İsrail bir kez daha Lübnan’ı tehdit ediyor Lübnan Komünist Partisi, Lübnan halkı ile dayanışmaya çağırıyor Lübnan Komünist Partisi Irkçı, apartheid İsrail devletine (hem para hem de kitlesel imha silahları şeklinde) koşulsuz destek vermekten asla imtina etmeyen Amerika Birleşik Devletleri’nin açık desteğiyle İsrail bir kez daha tüm Lübnan halkına ve Lübnan direniş hareketine karşı tehdit ve […]
Irkçı, apartheid İsrail devletine (hem para hem de kitlesel imha silahları şeklinde) koşulsuz destek vermekten asla imtina etmeyen Amerika Birleşik Devletleri’nin açık desteğiyle İsrail bir kez daha tüm Lübnan halkına ve Lübnan direniş hareketine karşı tehdit ve terör diline başvuruyor.
İsrail egemenleri 2006 yazında ve ondan önce defalarca Lübnan’a saldırıları sırasında sürekli uyguladıkları vahşeti hatırlatarak, silahsız sivillere, küçük çocuklara ve bebeklere sığınak olan evleri yıkmaktan çekinmeyeceklerini bir kere daha taahhüt ediyor. Bu tehditler, Lübnan’daki direniş faaliyetlerine karşı adeta bir zafer kazanmak için umutsuz bir çaba ve 1982’den bugüne kadar ordularının uğradığı tüm yenilgilerin intikamını almaya yönelik (başarısız kalmaya mahkûm da olsa) bir girişim olarak karşımıza çıkıyor.
İsrail’in casusluk hücreleri, 2005 yılından beri Lübnan’da meydana gelen birçok suikast ve patlamanın gerçekleştirilmesi ve üzerinin örtülmesiyle İsrail’in ilişkili olabileceğini gösteren sonuçlar vererek Lübnan içinde teşhir ediliyor ve çökertiliyor. Eş zamanlı olarak bir dizi İsrailli bakan ve general, Lübnan’ın bir kez daha kendini “iç savaşın” eşiğinde bulabileceğini “öngörüyor” ve hatta müteveffa Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikastını soruşturan uluslararası mahkemenin başlamasıyla doğrudan bağ kurarak düşmanlıkların patlak vereceği tarihi bile belirliyor. Yukarıdaki çerçevede İsrail’in Netanyahu-Lieberman-Aşkenazi hükümeti, Lübnan ile sınır hattı boyunca silahsız sivillerin kaçırılması, askeri manevralar ve Lübnan hava ve deniz sahasının ihlal edilmesini de içeren üzere bir dizi saldırgan ve kışkırtıcı tedbir yoluyla ciddi gerginlikler yaratmayı sürdürüyor. Daha yakın tarihlerde de hava sahasını korumak için “demir kubbe” projesini henüz bitirdiğini ve onlarca modern Amerikan askeri hava aracını teslim alacağını duyurdu.
Tüm bu gelişmelerin en talihsizi ise Birleşmiş Milletler’in ve AB içindeki bazı ülkelerin, Güney Lübnan’daki Birleşmiş Milletler UNIFIL askeri kuvvetlerinin 1701 sayılı BM kararını ve içeriğini, zalimin ve işgalcinin (İsrail) lehine, mazlumun (Lübnan) aleyhine “yaratıcı şekilde” açıklamaya çalışarak faaliyet gösterdiği bir zamanda takındıkları devekuşu misali siyasi duruştur. Arap halkına ve onun haklı davasına karşı bu BM/AB duruşu, maalesef yeni bir şey değildir. Filistin halkının ambargolar, suikast girişimleri, kitlesel sürgünler ve etnik temizlik, işgal altındaki topraklarda silahlı yerleşim ve birçok şehrin, özellikle de Kudüs’ün “Saf” Yahudi şehrine dönüştürülmesi ile devam eden cefasında bu meydandadır. Bu BM/AB peşin hükmü, ayrıca Lübnan halkına karşı aralıksız uygulanagelen vahşetler karşısındaki suskunluklarından da bellidir.
İsrail’in hava, su ve kara sahamızdaki ihlallerinin sürüp gitmesini, Netanyahu-Lieberman-Aşkenazi hükümetine verilen koşulsuz Amerikan desteğinin sürüp gitmesi ile birlikte, ülkemize savaş açılmasının tekrar gündeme geldiğine dair açık bir işaret olarak görüyoruz. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın resmi çevrelerinde hazırlanan ve “Üçüncü Lübnan Savaşı”ndan söz edilen “senaryolara” ilişkin haberlerin şu sıralarda belli “medya merkezleri”nde ve “stratejik araştırma merkezleri”nde dolaşmakta olması göz önüne alındığında bu durum özellikle endişe vericidir.
Bu nedenle, dünya genelindeki tüm solcu, ilerici, işçi sınıfı, demokratik ve komünist güçleri, Lübnan halkı ile dayanışmalarını tüm biçimlerde ve mümkün olan en geniş dayanışma kampanyaları ile ifade etmeye çağırıyoruz. Böyle bir kampanyanın İsrail, ABD ve NATO’yu yeni yıkıcı savaş projelerini uygulamaktan vazgeçireceğini ümit ediyoruz. Ayrıca tüm Avrupa-Akdeniz işçi sınıfı ve komünist partilerini yakın bir zamanda tüm faaliyetleri ve hareketleri, özellikle ABD’nin İsrail’e bölgemizdeki herhangi bir ABD ve NATO üssünü ülkemize ve halkımıza karşı bir saldırısında kullanma izni vermesini önleme ye yönelik faaliyetleri koordine etmek amacıyla yapılacak bir toplantıya hazırlanmaya çağırıyoruz.
Beyrut, 21 Temmuz 2010
Lübnan Komünist Partisi Siyasi Büro
[Filistin İçin İsrail’e Karşı Boykot Girişimi tarafından çevrilmiştir]