ÖDP’nin kendisi için de yeryüzü içinde tarihsel bir momentin yaşandığı zamanlarda gerçekleşen kongresi, kapitalizmin krizine de solun krizine de devrimci bir yanıttı. Kapitalizmin krizi ile birlikte tarihin yeniden harekete geçtiği, başka bir dünya arayışının güç kazandığı bir dönemde gerçekleşen kongre, dönemin ruhunu kavrayan bir mücadele dönemini başlatma ve geliştirme yönünde güçlü bir irade ortaya koydu. […]
ÖDP’nin kendisi için de yeryüzü içinde tarihsel bir momentin yaşandığı zamanlarda gerçekleşen kongresi, kapitalizmin krizine de solun krizine de devrimci bir yanıttı. Kapitalizmin krizi ile birlikte tarihin yeniden harekete geçtiği, başka bir dünya arayışının güç kazandığı bir dönemde gerçekleşen kongre, dönemin ruhunu kavrayan bir mücadele dönemini başlatma ve geliştirme yönünde güçlü bir irade ortaya koydu.
ÖDP 6. Büyük Kongresi’ni gerçekleştirdi
ÖDP’nin kendisi için de yeryüzü içinde tarihsel bir momentin yaşandığı zamanlarda gerçekleşen kongresi, kapitalizmin krizine de solun krizine de devrimci bir yanıttı.
Kapitalizmin krizi ile birlikte tarihin yeniden harekete geçtiği, başka bir dünya arayışının güç kazandığı bir dönemde gerçekleşen kongre, dönemin ruhunu kavrayan bir mücadele dönemini başlatma ve geliştirme yönünde güçlü bir irade ortaya koydu.
“Eşitlik, Özgürlük, Devrim” çağrısıyla toplanan ÖDP kongresi, ‘şimdi devrimcilik zamanıdır’ diyerek kendi manifestosunu da güncelledi.
Ayrılık ‘rüzgârları’ estirilerek güçsüzleştirilmeye çalışılan ÖDP, kongresi ile azalma değil çoğalma ve yenilenme eğiliminde olduğunu da ortaya koydu. Gençler, bayraklarıyla, şarkılarıyla geldiler, daha güçlü geldiler, kendi sözleriyle, kendi dilleriyle ÖDP’yi yeniden kurma iddiasının taşıyıcıları oldular. Kuşkusuz ÖDP ve sol açısından en önemli gelişme aşağıdan gelişen mücadelenin ve onun içinde yetişen kadroların inisiyatif alma çabasıdır.
Kongre, elbette ÖDP tarihi açısından yeni bir dönemi de işaret etmektedir. ÖDP, 13 yıllık mücadelesinin birikimleri üzerinden, kendi öz eleştirisi ile birlikte bugünün somut görevleri ışığında mücadelenin içinde kendisini yenileme yönünde bir kararlılığı 6. Kongre sonucu haline getirmiştir.
ÖDP, kendi örgütsel bağımsızlığına kıskançlıkla sahip çıkarak liberal ve milliyetçi akımların solu devşirme operasyonlarını akamete uğramasında önemli rol oynadı. Sola yönelik müdahale özellikle ÖDP’de somutlaşırken, dışarıdan bakıldığında ‘bir bölünmeye’ neden olduğu söylenebilir. Ancak siyaset dört işlem matematikle anlaşılamayacak kadar karmaşık ve derindir. Bu sürecin başından bu yana yaşanan tartışmaların, ÖDP içindeki olası ayrılığın ve sol içindeki yeni saflaşmanın yaşanan sürecin doğal ve zorunlu bir sonucu olacağını söylüyorduk. Yaşananlar bu anlamda kendi doğallığında gelişmiştir. Bu süreç sanıldığı gibi ÖDP’de bir eksilmenin değil aksine bugün ortaya koyduğu politikalar temelinde güç toplamasının, yenilenmesinin imkânlarını açığa çıkarmıştır.
ÖDP önümüzdeki dönemde ortaya koyduğu iddiaların takipçisi olarak aynı zamanda kendi örgütsel hayatını da baştan aşağı yeniden yapılandırarak gelişecektir. ÖDP kuruluşunda da ortaya koyduğu, ‘parti olmayan parti’ sözündeki hayatın tümünü kavrayan bir ‘hareket’ olarak örgütlenme iddiası yeni dönemin de temel örgütlenme ve mücadele eksenini oluşturuyor.
Özgürlük ve Dayanışma Hareketi İçin
Kararlar ve Yönelimler
(1) yoksulların hakları için mücadele
Bugün aslolan, hayatı örgütlemek, yani yoksul halkın yaşam alanlarında mücadeleyi yükseltmekse, ÖDP bu işi yapmaya adaydır. Bütün üyeleri ve dostlarıyla birlikte ÖDP zor işleri üstlenmeye gönüllüdür. Bir Köroğlu ruhuyla, zenginlerin insafsız sömürüsüne karşı mücadele edecek ve yoksulların haklarını alması için canla başla çalışacaktır. (Kongre Sonuç Bildirgesi)
(2) bir arada yaşam mücadelesi
ÖDP, Kürt sorununu aynı zamanda bir sınıfsal-sosyal sorun olarak görür ve sosyal hak taleplerinin savunucusu ve bu taleplerin örgütleyicisi olmayı görev olarak önüne koyar. (…)ÖDP, eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye’de bir arada yaşamın zeminlerini mahallelerden, iş yerlerinden yaratılması mücadelesini Kürt yurttaşlarımızın savaş, şiddet, yoksulluk ve işsizlik nedeniyle yoğun göç ettiği batı illerinden başlayarak ülke sathına yaymayı öncelikli görevi olarak tanımlar. ÖDP’nin 2006 yılında başlattığı ‘Birarada Yaşamı Savunalım’ faaliyetini güncelleyerek güçlendirmeyi önüne koyar. (Kongre kararı, Kürt Sorununda Yeni Evre)
(3) dayanışma komiteleri ve dayanışma evleri
ÖDP, krizin faturasını emekçilere çıkarmaya dönük sermaye politikaları karşısına emeğin haklarını savunur, emekçilerin Türkiye’sini yaratmak için mücadele eder; işsizliğe ve yoksulluğa karşı halkın kendi sorunlarına ve geleceğine sahip çıkmasına dönük dayanışma siyasetini geliştirir. Bu doğrultuda işsizlerin, yoksulların yoğun olarak yaşadığı mahallelerde dayanışma kültürünü ve pratiğini geliştirecek örgütlenmeler oluşturur. (…)İşten çıkarmaların yoğun yaşandığı yerlerde direnişi ve yaşanan mağduriyet karşısında dayanışmayı mümkün, yaygın ve kitlesel kılmak için ‘dayanışma komiteleri’ kurar. (Kongre kararı, Krize, İşsizliğe ve Yoksulluğa karşı mücadele)
(4) örgütsel yenilenme
Partimizin kuruluş ilkelerine ters bir şekilde geliştirilen geleneksel burjuva siyaset anlayışına has yukarıdan siyaset tarzına ve onun bir ifadesi olan “başkan merkezli” parti anlayışına karşı bütün üyelerinin kendisini gerçek birer özne gördüğü örgüt merkezli bir devrimci siyaset ve parti anlayışına geri dönüşü gerçekleştirecek bir zihniyet devrimi ile kuruluş ilkelerimizde de ortaya koyduğumuz kolektif bir örgütsel yapının inşasına ihtiyaç var. (Kongre Kararı, Örgüt Merkezli Parti)
(5) ortak mücadele
Kapitalist sömürüye ve onun ülkemizdeki aracı olan gerici-liberal anlayışlara son vermek için bütün muhalif kesimler mücadeleyi yükseltmelidir. En küçük çaba bile değerlidir. Aşağıdan yukarıya gelişen ve sol, sosyalist bütün kesimlerin birikimlerine sahip çıkan bir mücadele, ülkemizi talan eden sisteme karşı tek güç olabilir. (Kongre Sonuç Bildirgesi)
Sonuç Yerine
Sokağa kavgaya
ÖDP’de söz artık sokağındır, eylemindir. Bu da kongrenin kıssadan hissesidir.
*Kongrenin ardından ÖDP’yi olumlu ya da olumsuz şekilde tartışan kimi yorumlar yapıldı. Kuşkusuz tüm bu olumlu ve olumsuz eleştiriler önemlidir. Ancak Hüseyin Ergün gibi ‘Yeni Demokrasi Hareketi’ kalıntıları ile yeni -liberal/piyasacı- sol arayışlarının parçası olanların ne ÖDP’ye ne de sola söyleyebilecekleri tek bir söz yoktur. O nedenle bizim de onlara verilecek uzun yanıtlarımız yok. Meraklarını gidermek için şu kadarını söyleyelim emek, demokrasi ve barış mücadelesini omuz omuza yürüttüğümüz herkes kardeşimizdir, bu kardeşlik de devrimci dayanışmanın gereği olduğu kadar güzelliğidir de.