Kısacık bir yazı olacak. Uzamamalı gerçekten de. Varacağı nokta üzerine fikir yürütmek de istemiyorum. Birkaç küçük öykü aktarmakla yetineceğim. Maksat hâsıl olur mu bilmem ama vicdanımı rahatlatmak için şart bu; aksi halde kendime duyduğum saygıyı yitirebilirim. İlk öykü Uruguay’da yaşanmıştır. Uruguay’da Tupamaro gerillalarının kullandığı sığınak yaşlı bir adam tarafından bulunur. Sığınaktaki gerillalar ya yaşlı adamı […]
Kısacık bir yazı olacak. Uzamamalı gerçekten de. Varacağı nokta üzerine fikir yürütmek de istemiyorum. Birkaç küçük öykü aktarmakla yetineceğim. Maksat hâsıl olur mu bilmem ama vicdanımı rahatlatmak için şart bu; aksi halde kendime duyduğum saygıyı yitirebilirim.
İlk öykü Uruguay’da yaşanmıştır. Uruguay’da Tupamaro gerillalarının kullandığı sığınak yaşlı bir adam tarafından bulunur. Sığınaktaki gerillalar ya yaşlı adamı öldürecektir ya da sığınağı değiştirecektir. Gerillalar adamı öldürmeyi tercih eder. Olayın duyulması hem ülkede hem de gerilla örgütü içinde infiale yol açar. Tupamaro olayı lanetler, halktan özür diler. Tupamaro’nun şanlı tarihine düşen bir kara leke olarak kabul edilir yaşlı adamın öldürülmesi.
İkinci öykü daha dramatiktir. Arjantin’de Devrimci İşçi Partisi’ne bağlı Halkın Devrimci Ordusu gerillaları işkenceci bir subaya (Subay Viola) suikast düzenler. Eylem sırasında subayın bir kızı ölür, diğeri yaralanır. Olayın yankılarının ulaştığı boyutu anlatmaya gerek var mı? Büyük bir tepki açığa çıkar. Tepki ülke kamuoyuyla sınırlı kalmaz. Örgüt aleni sarsılır; kabul edilemez, altından kalkılamaz bir olaydır gerilla hareketi için. O günün gerilla önderi daha sonra bu olayı sert bir dille eleştirir. Subayın ailesiyle geldiğini görülmesine rağmen saldırı emrini veren yoldaşına “hayvan” bile der. Hem de “beceriksiz ve duygusuz bir hayvan.”
Lafı uzatmaya gerek var mı?
Osmaniye’de askeri lojmanın balkonunda otururken öldürülen teğmen eşi Pınar Akdağ, İstanbul Halkalı’da askeri araca yapılan saldırıda hayatın kaybeden 17 yaşındaki Buse Sarıyağ ve geriye doğru gidersek daha niceleri.
Sol bu ülkenin vicdanıdır; vicdan sahibini arıyor. Buna sadece bizim ihtiyacımız yok; Uğur Kaymaz’ın, Buse Sarıyağ’ın ve daha nicelerinin…