Bangkok’ta askerler 40 yıldır 4. kez, demokrasi isteyen göstericilerin üstüne ateş açtı. Her seferinde amaç aynıydı: Yetmiş yıldır Tayland’ı yöneten muhafazakar seçkinleri korumak. Askerler gözlerini kırpmadan Bangkok sokaklarında insanları katlederken, bugünkü kaos sadece farklı renklerdeki tişörtler ve farklı politik partilerin taraftarları arasında, sadece iki taraf arasında yaşanan bir olaymış gibi çarpıtılıyor. Olay bu değil. 2005 […]
Bangkok’ta askerler 40 yıldır 4. kez, demokrasi isteyen göstericilerin üstüne ateş açtı. Her seferinde amaç aynıydı: Yetmiş yıldır Tayland’ı yöneten muhafazakar seçkinleri korumak.
Askerler gözlerini kırpmadan Bangkok sokaklarında insanları katlederken, bugünkü kaos sadece farklı renklerdeki tişörtler ve farklı politik partilerin taraftarları arasında, sadece iki taraf arasında yaşanan bir olaymış gibi çarpıtılıyor.
Olay bu değil.
2005 yılından beri Tayland’da yoksul çoğunluk ile eski seçkinler arasında giderek büyüyen bir sınıf savaşı görüyoruz.
Bu pirüpak bir sınıf savaşı değil. Geçmişte soldaki boşluğa bağlı olarak milyoner ve popülist politikacılar yoksullara liderlik edebildiler. 2006 yılında bir askeri darbeyle devrilen eski başbakan Thaksin Shinawatra buna bir örnek. Shinawatra “Kırmızı Gömlekli” sokak göstericilerinin ana sembolü.
Seçmenlerin çoğunluğunu oluşturan kentli ve köylü yoksullar ‘Kırmızı gömlekli.’ Kendi hükümetlerini demokratik yollardan seçme hakkı istiyorlar. Yola Thaksin’in pasif destekçileri olarak çıktılar. Ancak şimdi “gerçek demokrasi” dedikleri yeni bir halk hareketi oluşturdular.
Onlar için “gerçek demokrasi” generallerin ve kraliyet sarayının diktatörlüğünün “sessiz diktatörlüğü”nün bitmesi anlamına geliyor. Bu durum, generalleri, Hükümdalık Konseyi’ndeki kralın danışmanlarını ve muhafazakar elitleri anayasayı çiğnmeye sevketmiştir.
Vatana ihanet yasaları (monarşiyi eleştirmeyi yasa dışı ilan ediyor), aralıklarla süren baskı, muhalefeti susturmak için kullanılmıştır.
2006’dan beri bu elitler seçim sonuçlarına karşı göz göre göre askeri darbeler sahnelemiş, mahkemeleri kullanarak iki kez Thaksin’in partisini kapatmış ve şiddeti, anti demokratik kralcı “Sarı gömlekliler”i desteklemiştir.
Abhisit Vejjajiva’nın başbakanlığındaki Demokrat Parti hükümeti, ordu tarafından kuruldu.
Kırmızı gömlekliler hareketindeki çoğunluk Thaksin’i iyi nedenlerle destekliyor. Onun hükümeti, Tayland’ın ilk geniş kapsamlı sağlık sistemi de dahil olmak üzere, yoksuldan yana politikalar getirdi.
Kırmızı Gömlekliler basitçe Thaksin’in kuklaları değiller. Thaksin ve Kırmızı Gömlekliler arasında karmaşık bir ilişki var.
Onun liderliği mücadele için cesaret ve güven sağlıyor. Ancak Kırmızı Gömlekliler topluluklar içinde kendi kendilerini örgütlüyor ve bazıları Thaksin’in ilerici liderlikten uzak oluşu, özellikle de kraliyete bağlı kalınması konusundaki ısrarı nedeniyle hayal kırıklıklarını yansıtıyor.
Son sokak protestolarında, Kırmızı Gömlekliler eski Kırmızı Gömlekli politikacıların ayakta tutmaya çalıştığı öz-liderliklere dair belirtilerini gösteriyor. Cumhuriyetçi bir hareket gelişiyor.
Benim gibi, birçok sol eğilimli Taylandlı, Thaksin destekçisi değil. Biz onun insan hakları ihlallerine karşı çıkıyoruz. Ama biz gerçek demokrasi isteyen yurttaş hareketinin sol kanadındayız.
Sarı Gömlekliler muhafazakar kralcılar. Bazıları da faşist eğilimlere sahip. Kendilerini ateşli silahlarla savunuyorlar. 2006 darbesini ve sonu gelmiş hükmeti destekliyor ve geçen yıl hükümeti geri getirmek için uluslar arası havaalanını işgal etmişlerdi.
Arkalarında Tayland ordusu vardı. Bu da askerlerin neden asla Sarı Gömleklileri vurmadıklarını, gösteriyor. Şu anda neden Oxford ve Eton’da eğitim görmüş Tayland parlamentosunun onları cezalandırmak için hiçbir şey yapmadığını gösteriyor.
Tüm bunlardan sonra, Abhisit Vejjajiva bazılarını, bakanlar kuruluna atadı.
Sarı Gömleklilerin amacı muhafazakar seçkinleri korumak ve Tayland’ı eski kötü hallerine sürüklemek için seçmenin oy hakkını geriletmek. Halkın bir tehdit oluşturan güçlenişini gördüler ve oylamaya sunulmak üzere diktatörlüğe yeni bir yasa teklifi götürdüler, fakat çoğu milletvekili ve halk seçime hazır değildi.
Çoğu orta sınıf akademisyen, STK liderleri ve anaakım Tayland medyası tarafından destekleniyorlar. Son birkaç yıldır, STK’lar kendilerini Sarı Gömleklilerden yana taraf tutarak ya da demokrasiye yönelik genel saldırı karşısında sessiz kalarak rezil oluyorlar.
İyi niyetli olsalar bile, politik eksiklikleri onları hayal kırıklığına uğratıyor ve giderek sağa doğru savruluyorlar.
Ne zaman “sarayla” ilgili konuşsak, kralı ve çevresini saranları birbirinden ayırmak zorundayız. Kral demokratik prensiplerde her zaman zayıf ve eksik olmuştur. Saray şimdiki ve geçmişteki diktatörlükleri meşrulaştıragelmiştir.
Bir “dengeleyici güç” olarak, monarşi yalnızca seçkinlerin çıkar dengelerine yardım ediyor. Büyük bir servete sahip olan kral aynı zamanda bu servetin yeniden bölüşümüne karşı çıkıyor. Kraliçe ise aşırı derecede gerici.
Bununla birlikte Taylandlı elitler arasında güç sahibi olan gerçek kişiler, ordu ve yüksek rütbeli subaylar.
Taylan’daki şiddet hareketini anlamak ve yargılamak için tarih bilincine ihtiyacımız var. Mallara zarar vermekle insanları sakat bırakmak ve ya öldürmek arasında ayrım yapabilen bir bakış açısına ihtiyacımız var. Bu bakış açısıyla Sarı Gömlekli ve ordudan birilerinin şiddeti daha iyi anlaşılıyor.
Kırmızı Gömlekli yurttaşların şimdi neden öfke patlaması yaşadığını anlamaya yardımcı olan bir tarih bilinci var. Askerlerin zorbalığına, demokratik haklarının sürekli gasp edilmesine, kendilerine karşı şiddet hareketlerine ve anaakım medya ve akademinin genel istismarlarına katlanmak zorunda kalıyorlar.
Eğer direnmeye devam ederlerse, belki de ordu içinde çatlaklar meydana gelebilir. Son dört yıl boyunca Taylandlı yurttaşlar fazlasıyla politize oldular. Rütbesiz askerler ve yoksul ailelerden askere alınanlar Kırmızı Gömlekliler’i destekliyor.
Risk çok yüksek. Herhangi bir uzlaşma istikrarsızlık riski taşıyor çünkü hemen hemen hiç kimse bundan memnun olmayacaktır.
Eski seçkinler Kırmızı Gömleklilerin bütünüyle cumhuriyetçiye dönüşmesini engellemek için Thaksin’le anlaşma yapmak isteyebilirler. Fakat her ne olursa olsun, Taylandlılar eski günlere geri dönemezler. Kırmızı Gömlekliler politikaya müdahale eden askerlerden ve saraydan bezmiş ve yorulmuş olan milyonlarca Taylandlıyı temsil ediyor. En azından politik olmayan meşruti bir monarşi isteyecekler.
Umuyorum ki Kırmızı Gömlekliler mücadelenin bu bölümünde sola doğru hareket etmeye devam etsin.
*Socialist e-journal’den alıntıdır. Giles Ji Ungpakorn Turn Left Thailand hareketi eylemcisi. Çıkarılan antidemokratik “vatana ihanet” yasası nedeniyle Tayland’ı terk etmek zorunda kalmıştır.
[Green Left Weekly’deki İngilizcesinden Sendika.Org tarafından çevrilmiştir]