Disososiyatif amnezi, yani bellek yitimi şöyle tanımlanıyor; yeni bilgileri öğrenme kapasitesi bozulmamış olmakla birlikte, genellikle stresli ve travmatik durumlarda görülen önemli bilgilerin ani kaybı… 12 eylül, yeni ve tanıdık bir kuşak yaratmıştır ve bu bir vakadır ve malumumuzdur. 12 eylül sonrası geçmiş ve gelecek arasında bir devrimci kuşakta yetişmiştir. Bu da bir vakadır. Ama kimse […]
Disososiyatif amnezi, yani bellek yitimi şöyle tanımlanıyor; yeni bilgileri öğrenme kapasitesi bozulmamış olmakla birlikte, genellikle stresli ve travmatik durumlarda görülen önemli bilgilerin ani kaybı…
12 eylül, yeni ve tanıdık bir kuşak yaratmıştır ve bu bir vakadır ve malumumuzdur. 12 eylül sonrası geçmiş ve gelecek arasında bir devrimci kuşakta yetişmiştir. Bu da bir vakadır. Ama kimse umutsuzluğa kapılmasın. Bu iki vaka arasında belki de umudu besleyen, çok kalabalık, bellek yitimine uğrayan, ciddi bir çoğunluk da vardır.
1 mayıs alanı 12 eylül sonrası büyüyen devrimci mücadelenin genç militanlarının ara sokak çatışmalarıyla kazanılmıştır. Bu militan kuşağa, geçmişin militan kuşağının da sempatisi vardır ve bu kıymetlidir. Her iki kıymet arasında duran, bellek yitimidir. Romantizmimizi besleyendir.
Abdülkadir Pirhasan ve kıymetli eşi Merih Pirhasan, Sine-Sen bayrağı altında 1977’den sonra ilk kitlesel yürüyüşle 1 mayıs alanlarında. Kadir amcanın “yahu ikimizin toplam yaşı 184” dediği bir ortak yaşamın uzun yürüyüşünün en önemli tarafı, yaşın getirdiği fizyolojik sorunlar olsa da, onlar tüm engellere rağmen 1 mayıs alanında olmanın devrimci onurunu taşıyorlar. Yarın bu “iki devrimci genç” tekerlekli sandalyeleriyle 1 mayıs alanında olacak.
Nesnelerin öyküleri var mıdır? Ardında kıymetli özneler varsa, yanıt evettir. Merih teyze, Saliha’nın özürlü çocuğu için aldığı tekerlekli sandalyede olacak 1 mayıs sabahı. Saliha, bir Vedat Türkali hayranı. Tüm kitaplarını okuduğunu söyledi… Kadir amca, Hayrettin’in sakat anası için aldığı tekerlekli sandalyede. Hayrettin, “bu sandalye 1 mayıs görecek” dedi ve ağız dolusu güldü. Tüm bu nesne öykülerini Kadir amcaya anlattığımda “oğlum yarın 1 mayıs alanından onlar için şiirimi okuyacağım” dedi.
Salkım salkım tan yelleri estiğinde
Mavi patiskaları yırtan gemilerinle
Salkım salkım tan yelleri estiğinde
Mavi patiskaları yırtan gemilerinle
Uzaktan seni düşünürüm İstanbul
Binbir direkli Halicinde akşam
Adalarında bahar
Süleymaniyende güneş
Hey sen güzelsin kavgamızın şehri
Ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde
Bakışlarımda akşam karanlığın
Kulaklarımda sesin İstanbul
Ve uzaklardan
Ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde
Sen şimdi haramilerin elindesin İstanbul
Plajlarında karaborsacılar
Yağlı gövdelerini kuma sermiştir.
Kürtajlı genç kızlar cilve yapar karşılarında
Balıkpazarında depoya kaçırılan fasulyanın
Meyvesini birlikte devşirirler
Sen şimdi haramilerin elindesin İstanbul
Et tereyağı şeker
Padişahın üç oğludur kenar mahallelerinde
Yumurta masalıyla büyütülür çocukların
Hürriyet yok
Ekmek yok
Hak yok
……….
……….
Vedat Türkali
Evet, toplum 12 eylül sonrası bellek yitimine uğramıştır. Devrimciler, genci ve yaşlısıyla bu bellek yitimini geri çevirmeye başlamıştır. Bu tekerlekli sandelyelerin sahipleri bu bellek yitiminin insanlarıdır ve yeniden aramızdadırlar. Yol, yolcusuyla, 2010’un 1 mayısı ile yeniden kuruluyor. Tekerlekli sandalyeler bu 1 mayıs’ta daha bir ağır ve daha bir kıymetli.