Domuz gribi tartışması neden yapılıyor? ABD’de 1976 yılında bir askeri üste başlayan gribin domuz gribi olduğu saptanmış. Bunun üzerine sağlık yetkililerinin önerisi ile Hükümet tüm nüfusu aşılamaya karar vermiş. Aşılama başlamış. Aşılanan kişiler arasında geçici kas güçsüzlüğü ve felç ile seyreden bir hastalık görülmüş (Guillain-Barre Sendromu). Durum kamuoyuna yansıyınca aşılama kampanyası durdurulmuş. Sonuç olarak yaklaşık […]
Domuz gribi tartışması neden yapılıyor?
ABD’de 1976 yılında bir askeri üste başlayan gribin domuz gribi olduğu saptanmış. Bunun üzerine sağlık yetkililerinin önerisi ile Hükümet tüm nüfusu aşılamaya karar vermiş. Aşılama başlamış. Aşılanan kişiler arasında geçici kas güçsüzlüğü ve felç ile seyreden bir hastalık görülmüş (Guillain-Barre Sendromu). Durum kamuoyuna yansıyınca aşılama kampanyası durdurulmuş. Sonuç olarak yaklaşık 40 milyon kişi aşılanmış, bunlardan yaklaşık 400’ünde yan etki ortaya çıkmış ve buna bağlı olarak 30 kişi ölmüştür.
Yoksullar gripten nasıl korunsun ki?
Koruyucu sağlık hizmetleri içerisinde aşılamamanın yeri tartışılmaz. TTB’nin ve SES’in aşılamaya olumlu yaklaşması bu yüzden. Ancak, domuz gribi ya da diğer bulaşıcı hastalıklar bağışıklık sistemi zayıf kişilerde daha kolay görülecektir. Bunların başında da yoksullar gelmektedir. Ülkemize baktığımızda gördüğümüz manzara bambaşka. Temel ihtiyaçlara yeni zamlar yapılacağını açıklamış bir hükümet ve griple mücadele edeceğim diye ortaya çıkan Sağlık Bakanlığı. “Bayram değil seyran değil eniştem beni neden öptü” diye sormanın zamanıdır.
Sağlık bakanı halkı öcüyle korkutmayla mı görevlidir?
Grip aşısının koruyuculuğu kısa sürelidir ve her sene tekrarlanması gereklidir. Sorun da burada başlıyor. Grip aşısı diğer aşılara benzemiyor. Üstelik de AKP hükümeti Türkiye’nin aşı üretebilecek tek kurumunu tasfiye ederek kapattı. Böyle bir hükümet üyesinin bir anda koruyucu sağlık meraklısı olduğunu düşünecek kadar saf da değiliz. Gel de kıllanma. Üstüne aşı yaptıralım diye TV’lerde ölebilirsiniz diyor. 45 milyon vatandaşı aşılayacağım diyor.
Grip aşısı yaptırmalı mıyız?
Tüm komplo teorilerini bir kenara bırakalım. Dünyanın diğer yarısı kış mevsimini ve domuz gribi salgınını yaşadı. Yaşadı da ne oldu? Olan şu. Bir: Diğer yıllara göre daha az insan öldü. İki: Domuz gribi virüsünün yol açtığı gribin mevsimsel gripten daha hafif olduğu görüldü. Avrupa Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi ne diyor: Domuz gribi salgını düşük şiddette bir salgındır ve en hafif uçta yer almaktadır.
Korkulan nedir o halde. Korkmamız gereken esas konu şu anda salgın yapan domuz gribi virüsünün değişim geçirip şiddetli hastalık yapması. Peki, bu aşı böyle bir durumda işe yarar mı? Hayır. Ne diyorduk? Domuz gribi aşısını yaptırmalı mıyız?
Bu virüsün neden olduğu salgın 2-6 hafta arasında en yaygın noktaya ulaşıp daha sonra yavaşlama eğilimi gösteriyor. Ayrıca, mevsim gribi virüsünün yerine de geçiyor. Ankara’da ilköğretim okulundaki vakaları başlangıç noktası kabul edersek 2 hafta geçti. Sağlık Bakanlığı Bilim Ekibi üyesi bir öğretim üyesinin verdiği bilgiye göre artık incelenen grip vakalarının %99’u domuz gribi. Yani, domuz gribi birkaç hafta içinde de en üst noktaya ulaşacak. Bu durumda:
* Aşı yapılmadan önce grip geçiren kişilerin aşı yaptırması gereksiz hale gelecek. Zaten domuz gribi geçirmiş olacak.
* Genel sağlık durumu iyi olan, geçmiş yıllarda grip aşısı yaptırma gereği duymayan, gripleri kolayca atlatanlar da bu aşıyı yaptırmasa olur. Çünkü domuz gribi mevsimsel gripten daha hafif.
* Peki, kimler yaptırmalı? Bu durumda riskli grupların aşıyı yaptırmasında yarar var. Ama hala grip hastalığı geçirmemişse. Bu grup bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar, gebeler ve başka hastalığı (solunum yolu, kalp damar, şeker, aşırı şişmanlık) bulunanlar.
Sonuç:
* Grip aşısı üretimi kar amaçlı şirketler tarafından sürdürüldüğü sürece grip aşılarının gerekliliği tartışması sona ermeyecektir. Koruyucu sağlık önlemleri, özellikle grip söz konusu ise, aşıya daraltılamaz.
* Halkın insanca yaşayabilmesi en başta gelen koruyucu sağlık önlemidir.
* Sağlık Bakanlığı iş yapmak istiyorsa, yoksul halkın direncini artırmak için gerekli değişiklikler gerçekleşene kadar, yoksul semtlerde okullarda ücretsiz sebze-meyve dağıtmaktan, çoklu vitaminleri sağlamaya kadar aşı dışında da önlemler almaya başlasa iyi olur.
Sonucun sonucu, söylenecek daha çok şey var ama yerimiz bu kadar.
* Halkın Sağlık Hakkı Meclisi
Kaynaklar:
1. Baker M G, et al. Pandemic H1N1 influenza lessons from the southern hemisphere. Eurosurveillance, Volume 14, Issue 42, 22 October 2009.
2. Neustadt RE. et al. The Swine Flu Affair Decision-Making on a Slippery Disease. The Institute of Medicine (IOM) of the National Academies.
3. 2009 H1N1 Flu: International Situation Update. Centers for Disease Control and Prevention (CDC)
4. Pandemic (H1N1) 2009 – update 71. WHO