Sydney Morning Herald gazetesi, 2008 yılında, Amerika Birleşik Devletleri ve Avustralya’nın, Kübalı sağlık personelinin, Güney Asya ve Pasifik ülkelerinde bulunmalarından duydukları “endişeleri” aktarıyordu Asya’da iki sömürge savaşına katılan küresel hegemon güç ve onun Güney Pasifik’teki ana müttefikinin, 11 milyondan biraz daha fazla nüfuslu, sürekli düşmanlığa maruz kalan ve birincisi tarafından ekonomik kıskaç altına alınan küçük […]
Sydney Morning Herald gazetesi, 2008 yılında, Amerika Birleşik Devletleri ve Avustralya’nın, Kübalı sağlık personelinin, Güney Asya ve Pasifik ülkelerinde bulunmalarından duydukları “endişeleri” aktarıyordu
Asya’da iki sömürge savaşına katılan küresel hegemon güç ve onun Güney Pasifik’teki ana müttefikinin, 11 milyondan biraz daha fazla nüfuslu, sürekli düşmanlığa maruz kalan ve birincisi tarafından ekonomik kıskaç altına alınan küçük bir ülkenin, eşsiz insani dayanışma çalışmaları nedeniyle endişeye kapılmaları ilginç. Kübalı sağlıkçılar, Washington’un askerleri ve üstlerinin tersine, ya yeterli personele sahip olunmayan ya da personelin çalışmayı reddettiği veya hiçbir suretle doktorların gitmediği yerlerde, yerel hükümetlerce yardım talebinde bulunulan ülkelerde hayat kurtarmak için bulunuyorlar.
Küba’nın sağlık alanındaki uluslararası işbirliği yeni bir şey değil. Devrimin dayanışma geleneğinin bir parçası olan bu alandaki çalışmalar, Şili deprem kurbanlarını tedavi eden tıbbi tugayın kurulması ile 1960 yılında başladı ve sömürge olmaktan kurtulan yeni Cezayir’e (1962 yılı; ç.n.) gönderilen başka bir ekip ile devam etti.
Daha sonra adalıların Amerika Birleşik Devletleri’ne göçe teşvik edilmeleri sonucunda ada, doktor sayısının yarısını kaybetti. Ama bugün, on dört kat daha fazla doktor ve yardımcı sağlık personeline ve dünyada kişi başına düşen doktor sayısında, en uygun orana sahip bir ülke. Eşsiz evrensel ve ücretsiz olarak yarattığı ve de sağlamlaştırdığı sağlık sistemini, insanoğlunun büyük kısmının özelleştirilmiş olan bu temel insan hakkından yararlanması için onlarla paylaşması, Kübalıların onuruna önemli katkıda bulunuyor.
Devrimin zaferinde yalnızca bir tıp fakültesi bulunan Küba’da bugün coğrafyası boyunca 22 tıp fakültesi var. Ayrıca, Latin Amerika Tıp Okulu’nda, Karayipli, Afrikalı, Arap, Asyalı ve Amerikalı yoksulların da dâhil olduğu, 28 ülkeden 10 binden fazla genç bu ülkede tıp eğitimi alıyor.
Küba, 80’den fazla ülke ile tıp alanında işbirliği yapıyor. Ayrıca 14 ülke, Mitch kasırgasının Orta Amerika ülkelerinden yıkıcı geçişi sırasında; Küba’nın bu ülkelere çeşitli doktor gruplarını göndermesi ve Fidel Castro’nun girişimi sonucu Asya, Afrika, Karayip ülkeleri ve Latin Amerika için oluşturulan “Kapsamlı Tıbbi Bakım Programı”ndan faydalanıyor. Bu programa diğerleri dışında Haiti, Belize, Guatemala, Honduras, Lagos ve Doğu Timor, Nikaragua, Bolivya gibi ülkeler katılıyor.
Latin Amerika da kölelerin özgürlüğünün ve bağımsızlığının sembolik bir öncüsü olan Haiti, bugün sürekli askeri müdahalelere maruz kalan, gezegenin en yoksul ülkelerinden biri durumunda. Büyük güçler, bu cesaretin bedelini ona ödettiler. Burada nüfusun %75’inin tıbbi bakımını, Kübalı sağlık tugayları yürütüyor, ayrıca bu ülkenin toplum sağlığı ve önleyici tıp eğitimine özel bir önem vermekte. Kübalı doktorlar, hizmet verdikleri bütün ülkelerde olduğu gibi burada da yerel politikaya müdahale etmekten kaçınırlar ve faaliyetlerini halk kuruluşları, kiliseler, mahalli ve farklı hükümet yapılarıyla koordine ederler. Küba ve Venezüella, Haiti şehirlerinde, birçok dalda, üç adet Kapsamlı Teşhis Merkezi (Centros de Diagnóstico Integral) kuruyor -İleride bu sayı 10’a çıkacak; her bölge için bir tane- ve bu merkezlerde, Küba’dan yeni mevzun olan Haitili ve Kübalı doktorlar; cerrahi, kardiyoloji, yoğun bakım, jinekoloji, klinik, laboratuar, röntgen ve ültrason hizmetlerini ücretsiz verecekler.
Haiti yalnızca 2000 doktora sahip. Bunların neredeyse tamamı başkentte bulunuyor ve ağırlıklı olarak da özel çalışıyor. Bu nedenle vatandaşların büyük çoğunluğu sağlık hizmetlerine ulaşamıyor. Yalnız bu bilgi bile, birlikte çalışmak için orada olan 500 civarında Kübalı sağlık personelinin ve Küba’da yetiştirilmiş meslektaşlarının sundukları temsili katkının değerinin ölçülmesi olanağını veriyor. Fakat Belize gibi ülkelerde, aktif sağlık personelinin yarısı Kübalı ve bu sayı Guatemala, Honduras, Nikaragua kapsamında birkaç milyon kişiye ulaşıyor.
Küba, Afrika’da AIDS hastalığının kökünü kurutmak için Birleşmiş Milletlere bir program önerisinde bulundu. Zengin ülkelerin, donanım ve ilaç bağışı için mali bir fon oluşturmaları durumunda, gerekli personelin tamamının adadan karşılanacağı belirtildi.
Hala Birleşmiş Milletler’in cevabı bekleniyor.
[Kaosenlared’deki İspanyolcasından Latinbilgi (Sendika.Org) için Atiye Parılyıldız tarafından çevrilmiştir]