarımı, fotoğraf çekme ve düzenleme, grafik ve animasyon yapabilme ve bu işleri internet ortamında gazetecilik mantığı ile sunabilme yeteneklerine sahip olmalıdır. Yine bu süreçte editörler, farklı platform ve medyalardan gelen enformasyonu işleme tabi tutmalarından dolayı çok daha önemli role sahip olmuşlardır. Bu yüzden de tıpkı muhabirler gibi editörler de bütün medya birimlerindeki kavramları çözebilmek için gerekli nitelikleri edinmek zorundadırlar.
Görüldüğü gibi, sayısal teknoloji ve internet bağlamında ortaya çıkan yeni beceriler gazeteciliğin mesleki anlamda kendilerini sürekli olarak geliştirmeleri gereğini zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda, yeniçağda gazetecilerin ihtiyaç duyduğu yeni becerileri üç farklı grupta incelemek mümkündür.
İlk olarak bilgi toplama ile ilgili beceriler vardır. Bu beceriler, etkili araştırma stratejileri ve ölçütlerinin nasıl oluşturulacağını, internet tabanlı arama motorlarının nasıl kullanılacağını anlamayı kapsar. Aslında internet ilk çıktığı günden bu yana gazeteciler için bilgi sağlama ve kaynak konusunda vazgeçilemez bir yardımcı olmuştur. Dolayısıyla bir bilgi kaynağı olarak interneti gazetecilik açısından düşünmek yeni bir şey değildir. Ancak yine de gazetecilerin aranılan bilgiye kısa sürede ulaşabilmek için doğru arama ölçütleri oluşturabilmek, bulunan enformasyonun doğruluğunu teyit edebilmek ve ele alınan konuyla olan ilişkisini kurabilmek, arama sonucunda ortaya çıkan bilgi yığını içerisinde konuya dair haber niteliği taşıyacak unsurları seçebilmek ve özetleyebilmek gibi çekirdek becerilere sahip olmaları gereklidir.
İkinci grupta, internet üzerinden arama motorları aracılığıyla, bilgi elde edebilmenin yanı sıra değişik materyallerle (kamera, yazı, ses kayıt cihazı, dijital fotoğraf makinesi vs.) haber toplayabilme ve internet üzerinden haber sunumunu mümkün kılabilecek donanım ve yazılımları kullanmayı sağlayan beceriler vardır. Analog sistemden sayısal sisteme geçişte bir köprü olan bu beceriler sayısal kamera ve fotoğraf makinelerini, internet bağlantılı dizüstü bilgisayarları, gelişmiş yeteneklere sahip cep telefonlarını ve internet üzerinden haber sunumu için gerekli görüntü, ses ve metin düzenleyici/kurgulayıcı araçları kullanabilmek şeklinde sıralanabilir.
Bu gruptaki beceriler gazeteciyi multimedya üreticisi yapmaktadır. Multimedya genellikle tümleşik halde bulunan dijital metin, fotoğraf, grafik, animasyon, ses ve video öğeleriyle birlikte dinamik kullanıcı arayüzlerinin inşa edildiği içerik, servis ve ürünler olarak geniş bir tanıma sahiptir. Multimedya gazetecisinden çekirdek becerilerinin yanı sıra bir proje idarecisi, grafik ve animasyon tasarımcısı, ses ve görüntü/video kurgucusu ve web tasarımcısı gibi çoğul becerilere sahip olması beklenir. Çoklu becerilerin gazeteciye normalinden fazla iş sorumluluğu yüklemesinin yanı sıra, haberi birçok açıdan (ses, video, metin, grafik, animasyon) beslemesi bakımından gazeteciye daha iyi bir perspektif kazandırdığı söylenebilir.
Üçüncü grup ise, üretilen içeriği sayısal iletişim ortamlarında yayınlamak için, bugün çok az gazetecinin sahip olduğu, tamamen yeni becerileri kapsamaktadır. Bu pratik Html, Java gibi içeriğin internet ortamında sunulmasında kullanılan web tasarım programlarını kullanabilmeyi gerektirir. Ayrıca web sayfasının haber akışına göre belli bir periyodik içermeyen, belirsiz zaman dilimlerinde sürekli güncellenmesi için gerekli olan programların öğrenilmesi de önem taşımaktadır. Bu gruptaki yeni becerilerin çekirdek becerilerle kesiştiği nokta ise bütün bu içeriği Web sayfasında kullanıcıların rahatla izleyebileceği düzlemde, gazete tasarımına uygun bir biçimde yerleştirebilme ve etkileşimde bulunma metotlarını kullanabilme becerisidir.
Yeni İşler Eski Sorunlar: Gazetecinin Ezilişi
Yeni medya çalışanının tanımını yaparken birçok açıdan geleneksel gazeteciliğin dışında yeni çerçeve çizmek pek mümkün değildir. Çünkü profesyonel kimlikleri, iş ve sosyal güvenceleri ve iş modelleri gibi temel konularda geleneksel gazeteci tanımını sarsacak köklü bir değişiklik olmamıştır. Ancak beceri ve yetenek konusunda yöndeşme gazetecisi geleneksel gazetecinin çekirdek yeteneklerinin yanında bir takım ek becerilere ihtiyaç duymaktadır.
Yeni medya endüstrisi içerik üretimi ve dağıtımı konusunda sürekli yeni olanaklar sağlarken çalışanların iş güvenliği, ücretleri, sendikal örgütlenmeleri gibi konularda hiçbir ilerlemenin kaydedilmediği bir ortam olmuştur. Esnek istihdam yapısıyla birlikte çalışanlar için yeni olumsuz koşullar yaygınlaşırken, ücretsiz çalışma saatlerinin artması, yeni beceriler açısından eski çalışanların tasfiyesi, iş güvenliği ve yeni becerilere adaptasyon konusunda kurumsal eğitimin eksikliği gibi konular bu yeni dönemin yükselen sorunları olarak ortaya çıkmaktadır.
Yeni dönemde öncelikli sorun, melez (hybrid) gazeteciler olarak da adlandırılan yeni medya profesyonellerinden beklenilen beceri ve yeteneklerin kazanılması konusunun ciddi bir eğitim süreci gerektirmesidir. Dolayısıyla yeni medya profesyonelleri, sürekli gelişen teknolojiye ve buna bağlı olarak sektörün dinamik yapısına ayak uydurmak ve yeni iş alanlarında yeteneklerini geliştirmek için zamanlarının büyük bir kısmını öğrenmeye ve yeteneklerini geliştirmeye harcarlar. Medya sektöründeki meslek içi eğitimin yetersizliği düşünüldüğünde, gazetecilerin yeni becerileri edinmede hem zaman hem de ekonomik açıdan bir çok zorlukla karşı karşıya geldiği söylenebilir.
Batt vd.’nin yeni medya çalışanlarının iş koşulları üzerine yaptıkları araştırmaya katılan yeni medya profesyonellerinin ortalama iş saati haftada 53 saat olarak ifade edilmiştir. Fakat yeni medyada doğrudan üretim için harcanan iş saatinin, bu rakamın sadece yüzde 49’u olduğu belirlenmiştir. Geri kalan yüzde 51’lik zaman ise zaman ise yeni iş arayışlarına ve müşteri ilişkilerine harcanmaktadır. Dolaylı işlere harcanan bu zaman dilimi de ödeme yapılmayan eğitim zamanına dahildir ve yeni medya çalışanları, zamanlarını güncel projelere harcadıklarından daha çok bir sonraki iş takibi için harcarlar. Çünkü yeni medyadaki iş politikaları uzun görev süresi olan işçilerden çok, pazarlanabilir özel yetenek ve projeler çerçevesinde oluşturulur. Bu yüzden de yeni medya çalışanları geleneks
el medya çalışanları gibi düzenli ve ‘sürdürülebilir’ iş rutinine sahip değillerdir.
Yeni dönemde ortaya çıkan bir diğer önemli sorun ise yeni medya gibi esnek yapılı ve projeye dayalı bir sektörde çalışanlarının iş güvencesi konusudur. Batt vd. nin yaptığı çalışmada sürekli olarak büyüyen endüstride çalışanların sadece üçte ikisi gelecek iki yıl işlerinde sabit kalacaklarını düşündüğü belirlenmiştir. Araştırmaya katılanların genelde yeni medya çalışanları içerisinde yüksek maaşla istihdam edilenler olmasına rağmen sağlık sigortası, çalışma saatleri, izin ve gibi sosyal güvence politikaları açısından ihmal edildikleri görülmüştür. Buna göre tam gün çalışan profesyonellerin sadece yüzde 77’sinin sağlık sigortası ve yüzde 72’sinin kapsamlı sağlık bakımını işverenlerden; bağımsız konumda çalışanların ise (freelance) yüzde 25’inden daha azı bu tür yardımları işverenlerden ya da müşterilerden almaktadır ve sadece yüzde 11’inin kapsamlı sağlık sigortası bulunmaktadır.
Görünen o ki yeni medyanın profesyonellere sağladığı imkânlar geleneksel medyayı aratacak cinsten olacak. Çalışma saatleri, iş kapasitesi ve artan nitelik ihtiyacı dolayısıyla yeni medya profesyonellerinin sorunları eskiye oranla katmerleşecektir. İş bölümü ve kazancındaki adaletsizlik de şimdi olduğundan daha da fazla kendisini gösterecek, “yeni iş bölümü yapısında kimileri basit iş gücü birimlerinden devasa karlara imza atan ‘patronlara’ dönüşürken, sektörde istihdam edilen çoğunluk için durum” (İLEF Rapor, 2007: 8) daha da kötüye gidecektir.
Sonuç
Sayısal teknoloji ve internet bağlamında gazetecilik açısından ortaya çıkan yeni beceriler gazeteciliğin mesleki anlamda kendilerini sürekli olarak geliştirmeleri gereğini zorunlu kılmaktadır. Bu yeni dönemde gazeteciler artık çekirdek becerilerin yanı sıra video ve ses düzenleme, kurgulama, sayfa ve web tasarımı, fotoğraf çekme ve düzenleme, grafik ve animasyon yapabilme ve bu işleri internet ortamında gazetecilik mantığı ile sunabilme yeteneklerine sahip olmaya zorlanmaktadır. Bu yüzden de gazetecilerden bütün medya birimlerindeki kavramları çözebilmek için gerekli nitelikleri edinmek ve multimedya üretimi yapabilmek için çoğul becerilere donanması beklenir. Ayrıca yeni teknik yeteneklerin yanı sıra yeni medyada başarının anahtarı olarak görülen karmaşık problemleri çözebilme, müşteri ilişkilerini yürütebilme, kaynakları verimli kullanabilme gibi yönetsel becerilerle birlikte satış, pazarlama gibi yeteneklere sahip olmaları da yeni medya profesyonellerinden beklenen beceriler arasındadır.
Tüm bunlara karşılık yöndeşme medya endüstrisi açısından, genel itibariyle, avantajlı olurken bu yeni dönemde gazeteciler esnek istihdam yapısıyla birlikte yeni olumsuz koşullarla karşı karşıya kalmışlardır. Ücretsiz çalışma saatlerinin artması, yeni beceriler açısından eski çalışanların tasfiyesi, iş güvenliği ve yeni becerilere adaptasyon konusunda kurumsal eğitimin eksikliği gibi konular, bu yeni dönemin yükselen sorunları olarak kendini göstermiş, gazeteciler açısından “yeni olan” eski sorunların daha da büyümesi şeklinde gerçekleşmiştir.
* Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi
Kaynaklar
Batt, R, Christopherson, S, Rightor, N, ve Van J, D (2000) NET WORKING: Work patterns and workforce policies for the new media industry Ithaca, NY: Cornell University, School of Industrial and Labor Relations, Center for Advanced Human Resource Studies.
http://digitalcommons.ilr.cornell.edu/cahrswp/97 Erişim Tarihi: 13.10.2008.
Carey, J (1997) The Communications Revolution and the Professional Communicator. In: Munson, Eve Stryker and Warren, Catherine A. (eds.): James Carey. A Critical Reader, University of Minnesota Press, Minneapolis.
Schudson, M (1995) The Power of News, Harvard University Press, Cambridge.
İLEF RAPOR (2007) Medya ve İletişim Eğitiminde Uluslararası Üniversitelerin Temel Eğilimleri Raporu İçin İletişim Çalışmaları, Kitle İletişimi, Gazetecilik ve Medya Çalışmaları Birimleriyle İlgili Alt Rapor. (Uzun dönemli (2020) İLEF stratejisini oluşturmak amacıyla hazırlanan alt rapor).