Güvencesiz ve sağlıksız çalışma koşullarının en ağır olduğu kot taşlama atölyeleri ölüm saçmaya devam ederken, bu atölyelerde çalışarak “silikozis” hastalığına yakalan işçilere bir darbe de SGK’dan geldi. Haklarını almak için hizmet tespit davası açan kot taşlama işçilerini SGK, davanın düşmesi üzerine icraya verdi. Esenyurt Kotçular Sitesi’nde Yakup ve Coşkun Urtaç’a ait atölyede 2000-2006 yıllarında sigortasız […]
Güvencesiz ve sağlıksız çalışma koşullarının en ağır olduğu kot taşlama atölyeleri ölüm saçmaya devam ederken, bu atölyelerde çalışarak “silikozis” hastalığına yakalan işçilere bir darbe de SGK’dan geldi. Haklarını almak için hizmet tespit davası açan kot taşlama işçilerini SGK, davanın düşmesi üzerine icraya verdi.
Esenyurt Kotçular Sitesi’nde Yakup ve Coşkun Urtaç’a ait atölyede 2000-2006 yıllarında sigortasız çalışan işçiler, iki-üç yıl içerisinde “silikozis” hastalığına yakalandılar. Aralarından 2 arkadaşlarını kaybeden işçilerin diğerleri ise çalışamaz halde yatağa düştü. İşçiler son umut olarak çalıştıkları sürenin tespit edilerek haklarını almak için “hizmet tespit davası” açtılar. SGK da usul gereği bir avukat gönderdi.
Ancak mahkeme, işyerinin Yakup Urtaç’a değil de kardeşi Nadir’e ait olmasını gerekçe göstererek davayı düşürdü. İşçiler davayı kaybederken bir darbe de SGK’dan geldi. SGK, avukatının 575’er TL’lik vekalet ücretini tahsil etmek için 12 işçiyi icraya verdi. Dava temmuzda sonuçlanırken, artan meblağ bugün 750 TL’yi buldu.
SGK’nın dava açtığı işçilerden Naif Demir “Bizi sigortasız çalıştırdılar. Fakirdik, bilemedik. Ama devlet biliyordu. Suçumuz ne ki: Mahkemeye verdik! Suç mu işledik? Şimdi bizden para istiyorlar. Ben ölüyorum, çocuğum ölüyor, neyimizi alacaklar? Oğlum ve iki kardeşim yatalak, diğeri verem. Günde beş lira ancak kazanıyorum, dokuz nüfusa bakıyorum. Bir canım var, o da çürümüş. İsterlerse hapse atsınlar.” dedi.
Kaynak : Radikal